Kadriye Doğan

Bunca Yılana Karşı Bir Hira Bir De Hz. Ebu Bekir Gibi Bir Dost Lazım

Kadriye Doğan

Mekke'de Peygamberimize Vahyin ilk gelmeye başladığı Peygamberimizin sadık bir dosta her zamankinden daha çok ihtiyacının olduğu zamanlarda herkes onu yalanlarken biri tereddüt etmeden ona inandı. O sadece bir dost değil Peygamberimizin sağ koluydu, yardımcısıydı, sırdaşıydı. Yol arkadaşıydı, korumasıydı. ‘Kim ne derse desin o söylüyorsa doğrudur’ dedi. Peygamberimizin ‘Kim?’ diye sorduğu her soruya önce o ‘Ben’ diye cevap veriyordu.

“Sizden kim oruçlu olarak sabahladı?” “Ben”

“Bugün kim bir cenazenin arkasından gitti?” “Ben”

“Bugün sizden kim bir fakiri doyurdu?” “Ben”

“Bugün sizden kim bir hastayı ziyaret etti?” “Ben”

İlk cevap veren hep oydu. Bunun üzerine Rasulullah müjdesi bu hasretler kimde bulunursa o cennete gider Tevbe Suresi 40.’nci ayeti kerimede Allah peygamberimizle Hazreti Ebubekir'in Hira mağarasındaki halini anlatırken o dostuna “Üzülme Allah bizimle beraberdir” diyordu diyerek onların dostluğuna şahit oluyordu. Hira Mağarası’nda müşriklerden saklandıkları gecede Resulullah uyurken delikten başını çıkaran yılan çıkamasın diye topuğunu uzatmıştı. Hazreti Ebubekir yılanın sokmasının acısıyla gözünden akan yaş Rasulullah'ın yüzüne damlamasa idi hiç bilmeyecekti Peygamberimiz .Velhasıl sevgili dostlar günümüzde her delikten başını çıkaran yılanlardan korunabilmek için sığınacak bir Hira bir de Hz. Ebu Bekir gibi bir dost lazım.

Lakin o kadar zor ki öyle bir dost bulabilmek hatta olabilmek. Gerçek dost sevinci çarpma

Üzüntüyü bölmeli

Geçmişi çıkarmalı

Yarını toplamalı

Seni toparlamalı. Böyle bir dost bulabilmek için ve böyle bir dost olabilmek için en kıymetli dost önce ve ilk Allah olmalı.

Yazarın Diğer Yazıları