Kadriye Doğan

Dostun Kapısının Önüne Diken Dikilir mi?

Kadriye Doğan

Dostlarımızı, akrabalarımızı, gönlümüze değer veren insanları ihmal etmek; tıpkı bir yolun kenarına fark etmeden diken dikmek gibidir. Başta küçük, zararsız görünür. “Sonra ararım, bir gün uğrarım, nasılsa gönlümüz bir” diye düşünür insan. Ama zaman geçer… O küçük ihmaller büyür, kök salar. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bu yüzden “Mümin, diğer müminleri Allah için sever, Allah için dost olur” (Müslim, İman 112) buyurur. Çünkü Allah için sevilen dostluk ihmal edilmez; üzerine titrenir, korunur.

Mevlânâ, Mesnevî’de tam da bu hakikati anlatır: Bir adam yolun kenarına dikenler diker. “Bir gün sökerim” diye erteleyip durur. Dikenler her gün biraz daha güçlenir, adam ise her gün biraz daha yaşlanır. Sonunda bir bakar ki, artık o dikenleri sökecek gücü kalmamış. İşte insan ilişkileri de böyledir. Zamanında ilgilenilmeyen bağlar, birikir, sertleşir ve bir gün geri dönmek istesek bile yol bulamayız.

Kur’an-ı Kerim, ilişkileri diri tutmak için bize şöyle seslenir:

“İyilikle kötülük bir olmaz; sen kötülüğü en güzel şekilde sav. O zaman aranızda düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluverir.” (Fussilet, 34)

Bu ayet, sadece düşmanlığı gidermeyi değil; var olan sıcaklığı da korumayı öğütler. Çünkü her iyilik, her küçük ziyaret, her “nasılsın” deyişi; kalpteki dikenleri daha büyümeden koparır. Peygamberimizin komşuya iyilik etmeyi imanın gereği sayması da (Buhârî, Edeb 27) bu yüzdendir. İlişki korunursa bağ güçlenir; ihmal edilirse bağ zayıflar.

Saf ve temiz ilişkiler insan ruhunu besler. İhmal ise yavaş yavaş ayırır, sessizce soğutur. Bazen farkına bile varmadan yollar büyüyen dikenlerle kapanır. Sonra içimiz yana yana “Keşke o kapıyı hiç kapatmasaydım” deriz.

Bugün bir dostunu ara, bir tebessüm gönder, bir hâl hatır sor. Çünkü sevgiyi yaşatmak için bazen sadece bir adım yeter. Yollar dikenlenmeden yürüyelim; sevdiklerimizi Allah için sevelim ve o sevginin hakkını verelim.
 

Yazarın Diğer Yazıları