Kadriye Doğan

Durduğumuz Yer

Kadriye Doğan

Arkadaşımla parkta buluşmak için sözleşmiştik. Arayıp 15 dakika gecikeceğini söyledi. Ben de bir ağacın altındaki banka oturdum ve hayatı dinlemeye başladım. Elimde gelirken marketten aldığım küçük bir şişe su vardı. Ondan bir yudum içtim. Suyu 3 liraya almıştım marketten. İyi ki gelirken uğrayıp almışım dedim. Şimdi buradaki büfeden alsam kesin 5-6 liradır. Sonra aynı suyu restoranda içsem 10 liradır, lüks bir restoransa ve cam şişede ise daha pahalı, cam şişe bir de hasır bir kılıfla masaya geliyorsa daha da pahalıdır diye düşündüm. Sonra geçen gün havaalanından aldığım su geldi aklıma 50 lira vermiştim aynı suya. Gülümsedim su bile bulunduğu ortama göre değer kazanıyor dedim. Peygamberimiz boşuna dememiş kişi dostunun dini üzeredir. Bu yüzden her biriniz kiminle dostluk ettiğine dikkat etsin diye. Başka bir Hadis’i şerifte de iyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir buyuruyor peygamberimiz. Misk taşıyan kimse  ya sana onu ikram eder, yahut sen ondan misk satın alırsın, ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise; ya elbiseni yakar, ya da ondan kötü bir koku duyarsın, üzerine kötü bir koku siner buyuruyor. Alınacak ne çok ders varmış suda. Bugünlük payıma düşen su üzerindeki ambalajı ile değerleniyorsa üzerime giydiklerime, durduğu yere göre kıymetleniyorsa çevremdekilere ve arkadaşlarıma, nerelerde bulunduğuma dikkat etmeliyim oldu. Bazen de tanıyamayız insanları bir türlü anlayamayız karakterini. O zaman da sevgili dostlar en çok kimin yanında, nerede durduklarına bakın. Durdukları yer ve kimleri sevdikleri onların değerini gösteriyordur. Ne de olsa kılavuzu eşek olanın gideceği yer ahırdır.

Yazarın Diğer Yazıları