
Gönlüm Hep Seni Arıyor
Kadriye Doğan
Akşam yorgun işinden çıkmış, dolmuş durağında evine gidecek olan dolmuşu bekliyordu.
Yeni evlenmişti, düğünde şu, bu derken bir sürü borca girmişlerdi.
Fazla mesaiye kalmıştı, başka türlü ödenmezdi ki o borç.
Bugün evlerine misafir gelecekti. 'Çoktan gitmişlerdir herhalde' diye düşündü. Eşi dünden telaşlıydı, rahatça koltukların üzerine oturtmamıştı dün gece, kirlenir diye.
Bu akşam yine yorgun gidiyordu eve, karşılaşacağı manzarayı da tahmin edebiliyordu. Büyük ihtimal eşi yorgun ve çok gergindi. Yapabileceği en güzel ikramları yapmış, yorulmuş ama gelen misafirlerin evine, eşyalarına, hayatlarına dair söylediği bir sürü eleştiri ve kırıcı imalarla dolmuş ve patlamak için onu bekliyordu.
Yine 'Bizim niye şunumuz yok? Niye tatile gidemedik?' diye sayacaktı da sayacaktı.
Cuma namazında hoca Hz. Hatice'yi ne güzel anlatmıştı. Peygamberimiz onun için 'bana ondan hayırlısı verilmemiştir' demişti. 'Kimse bana inanmazken o inandı, kimse beni desteklemezken o destekledi' demişti. Hira Mağarası'ndan endişeyle gelen Peygamberimizi ne güzel teselli etmişti. Peygamberimizle beraber yokluklara ne güzel tahammül etmişti.
Evlendiklerinde eşi de böyleydi aslında, ne güzel umutlarla evlenmişlerdi. Sevgimiz ebediyete kadar sürecek diye yeminler etmişlerdi. Ne olmuştu da şimdi eve giderken ayakları geri geri gidiyordu. Oysa karısını çok seviyordu ama yorgundu çok yorgundu.
Böyle düşünürken dolmuş geldi.
Radyoda çalan türküyü dinlerken usulca yığıldı boş koltuğa…
Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerimi anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?..