Kadriye Doğan

İnsanlarla İyi Geçinmek Aklın Yarısı, İyi Soru Sormak İlmin Yarısı, Tedbir Almak Hayatın Yarısıdır

Kadriye Doğan

Mesnevî’de ibretle anlatılan bir hikâye vardır. Sert rüzgâr ile güneş, bir yolcunun üzerindeki paltosunu kimin çıkarttırabileceğini, kimin daha güçlü olduğunu görmek için iddiaya girerler. Rüzgâr, gücüne güvenir. Olanca şiddetiyle eser. Ne kadar sert eserse, yolcu paltosuna o kadar sıkı sarılır. Rüzgâr öfkelendikçe rüzgârını artırır; fakat sonuç değişmez. Yolcu üşür, korunur, kapanır.
Sonra güneş devreye girer. Gürlemez, tehdit etmez, zorlamaz. Sadece ısıtır. Yolcunun içi ısındıkça paltosu ağır gelmeye başlar. Bir süre sonra yolcu, paltosunu kendi eliyle çıkarır.

Bu kıssa bize şunu öğretir: İnsan kalbi, zorla değil; anlayışla açılır. Haklı olmak, her zaman kazanmak değildir. Akıl, çoğu zaman yumuşaklıktadır.

İnsanlarla İyi Geçinmek: Aklın Yarısıdır

Kur’an-ı Kerim, insan ilişkilerinde sertliği değil hikmeti merkeze alır.

> “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir davranışla sav.”

(Fussilet, 34)

> “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara yumuşak davrandın.”

(Âl-i İmrân, 159)

İnsanlara yaklaşırken rüzgâr gibi değil, güneş gibi olmak gerekir. Zorlayan, ürküten sözler kalpleri kapatır; nezaket ise kapıları açar. İşte bu yüzden denilmiştir ki: İnsanlarla iyi geçinmek, aklın yarısıdır.

İyi Soru Sormak: İlmin Yarısıdır

İlim, hazır cevaplarda değil; doğru sorularda derinleşir. Kur’an, bilmediğini sormayı insana yakışan bir davranış olarak öğretir.

> “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere sorun.”

(Nahl, 43)

> “De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”

(Zümer, 9)

Mesnevî’de anlatılan bir meselde, bir talebe hocasına pek çok soru sorar. Hoca, cevaptan önce sorunun niyetini düzeltir. Çünkü samimi olmayan soru, ilim doğurmaz. İlmin yarısı, insanın öğrenmeye açık bir kalbe sahip olmasıdır.

Tedbir Almak: Hayatın Yarısıdır

Kardeşlerim,
İnancımız, insanı tedbirsizliğe çağırmaz. Aksine Kur’an, sorumluluk bilinciyle hareket etmeyi emreder.

> “Ey iman edenler! Tedbirinizi alın.”

(Nisâ, 71)

> “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”

(Necm, 39)

Kuyunun kenarına gelen bir adam dua etse lakin gözünü kapatsa ayağını sağlam basmasa kuyuya düşer. Dua, tedbirle birleşmediği sürece insanı korumaz. Hayatın yarısı, insanın üzerine düşeni yapmasındadır.

Sevgili okuyucularım

Rüzgâr serttir ama geçicidir. Güneş sessizdir ama etkilidir.

Aklımızı rüzgâr gibi değil, güneş gibi kullanalım.

İlmimizi doğru sorularla derinleştirelim.

Hayatımızı tedbir ve tevekkülle yürütelim.

Rabbimiz bizleri, kalplere dokunan hikmet sahibi kullarından eylesin.
 

Yazarın Diğer Yazıları