
Manevi Kirler
Kadriye Doğan
İnsanın hem maddi hem manevi yönü vardır. Maddi yön yani bedeni ölmeye mahkumdur. Ne kadar sevilen kişi olursa olsun beden öldüğü zaman evlerde tutulmaz, gömülmesi gerekir, üzerine taşların konması gerekir. Ama ölen ruhu değildir. Kişiyi insan yapan onun maneviyatıdır, ruhudur. Bedenimiz hastalansa bunu görebiliriz. Halbuki manevi yönümüz de hastalanabilir, kirlenebilir. Hatta pas tutabilir. İnsanlar en çok maddi hastalıklarıyla ilgilenirler. Oysa manevi hastalıkların zararı herkesi etkiler. Toplumumuzdaki huzursuzlukların sebebi bu hastalıklardır. Haset, kibir, hırs, cimrilik, sorumsuzluk, merhametsizlik, sahtekarlık, yalancılık, dolandırıcılık, hak yiyicilik, fuhuş, mal sevgisi manevi kirlerdendir. Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de Münafıkun Suresi 9 ayeti kerimede (Ey iman edenler mallarınız ve çocuklarınız size Allah'ı unutturmasın böyle yapanlar ziyana uğramışlardır) buyuruyor Peygamberimiz de iki aç kurt koyun sürüsüne saldırsa; mal ve mevki sevgisinin bir müslümanın dinine yaptığı zarar kadar zarar veremez) buyurmuştur. Mal sevgisi, hırsı, tamahı, kibri ve diğer pek çok günahı da yanında getirir. Peygamberimiz (insan her gün biraz daha ihtiyarlıyor fakat iki şey gençleşiyor mal hırsı ve yaşamak arzusu buyurmuştur)
Kişi bir yerden tutunmuş, eli de kayıyorsa düşmek üzere hissediyorsa kendini oraya daha sıkı tutunur. İşte yaşlılıkda da insanlar dünyadan artık göçeceğiz düşüncesiyle dünyaya daha çok yapışmaya daha çok yaşama hırsına ve mal sevgisine kapılabiliyorlar. Oysa çok sadaka verdiği için eleştirilen bir ihtiyarın söylediği gibi; kişi nereye gidiyorsa eşyalarını, malını önceden oraya gönderme, paylaşmakla olur. Mal mülk sevgisini kalbinden çıkartmadıkça bunu yapabilmek mümkün değildir.
Şuara suresi 88-89. ayeti kerimelerde Allah Teala (o gün ne mal fayda verir ne oğullar. Ancak Allah'a temiz saf bir kalp ile gelenler başka) buyuruyor.
Değerli dostlar o zaman manevi kirlerinde kalbimizde birikebileceğini ve o kirleri bir an önce tevbe ve iyiliklerle temizlememiz gerektiğini bilelim. Onlar pas tutmadan, temizlenmeleri daha da zorlaşmadan kalbimizi arındırıp tertemiz bir kalbe sahip olmaya çalışalım. En başta da şu mal biriktirme arzumuzu bırakalım.