
Bu Düzeni Kim Açıklayacak?
Misafir
Her gün bir ülke daha silahlanıyor.
Kimi S-400 peşinde, kimi Demir Kubbe inşa ediyor, kimi hipersonik füzelerle övünüyor. Sanki huzur, gövde gösterisiyle kazanılacak sanılıyor.
Ama güçlü olmak ne zamandan beri korkuyu büyütmekle eşdeğer oldu?
Barışa değil, savaşa yapılan yatırımlar neden alkışlanıyor?
Tanklar, toplar, füzeler… Peki ya insanlık nerede?
Sürekli "terörist öldürüyoruz" deniyor, ama geriye binlerce mezara konan çocuk kalıyor.
Bir ülke daha bombalanıyor, bir şehir daha yerle bir oluyor.
Sonra da koca dünya sessizce izliyor.
NATO nerede?
Birleşmiş Milletler neden sadece kınamakla yetiniyor?
Ve neden bu kadar çok kurum, sadece kötülerin sesini duyuyor?
Barışın eli zayıf çünkü kimse tutmuyor.
Savaşın eli güçlü çünkü herkes silah taşıyor.
Dünya, kötülüğü durdurmak yerine, onunla yarışıyor.
Oysa savaşta kazanan olmaz. Barış ise herkese umut verebilir.
Ama biz ne yapıyoruz?
Susuyoruz.
İzliyoruz.
Alışıyoruz…
Biri çıksın da bu insanlık dramını açıklasın.
Geleceğin umudu olacak çocuklar, neden toprak altında?
Neden barışın değil, bombaların sesi yankılanıyor?
Belki de bu dünyada asıl susturulan barış değil,
İnsanlığın vicdanıdır.
Ve belki de en büyük suçumuz:
Susarak alışmak…
Elif Çelik