Misafir

Rüyalar Üzerine

Misafir

Bu yazıda rüyalara farklı açılardan bakmayı ve onlara ne kadar önem atfedilmesi gerektiğini konuşacağız. Eğer hazırsanız, ben başlıyorum. Bildiğiniz üzere insanların çoğu, bazen çok sık bazen çok nadir olmak üzere rüya görürler. Konular, bilinçaltımızda yaşayan olguların birleşiminden oluşur, rüya boyu kopukluk çoktur. Anlamsız birleşimler ya da kargaşa rüyaya hakim olabilmekle birlikte, rüyamız çok da anlamsız olmayabilir.

Rüya görmek, uykunun REM evresinde daha yaygındır. Görülen bu rüyalar bazı insanlar tarafından hiç hatırlanmaz ya da nadiren hatırlanır. Bazıları ise uyandığında net bir şekilde rüyasını hatırlamaktadır. Bunlar; bireysel farklılıklar, uykunun REM evresinde yaşanan farklılıklar ya da rüyanın hatırlanmasını etkileyen faktörlere göre değişkenlik gösterebilmektedir. Lakin tüm bu etken farklılıklara rağmen, siz hiç görmemiş olsanız bile çok etkili rüyalardan mutlaka kulağınıza çalınanlar olmuştur. Genelde bu tarz rüyalar çevreyle paylaşılır çünkü tesiri hemen insanın üstünden gitmez. Bir de bu rüyaların özellikle kabus olarak nitelendirilenleri pek bir iç gıcıklayıcıdır. Belirli bir yaş grubunu hedef almasa da çocukların genç ve yaratıcı beyinlerinden olacaktır ki onların daha sık dert yandığı bir durumdur. Eğer ebeveynseniz ne demek istediğimi çok iyi anlamışsınızdır zaten. Değilseniz bile geçmişinize gidip durup düşündüğünüzde rahatsızlık veren birkaç tatsız anı orada duruyor olabilir.

Üzerinden uzun yıllar bile geçmiş olsa bazı rüyalarınızı hatırlamanız mümkündür. Evet, rüyalar bu denli tesirlidir. Peki bu rüyalar basit görülüp geçiştirilmeli midir yoksa araştırılmaya veya önem atfetmeye değer unsurlar mıdır? Onlarca rüya tasviri ve genel ağda yapılan aramalardan anladığım kadarıyla toplumun tümü bu konuyu geçiştirip sümen altı etmiyor. İnsanların içinde rüyalarında anlam arayan, onların haberci olabileceğini düşünenler var. Hatta rüya tasvirinden gelir elde ediliyor, kitaplar basılıyor. Örneğin genel ağa rüyadan oluşan bir olgudan bahsettiğinizde -diyelim ki bu yerden para bulmak olsun- size ve aynı şeyi sorgulayan diğer herkese kalıp bir anlam veriliyor. Rüyanın gerisi veya kişinin bilinçaltı yahut olay bütünlüğü bilinmeden. İşte bu her benzer olaya aynı sonucu yükleme durumu ne derece makuldür tartışılabilir ama rüyaların boşa olmadığı bence bir hakikat. Rüyanın gerçekle sahteyi ayıran ince bir çizgi olduğuna da değinmek gerekir. Rüyada gerçeklik ve sahtelik ikilisinin karıştırılması veya birleştiği noktaların oluşması da mümkündür. Bazen gerçekle sahte, rüya ve gerçek dünya arasında ruhun ve bedenin gerçeklik algısında kopukluk yaşandığı durumlar da olur. Rüyanın çok çeşidi ve çok etkeni var; fakat hepsini bu yazıda irdelemem maalesef ki mümkün değil. O yüzden türleri ve etkenlerinden çok, onlara karşı bakışımıza değinmek istiyorum. Kimimiz hiç umursamıyor, kimimiz çok üstüne düşüp hayatını zehir ediyor. İkisini de yanlış buluyorum sevgili okur. Umursamamak, önemsememek yalnızca görmezden gelmektir. Bu rüyaların ne içerikleri ne de oluştukları zaman gökten uçup beynimize konmuyor. Bir şekilde beynin seslenişi olarak görmeliyiz rüyayı ve ciddi tekrarlayan ya da çok etkili yansıyan durumları sakin bir anımızda durup düşünmeli, sorgulamalıyız. Niçin demeliyiz? Ama bunu da dozunda yapmalı, pimpiriklenip evham yapmamalıyız. Zira rüyada gördüğümüz her şeyi gerçeklik olarak algılarsak iş içinden çıkılmaz bir hal alır. Hele ki bir de kabus görüyorsanız hayatınız zindana dönebilir.

Her şeyde olduğu gibi rüyalara verilen önemde de denge ve ölçü önemlidir. Unutmayın ki insan her şeyin ölçüsüdür, yeter ki insan olmaya çalışsın. Esen kalın.

Furkan Kavuş

Göl Anadolu Lisesi

Yazarın Diğer Yazıları