Yazık Etti Kendi Sırrına
Serap Oruç
Bir adam, talebelerine Sahîh-i Buhârî’yi okutan bir hocaya şöyle çıkışır:
“Batıda insanlar aya çıkmış, sen hâlâ burada Buhârî okuyorsun!”
Hoca tebessüm eder, talebelerine dönüp sessizce kitabını kapatır. Ardından başını kaldırır ve şöyle der:
“Bunda şaşılacak ne var ki? Bir mahlûk başka bir mahlûka ulaşmış. Biz ise Yaratan’a ulaşmak istiyoruz. Fakat biliyor musun, aramızdaki müflis sensin; ne onlarla aya çıktın ne de bizlerle beraber Buhârî okudun.”
Bu kısa rivayet, medeniyetin yönünü tayin eden büyük bir soruyu bizlerin önüne koyar: Biz neye doğru yürüyoruz?
Zira aya çıkanlarda, Buhârî okumaları yapanlar da iki farklı arayışı ve iki farklı yönü temsil eden insanlar.
Bir taraf akılla hükmetmenin, diğer taraf kalben anlamanın peşinde.
Bir taraf gökyüzünü keşfetme, diğer taraf göğün sahibini tanıma derdinde.
Hakikat ise bu iki tarafında düşman değil, tamamlayıcı olduğunu bize hatırlatmakta.
Aya çıkmak bilimin zaferidir; ama kalbe inmek ise hikmetin.
Biri gökyüzünü fetheder, diğeri göğün sahibinin gönlünde yer bulmak ister.
İki tarafta insanlığın sokaklarını aydınlatma derdinde.
Aya çıkmak, insana insanın kudretini gösterir; ama Buhârî okumak da insana insanın sınırını hatırlatır.
İkisinden biri eksik olduğunda ise insanlık terazisi yanılır, denge bozulur.
İnsan ya gururla ya da cehaletle körleşir.
Hocanın şu sözü, işte bu dengeyi anlamamız adına çok mühimdir.
"Bir mahlûk başka bir mahlûka ulaşmış. Biz ise Yaratan’a ulaşmak istiyoruz.
Fakat biliyor musun, aramızdaki müflis sensin; ne onlarla aya çıktın ne de bizlerle beraber Buhârî okudun.”
Hasılı kelam yaşamda neye emek verirsen onun karşılığını alırsın; iki tarafta kendi yaşamlarında seçtiği bir mücadelenin peşinden giderken emek verip yorulmakta ve bu iki tarafta insan ve insanlık adına ne büyük bir nimettir anlayana, anlamaya çaba harcayana. Bir taraf aklıyla güçlenir diğer taraf ilimle kalbinin tozunu alıp kendini terbiye etme mücadelesi verir.
Peki ya ne demeli ortada durup da yön bulamamış olana, emek harcamayana, iki tarafın da seyrine durana o ne aya ulaştı, ne de ayın sahibini anlamaya çabaladı? İşte o yazık etti kendi sırrına, kendi sınırına ve kendi manasına. Saygılar.