'Yeni siyasi oluşumun içerisinde yerimizi alacağız'

MHP ESKİ İL BAŞKANI İLHAN ENGİN; Milliyetçi Hareket Partisi eski il başkanlarından İlhan Engin, MHP’den istifa etmesi üzerine basın mensupları ile bir araya gelerek gündeme dair açıklamalarda bulundu. MHP’ye istifa dilekçesini sunduğunu ifade eden MHP eski il başkanlarından İlhan Engin; “MHP’den istifam kendi şahsi kararım. Almış olduğumuz bu karar çok acı. 45 yıldır ülkücü hareketin içinde mücadele ediyorum. 73’ten beri hareketin içinde aktifim. 1984 yılında da rahmetli Alparslan Türkeş’in bizzat verdiği talimatla Merkez İlçe teşkilatını kurdum. O günden bugüne MHP çatısı içerisinde Merkez ve İl Başkanlığı yaptım. Bazı arkadaşlar genel merkeze kızıyor, Türkeşçi olduğunu söyleyip parti içinde mücadele vereceğini söylüyor. Benim sohbet ettiğim rahmetli başbuğun fotoğrafını görenler biz Türkeşçiyiz diyorlar. Bizim yaşadıklarımızın çoğunu genç arkadaşlarımız tarih kitaplarından okuyor. Bağrıma kömüş oturmuş gibi hissediyorum. Uyku uymuyorum. Maalesef 45 yıllık sevdamızı bize yar etmediler. Dikensiz gül bahçesi istiyorlardı, bizde çiçeksiz, ağaçsız bir gül bahçesi bıraktık. Rahmetli başbuğun 9 ışık doktrini iktidar yapmak için tekrar çarıkları giydik. Biz ülkücüyüz. Gözümüzü ülkücü olarak açtık, ülkücü olarak kapatacağız” dedi. “ELEŞTİRİYE AÇIK OLACAKSIN” Defalarca İl Kongresini yaptığını ifade eden Engin; “Her kongremde 2 ya da 3 aday oluyordu. Spor salonları doluyordu. 1994 yılında çalışma yaptık. Kastamonu’daki tüm ülkücüleri MHP çatısı altında topladık. Herkese partinin kapısını açtık. 1994’te Kastamonu’da belediyeyi aldık. Kardeşliğimizi pekiştirdik. Kızdığımız insanları da bir araya getirdik. Birliktelik sağladık. 1999’da İl Başkanlığım  döneminde  1 milletvekilliği, 5 belediye, 57 belediye meclis üyeliği, 12 tane de İl Genel Meclisi üyeliği kazandık. İkinci milletvekilliğini 2 bin oyla kaybettik. Ben görevi kendim bıraktım. Bazı arkadaşların sahip olabilmek için birbirini yediği yeri ben 2002’de bıraktım. 2013’te tekrar yetkiyi aldım. 2014 mahalli seçimlerinde Kastamonu’da kaybettik ama ben  yetkiyi aldığımda 9 tane aday adayı vardı. Bunlara rağmen Kastamonu’da belediyeyi kazandık, ama sahip çıkamadık. AKP milletvekilleri seçim kurulu başkanının tepesinde boza pişirirken, milletvekillerimizde adliyenin önünde bizimle bekledi. Akşam 200 oyla kaybettiğimiz açıklanırken ertesi gün 120 oya indi. Sandığa sahip çıkamadık. İllaki hatalarımız var. Biz o hataları yapmamış olsaydık, kapatılamayacak oranda fark olacaktı ve belediye bizde olacaktı. Mahalli seçimler bitti. Eleştiriye açık olacaksın, eleştiriye kapalı olursa devamlı hata üzerine hata olur. En sonunda başarısızlık olur. 20 yıllık belediyemizi kaybettik. Biz nerede hata yaptık diyerek Öğretmenevinde istişare toplantıyı yaptım. 300 kişilik toplantıda eleştirileri not ettik hataları yapmamaya çalıştık. Kongrede partinin kapılarını kapat, kürsüyü kapat. Sistem yukarıdan aşağıya aynı. Ben ülkücü hareketin iktidar olmasını istiyorum. Suç mu bu? Ülkü hareket iktidarlığını benim torunum mu görecek? Süreyi kısaltmak lazım. Yaptığımız iktidar olmak değil. İktidara yardımcı olmak. Muhalefetin muhalefeti olmak. Siyasi literatüre yeni bir şey kazandırdık” diye konuştu. “400’ÜNÜ SİLER, YENİ 400 YAZARSAN PARTİNİN HAFIZASINI KAYBEDERSİN” Konuşmasına devem eden Engin;“ Her kongrede partinin yapısı yenilenir ve taze kan gelir. İlçenin 400 delegesi var.  400 delegeden 80 ile 100 tanesini yenileyebilirsin. 400’ünü siler, yeni 400 yazarsan partinin hafızasını kaybedersin. Siyasi parti seçimlerde aday çıkarıyor. Mesleğinde kariyer yapmış, düzgün ve temiz insanlar aday çıkıyor. 110 bin nüfusun olduğu, 60 bin seçmenin olduğu yerde belediye başkanı adayı yok,  2  İGM üyesi seçtirdiği yok,  11  belediye meclis üyesinin 6 tanesi yok, bunları 400  kişinin içine yakışmıyordu da niye belediye meclisine, İGM üyesine aday yaptın? İlhan Engin’i yazmazsın  400 kişinin içerisine  ben anlarım. İlhan Engin’i genel merkez istemediği diye bahane uydurursun, kendi açımından  inandırıcı bulurum. Olağanüstü Genel Kongre isteyen ülkücülerden bir tanesiyim. Kastamonu’da yerim, yurdum, tarzım belli. Beni genel merkez istememiş olabilir derim. Bir daha ki seçimlerde hangi ülkücüler ile vatandaşın huzuruna çıkacaksın. Bu bindiği dalı kesmektir. Oya ihtiyaç yok mu?  Bir siyasi partinin serveti;  oyu. Referandum öncesinde ben ‘hayır’ vereceğimi ilan ettim. Ben parlamenter taraftayım. Sistemi tartışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı ile Devrekani Kınık Köyünde sınır olan tarlam ve sınır kavgam yok. İktidar partisinin milletvekilleriyle de sınır kavgam yok. Biz sisteme karşıyız, bize uygun değil. Bugünkü şartlarda uygun değil, bugünkü kültür yapımızda uygun değil. Belki 100 sene sonra başkanlık sistemi olur.Dedim ki ‘Kardeşim oya ihtiyacınız yok mu, bir daha vatandaşın huzuruna gitmeyecek misiniz gelecek seçimlerde?’ ‘Evet vereceğim ben’ dedi. Niye dedim? ‘Türkiye’nin bekası için’ dedi. Kardeşim ben zaten 45 senedir Türkiye’nin bekası için uğraşıyorum. Türkiye’nin bekası tehlikedeyse açıkla ben de evet vereyim dedim. Ya işte PKK, FETÖ. Onlar bitti kardeşim. Bitti diyorlar. Bak iktidar partisinde bir tane FETÖCÜ yokmuş. Bank Asya’nın kurdelesini kesenler İlhan Engin imiş. FETÖ bitmiş, PKK’yı da bitirecek elinde sihirli değnek var, evet çıkında her şey bitecek, her şey güllük gülistanlık olacak diyorsun. Bana başka bir şey söyle Emin Bey” ifadelerini kullandı. “MHP, AK PARTİ İLE İTTİFAK YAPARAK SEÇİMLERE GİRECEK” Bundan sonra kim ne yaptıysa bütün Kastamonu duyacağını dile getiren Engin;“ Şimdi bir şey konuşuluyor, bundan sonraki seçimde MHP, AK Parti seçime ittifak yaparak girecek. MHP, AK Parti’nin listesinden girecek, AK Parti MHP’ye 50 tane milletvekili verecek, kontenjan veriliyormuş diye konuşuluyor. Bunu genel merkez de yalanlamadı. Eğer diyorsan ‘Başkanım bu 50 milletvekilinden birini Devlet Bey bana söz verdi, onun için evet diyorum’ dersen ‘Başımın üstünde yerin var, alnından öperim senin.’  derim. Ama cevap yok. Olur mu olmaz mı bilmem ama yalanlanmayan bir söylenti. Şu yapılan da söylentinin geçerli olduğu yönünde düşünmemizi sağlıyor. Oya ihtiyaç yok, 6 meclis üyesi, 2 genel meclis üyesi, belediye başkanı adayı yaptığımız arkadaş 400 kişinin içerisinde yok. Benim yönetimimde yer alan 45 arkadaşımdan 2-3 tanesi var. Gençler yok, gençlik dışlanmış. Demek ki siz bundan sonraki seçimde vatandaşa oy istemeye gitmeyeceksiniz. Bu çıkıyor. Giderseniz zaten kapıdan kovulursunuz. 45 yıllık emeğimize yazık ettiler. 45 yıllık emeğimizi hovardaca miras yediler gibi harcadılar ya. Yazık değil mi bu emeklere” şeklinde konuştu. “HERKES HADDİNİ BİLECEK” Cumartesi günkü kongrede arkadaşın biri çıktı aday oldu. Kendisini medeni cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. Bu listeyi de Cumartesi gün sabah yaptı. Helal olsun. Şimdi şunu bili yaptırmamak için elinden gelini yaptılar. Kürsüyü kapattılar. Genel Başkan Yardımcısı, Divan Başkanı oturur mikrofon elinde. Kongre başlamasından bitene kadar vereceği mesajı ara ara salona verdi. Siyasi konuşmalarda ben çıkmak istiyorum deyip kürsüye çıktı ve kürsüyü kapattı. Genel Başkan Yardımcısından sonra ancak genel başkan kürsüye çıkar. Ben de orada tepkimi gösterdim, istifa dilekçemi verdim çıktım. Arkadaş herkes haddini bilecek. Aslında haddini bilmeyene de haddini bildirmek lazım” diye konuştu. “İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR” Hiçbir zaman omzuma apolet takmadığını dile getiren Engin;“ Bir arkadaş demiş ki ‘Apoletlerini söktük’. Ben bu hareketin askeriyim. Bunu söyleyen arkadaşın omzundaki bütün apoletleri İlhan Engin taktı. Emekli oldun geldin kardeşim sen buraya, seni kimse tanımıyordu. Dedim ki bize de okumuş insanlar lazım. 1999 seçimlerinde ilçesinden belediye başkanı adayı olacak. Baktım ki bunu harcayacaklar. Kahveye gidiyor kimse yanına bile gelmiyor. Ben bu arkadaşı aldım incinmesin diye kavga dövüşle İl Genel Meclisi birinci sıraya yazdım. Kastamonu’da herkes tanıdı popülaritesi arttı. PANKOP’un yönetimine bunu yazdım. Bir apolet daha taktım. Peki en son geldiğimiz noktada bu mahalli seçimlerde ben il başkanıydım. Peki seni niye bu sefer il genel meclisine yazmadım? Hepinizin yuvarlak laflarla ifade ettiği ‘Vay devleti sarmışlar bilmem ne etmişler’ işte o malum sebepten dolayı il genel meclisi üyesi yapmadım bu sefer. Ama ne hikmetse sen mi talip oldun, birileri seni yalvar yakar o hizmete mi getirdi hasbel kader ilçe başkanı oldun. Şimdi benim apoletlerimi söküyorsun. Bu lafları söylüyorsun, kongre salonunda da sırıtarak gelip bana merhaba diyorsun. İnsanda biraz utanma olur”  ifadelerini kullandı.  “BU HAREKETİ İKTİDARA GETİRECEĞİZ” Milliyetçi Hareket Partisinin ülkücü hareketin içindeki sessiz çoğunluğun sesi olduklarını dile getiren Engin;“ Bundan sonra biz ülkücüler olarak, İlhan Engin olarak ülkücü hareketi, ülkücü düşünceyi iktidar yapmak için şuanda evi taşıdık. İleride zaman içerisinde olayların nasıl gelişeceğini bütün kamuoyu görecek, bu arkadaşlar da görecek. Ondan sonra ah vah edecekler ama ne onların eline bir şey geçecek ne de kimsenin. Ama İlhan Engin olarak ve arkadaşlarımız başbuğun emaneti olan bu hareketi bu düşünceyi iktidar yapmak için elimizden geleni yapacağız. Bundan sonra Meral Akşener Hanımefendi ile birlikte hareket ediyorum. Bu hareketi iktidara getireceğiz. MHP’yi kendi şahsi ikballeri uğruna harcayanlar 5 bin şehidin vebalini veremeyecek. Referandumdan sonraki şehitlerin de vebalini veremeyecek, hiçbir şehidin vebalini veremeyecek. Türkiye’nin içinde bulunduğu duruma evet diyen hiç kimse özellikle ülkücüler bunun vebalini veremeyecek. Bu ülkücülerin sırtından, bu şehitlerin sırtından taşrada tırnağıyla kuyu kazanların, çocuğunun çocuğunun rızkını yiyenlerin sırtından siz sefa sürüyorsunuz. İnşallah sizi toprak kabul etmez, etmeyecek de. Ben de hakkımı helal etmiyorum. Bu özellikle Kastamonu’daki 8-10 kişi. Barajı aşmayan partide milletvekili adayı olsan ne olacak, il başkanı olsan ne olacak. Varsa bir cevapları herkesin içerisinde tartışalım. Bundan sonra biz yolumuzu Meral Akşener’in kuracağı siyasi oluşumun içerisinde yerimizi alacağız” diyerek sözlerine son verdi.