Yılların eskitemediği esnaf Uncu Bayram
Marketlerin açılması ve şehrin büyümesi çoğu küçük esnafı etkilediği gibi Kemal Aydın'ı da etkilemiş. 1960'lardan 1980'lere kadar 2 kamyon un sattıklarını söyleyen Aydın, şimdi ise perakende satışlar yaptıklarını dile getirdi. Ekmeğin temel gıda olduğunu söyleyen Aydın 1974 Kıbrıs Harbi'nin yaşandığı dönemde unun çuvalla satışının yasaklandığını ve dönemin valisinin 5 kilodan fazla un satışını yasakladığını anılarını...
Marketlerin açılması ve şehrin büyümesi çoğu küçük esnafı etkilediği gibi Kemal Aydın’ı da etkilemiş. 1960’lardan 1980’lere kadar 2 kamyon un sattıklarını söyleyen Aydın, şimdi ise perakende satışlar yaptıklarını dile getirdi. Ekmeğin temel gıda olduğunu söyleyen Aydın 1974 Kıbrıs Harbi’nin yaşandığı dönemde unun çuvalla satışının yasaklandığını ve dönemin valisinin 5 kilodan fazla un satışını yasakladığını anılarını da paylaştı. İlçelerden de yoğun talep olması üzerine o dönemde kendisinin vali ile görüşerek satışı serbest hale getirttiğini sözlerine ekleyen Aydın; “Un işinde yok demek olmaz, günah olur. En temel gıda. Ekmek olmayınca doymazsın. Ekmek temel ihtiyacımız” şeklinde konuştu. “KALİTELİ BUĞDAY ÜRETİLMİYOR” Kemal Aydın, her geçen yıl buğday üretiminin kalitesizleştiğini belirterek Kastamonu’daki çiftçilerin artık kaliteli buğday üretimine özenmediklerini, hayvan yemi için buğday ürettiklerini dile getirdi. Aydın konuyla ilgili olarak; “Artık köylerde de insanlar ekmek yapmıyorlar. Köylere kamyonlarla ekmekler gidiyor. Köylüler de şehirliler gibi ekmeği para verip alıyorlar” dedi. “EKMEKLERİN BİRAZ DAHA KEPEKLİ OLMASI LAZIM” Kastamonu’da Mısır ununun daha çok balık kızartmak için tercih edildiğini söyleyen Aydın böreklik, pastalık ve ekmeklik un sattıklarını son dönemde bir de Seydiler’de üretilen Siyez ununun çıktığını ifade etti. Ekmek yapılırken mutlaka elenmesi gerektiğini dile getiren Aydın, fırınların yetkililerce sık sık kontrol edilmesi gerektiğini, bu konunun önemli olduğunu söyledi. Ucuza satılan ekmekler de kalitenin düştüğünü söyleyen Aydın; “Ekmeği ucuza satıyorlar içine ilacı fazla katıyorlar o da ekmeğin kalitesini düşürüyor. İlaç sayesinde maya çabuk kabarıyor ve kısa sürede yapılıyor ve ekmek özelliği kalmıyor. Çok beyaz oluyor ve yassılaşıyor. Bu ekmeklerde insanların sağlığını bozuyor farkında değiller. Bu ekmeklerin beslenme değeri yok. Bu ekmekler şeker hastalığına neden oluyor. Unda kepek oranının yüksek olması lazım. Ekmeklerin biraz daha kepekli olması lazım. Eskiden 100 kilo buğdaydan 20’si kepeğe ayrılırdı. Şimdi 25’i kepeğe ayrılıyor. Midenin sindirimi açısından da kepek önemli bir madde tabi” dedi. “FAZLA RUTUBET UNU BOZAR” Unlarda rutubet sınırı olduğunu dile getiren Aydın, rutubet sınırı ayarlanmazsa, unun bulunduğu ortamda 14,5’ten fazla rutubet olursa unun çuvalın içinde 1 ay içinde taş gibi olacağını belirtti. Unun uzun süre dayanabilmesinin buğdaydaki öz miktarının kalitesine bağlı olduğunu söyleyen Kemal Aydın; “Çuvalla alınan unların kullanım süresi 6 aydır. Ama rutubet miktarı fazla ise 1 ayda da bozulabilir. Yazın da çok sıcak ortamda unda güvelenme olur” dedi.