• Haberler
  • Siyaset
  • Zafer Partisi İl Başkanı Büyükşen: 'Asgari Ücret Desteği Kastamonu'da Uygulanmalıdır'

Zafer Partisi İl Başkanı Büyükşen: 'Asgari Ücret Desteği Kastamonu'da Uygulanmalıdır'

Zafer Partisi İl Başkanı Özcan Büyükşen, TÜİK raporlarına değinerek açıklamalarda bulundu.

Zafer Partisi İl Başkanı Özcan Büyükşen, TÜİK raporlarına değinerek açıklamalarda bulundu. 

Zafer Partisi İl Başkanı Özcan Büyükşen açıklamasında; “Kastamonu, aynı anda hem Türkiye’nin en yoksul illerinden biri hem de bankalardaki mevduatı en hızlı artan şehirlerinden biridir. Bu tabloyu biz uydurmuyoruz; biri TÜİK’in yoksulluk raporunda, diğeri BDDK’nın mevduat istatistiklerinde açıkça görülüyor. TÜİK ‘yoksulsun’ diyor; BDDK ise ‘en hızlı büyüyen zengin iller arasındasın’ diyor. 2015’te 2,2 milyar lira olan mevduat, 2025’te 75,8 milyar liraya fırlamış durumda. Peki ne değişti Kastamonu’da? Sanayi devrimi mi oldu, fabrikalar mı açıldı, gençler yeni iş imkânları mı buldu? İşçilerin maaşları bir yılda beş kat mı arttı? Hayır! Bu para; üretimden, sanayiden, bilimden, teknolojiden veya istihdamdan değil, ranttan, faizden ve emeğin sömürülmesinden kaynaklandı. Bu, refahın değil; adaletsizliğin büyümesinin hikayesidir. Bugün TÜİK’in verileriyle BDDK’nın rakamları birleştiğinde karşımıza çıkan tablo çok net: Kastamonu halkı çalışıyor, ter döküyor, gençleri dirsek çürütüyor ama kazanan hep aynı küçük kesim! Betonla, imar rantıyla ve faizle şişen bir servet var karşımızda. Bu, fakirin toprağından ve emeğinden alınıp zenginin kasasına aktarılan bir düzendir. Bu bedeli kim ödüyor? İş bulamadığı için göç eden genç, siftahsız kepenk kapatan esnaf, kredi ve senet borcu içinde çırpınan işletme, çocuğuna harçlık veremeyen anne... Yani sen, ben, biz ödüyoruz” dedi.

‘Ev Kiraları Fahiş Oranlarda Artmıştır’

Açıklamalarına devam eden Büyükşen; “Bugün Kastamonu’da ev kiraları İstanbul’la yarışır hale gelmiştir. İstanbul’da ve Türkiye genelinde, sığınmacılar nedeniyle bozulan arz-talep dengesi sonucunda ev kiraları fahiş oranlarda artmıştır. Yeni ve yaşanabilir evler, artık kişilerin maaşlarının çok üzerine çıkmıştır. Kastamonu’da çalışan genç için ev ve araba sahibi olmak bir hayale, borç ve kredi kartı ise bir yaşam biçimine dönüşmüştür. Emekli, dul ve yetimler içinse bu artık bir hayal bile değildir. Kastamonu’da WhatsApp gruplarında yürek burkan yardım mesajları dolaşmaktadır. Türk milletinin sosyal dayanışması sayesinde, sağlık ve gıda ihtiyacı olan aileler akrabalık ve yardımlaşma kültürüyle ayakta kalmaya çalışmaktadır. Belediye; ekmek, süt, meyve gibi temel gıdaların satıldığı halk lokantalarına ve halk büfelerine öncelik vermelidir. Ayrıca sağlık hizmeti için İstanbul veya Ankara’ya giden vatandaşlarımıza, Ankara’daki konaklama evi örneğinde olduğu gibi İstanbul’da da konaklama imkânı sağlanmalı; haftanın en az üç günü belediye önünden bu konaklama evlerine ücretsiz ulaşım imkânı sunulmalıdır. Kastamonu’nun yeniden ayağa kalkması için iki önerimiz, seçimi bekleyemeyecek kadar zaruri hale gelmiştir. Bölgesel Kalkınma Plan ve Bölgesel Ücret Tarifesi” ifadelerini kullandı. 

‘Bölgesel Kalkınma Planı Acilen Devreye Alınmalı’

Bölgesel Kalkınma Planı acilen devreye alınması gerektiğini söyleyen Büyükşen; “Bölgesel Kalkınma Planı acilen devreye alınmalı; yerel işletmelere, esnafa ve üreticilere vergi indirimi ile teşvik programları uygulanmalıdır. İşletmelerimize sadece nakdi veya kredi yardımlarıyla değil, eğitim, teknoloji, kargo, banka ve gider maliyetlerini azaltacak desteklerle yardımcı olunmalıdır. En yoksul bölge olan TR82’de yer aldığımız için, Bölgesel Ücret Tarifesi mutlaka uygulanmalıdır. Kastamonu’daki haneler için doğalgaz, elektrik, su ve ulaşım gibi zorunlu ihtiyaçlarda belirli bir kota dikkate alınarak indirimli tarifeler getirilmelidir. Dağıtım ücretleri beş yıl süreyle alınmamalıdır. TÜİK ve BDDK verilerine bakıldığında bunun bir ayrıcalık değil, açık bir ihtiyaç olduğu görülmektedir. Asgari ücretin memurlar dışında neredeyse standart hale geldiği ilimizde, komik ücretler konuşulmaktadır. Şehrimizde 15 bin TL emekli maaşıyla, 13-14 bin TL dul-yetim aylığıyla geçinmeye çalışan çok sayıda vatandaş bulunmaktadır. Bu nedenle, bölgesel olarak asgari ücretlerde vergi indirimi sağlanmalı; Asgari Ücret Desteği Kastamonu’da uygulanmalıdır. Bu destek, vergi indirimi şeklinde yapılarak işletmelere ek yük getirmeden uygulanabilir. Kastamonu’da boş ve atıl durumdaki lojmanlar değerlendirilmeli; bu lojmanlar, memurlar dışında şehirde ikamet eden ve evi olmayan vatandaşlara asgari ücretin %30’u oranında kira bedeliyle yaşanabilir barınma imkânı sunmalıdır. TOKİ aracılığıyla inşaat şirketlerine ihale verilerek yürütülen yüksek maliyetli projeler, ev fiyatlarını düşürmez; tam tersine artırır. Bunun yerine, devlet destekli kooperatif sistemi kurulmalı; halk kendi evini kendi emeğiyle ve gücüyle yapabilir hale getirilmelidir. Aksi takdirde Kastamonu göç vermeye devam edecek, 60 yıllık kötü göç tarihimiz ve ekonomik göstergelerimiz daha da gerileyecektir. Türkiye’de daha önce başka bölgelere tanınan bu pozitif ayrımcılık, artık Kastamonu’ya da uygulanmalıdır. Gelir adaleti bir ekonomi meselesi değil, bir vicdan meselesidir. Vicdan sahibi her siyasetçiyi ve her bireyi, bölgesel kalkınma planı ile bölgesel ücret tarifesi gibi hayati alanlarda Kastamonu’nun yanında olmaya davet ediyoruz. Bugün ülke genelinde, yabancı sermaye ve faiz politikalarına karşı söylenenlerle yapılanlar arasında ciddi bir tutarsızlık yaşanmaktadır. Biz, bu çelişkili rant düzenine karşı; Kastamonu’nun ve Türk milletinin emeğini, üretimini ve alın terini savunuyoruz. Zafer Partisi Teşkilatı olarak, Kastamonu her alanda hak ettiği değeri görene kadar mücadele kararlılığındayız” dedi.

 

Bakmadan Geçme