'Zararlı madde kullanım yaşı düştü'

YEŞİLAY CEMİYETİ TEMSİLCİSİ KEMAL PATTABANOĞLU: Yeşilay'ın sigara, alkollü içki ve diğer uyuşturucu alışkanlıkları ile mücadele veren ve bütün zararlı alışkanlıklardan halkımızın özellikle de gençlerimizin korunması için çalışmalar yapan bir cemiyet olduğunu dile getiren Yeşilay Cemiyeti Temsilcisi Kemal Pattabanoğlu, Yeşilay Cemiyeti'nin Ordinaryüs Profesör Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından kurulduğunu ifade etti. 'SİGARAYA BAŞLAMA YAŞI 11...

YEŞİLAY CEMİYETİ TEMSİLCİSİ KEMAL PATTABANOĞLU: Yeşilay’ın sigara, alkollü içki ve diğer uyuşturucu alışkanlıkları ile mücadele veren ve bütün zararlı alışkanlıklardan halkımızın özellikle de gençlerimizin korunması için çalışmalar yapan bir cemiyet olduğunu dile getiren Yeşilay Cemiyeti Temsilcisi Kemal Pattabanoğlu, Yeşilay Cemiyeti’nin Ordinaryüs Profesör Dr. Mazhar Osman ve arkadaşları tarafından kurulduğunu ifade etti. “SİGARAYA BAŞLAMA YAŞI 11 İLE 12” Gençlerin sigaraya başlama yaşının giderek düştüğünü belirten Kemal Pattabanoğlu, bunun sebeplerini de şu şekilde açıkladı: “Gençler genellikle çocukluktan kurtuluş döneminde büyüklere benzemek onlar gibi olmak amacıyla sigaraya başlamakta, kişiliklerini ve kendilerini kabul ettirmek istemektedirler. Bu kişilik zaafının göstergesidir. Olayların arkasındaki büyük tehlikeleri görebilen akıllı ve iradeli gençler kendilerini rahatlıkla koruyabilir. Sigara, alkolizme ve diğer uyuşturucu bataklıklarına götüren yolun başlangıcıdır. Kendisi de başlı başına bir ölüm tuzağıdır. Kendisi alkolün davetçisi, esrarın sarmaş dolaş olduğu karındaşıdır. Esrarın en çok ve en kolay kullanım biçimi tütünle karıştırılmış sigara şeklindedir. Kötü arkadaşlar gençleri sigara, esrar bağımlısı yapabilirler. Günümüzde sigaraya başlama yaşı 11 ile 12 olduğu görülmekte.” PASİF İÇİCİLERDE TEHLİKE ALTINDA Sigara içenlerdeki ölüm oranlarını da açıklayan Pattabanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sigara ölümlerine rakamsal olarak baktığımızda hiç sigara içmeyenlerde ölüm oranı yüz binde 12, günde yarım paket içenlerde yüz binde 190, günde bir paket içenlerde yüz binde 400. Amerika Birleşik Devletleri‘nde Sigara ve Sağlık Kurumu Genel Müdürlüğü’nde hazırlanan rapora göre, sigara sebebiyle meydana gelen ölümlerin toplam 440 bin olduğu açıklandı. Bunun 394 binin tiryaki, 46 binin de pasif içicilerden olduğu belirlendi. “BİRANIN ALKOLSÜZ OLMASI İLMEN MÜMKÜN DEĞİL” Alkolsüz bira diye bir şeyin olmadığını belirten Kemal Pattabanoğlu; “Arpa ile şerbetçi otunun mayalanmasından oluşan biranın alkolsüz olması ilmen mümkün değil. Her çeşit alkollü içki içerisindeki alkol miktarının değişik ve alkol miktarı çoğaldıkça sebep olacağı tahribatta o oranda artacak. İçki kişinin çalışma gücünü azaltır ve böylece kazancı azalır, devamlı sefahat memleketin de fakirleşmesine sebebiyet verir. Ahlakın ve manevi değerlerin yok olmasına neden olur. Ahlaksızlık çoğalır. Medeniyetlerin sona ermesine bile sebep olabilir. Bira alkollü içkilerdendir. Biranın önemli bir kanser yapıcı olduğu tespit edilmiştir. Kansere sebep olan nitrözamin bol miktarda birada var olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca alkolsüz denilen bira rakamlarında sakın aldanmayın! İçinde yüzde 2 ile yüzde 4 alkol bulunan fakat alkolsüz olarak tezgahlanan bira alkollü içkidir. Alkollü oranı ne kadar az olsa da vücuttaki organlar alkol tahribatından kurtulmaz. İngiltere’de alkolsüz birahanelere giden 18 yaş altı gençlerin 18 yaşından sonra alkollü içkilerin müptelası olduğu gözlenmiştir. Alkollü ve benzeri maddeler gram gram zehirler” şeklinde konuştu. UYUŞTURUCU MADDE KULLANANAN GENÇLER İSTİKBALLERİNİ UÇURUMA ATARLAR Uyuşturucu madde kullanımının insanların sağlığına, akıl ve ruhi sistemlerine yaptığı tahribatın korkunç düzeyde olduğunu kaydeden Pattabanoğlu, gençlerin bu felaketten korunması için bilinçlendirme çalışmaları yaptıklarını ve ailelerin de üzerine bu noktada büyük işler düştüğünü dile getirdi. Pattabanoğlu; “Uyuşturucu madde kullanımı ne yazık ki artmakta. Bu bataklığa saplanan gençler tehlikeyi bilmediklerinden basit bir hevesle başlamaktadırlar. Bu gençler istikballerinin uçuruma atmaktadırlar. Gençleri uyuşturucuya iten sebepler bilgisizlik, tehlikeden habersizlik, özenti, aile içinde gençlerle ilgilenilmemesi, kötü arkadaşlar” dedi. ZARARLI MADDE KULLANMA YAŞI HER GEÇEN GÜN DÜŞMEKTE Alkolün trafik kazalarına ve toplumda pek çok maddi ve manevi tahribatlara neden olduğunu kaydeden Pattabanoğlu, Türkiye’de yapılan araştırmalarda dünya sıralamasında tütün mamulleri tüketiminde Türkiye’deki rakamları da şu şekilde açıkladı: “1980’den itibaren uyuşturucu kullanımı 500 kat artmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın 7 ilde yaptığı araştırmada lise düzeyindeki öğrencilerin en az yüzde 50, madde deneyimi yaşadığı, yüzde 10’unun bağımlı olduğu ortaya koymuştur. 25 milyon sigara tiryakisi, 20 milyon alkol bağımlısı, 5 milyon ilaç bağımlısı vardır. Türkiye’de sıfır yaş dahil kişi başına 3 kg tütün mamulü, 15 litre alkollü içki tüketimi vardır. 1930’larda bu tüketim yüzde 15 daha azdı. Zararlı madde kullanma yaşı her geçen gün düşmekte. Ülkemizde de sigaraya başlama 9-10, alkole başlama yaşı 12-14, uyuşturucuya başlama yaşı 12-16 yaş seviyelerine kadar düşmüştür.” “BAŞTA YEŞİLAY OLMAK ÜZERE DESTEKLENMELİ” Zararlı ürünlerle mücadele konusundaki düşüncelerini de paylaşan Kemal Pattabanoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Zararlı ürünlerle mücadele devlet tarafından tek elden organize şekilde yapılmalı. Eğitim-öğretim kurumlarının düzenli, planlı ve yoğun bir şekilde toplumu eğitmesi sağlanmalı. Okullara bu konuyla dersler konulmalı. Mücadeleye sigara, bira gibi maddelerden başlanmalı. Aileler eğitilmeli, bilinçlendirilmeli, işsiz gençliğe sahip çıkılmalı, polisimiz güçlendirilmeli, zor durumdaki ve bağımlılıktan kurtulmak isteyenler için tedavi merkezleri oluşturulmalı. Din eğitimi devlet tarafından doğru ve etkili bir şekilde verilmeli. Sivil örgütler başta Yeşilay olmak üzere desteklenmeli. Toplumumuzu uyuşturucu felaketinden korumak için herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Uyuşturucu ile organize bir şekilde mücadele edilmeli. Özellikle okul çocuklarına dikkat edilmeli. Aileler de çocuklarını yetiştirirken kendilerini de eğitmeliler. Çocukluktan ergenlik dönemine girene kadar hem aile hem de okul çocuğu bu konuda eğitmeli. Akran eğitimi de çocuk üzerinde önemli. İş yerlerinde, dini mekanlarda gerçekleştirilmeli. Uzman kişilerden de eğitimler alınmalı, konferanslar düzenlenmeli.” “KONFERANSLARLA GENÇLERİ BİLİNÇENDİRİYORUZ” Yeşilay İl Temsilciliği olarak yaptığı çalışmalardan bahseden Kemal Pattabanoğlu kendisine üniversiteden öğretim elemanlarının ve öğretmenlerin de destek olduğunu dile getirdi. Pattabanoğlu konuyla ilgili şu açıklamaları yaptı: “Gençlere içkinin, sigaranın kötü bir şey olduğunu, sigara içmenin hastalıklara sebep olduğunu öğretmek için okullarda konferanslar veriyoruz. Öğretmenlerimizde Yeşilay’ı anlatıyorlar. Üniversite düzeyinde de zararlı maddeleri anlatıyoruz, insana ne gibi kötülükler yapabileceğini özellikle uyuşturucunun ne gibi felaketlere yol açabileceğini anlatıyoruz. Öyle insanlar var ki küçük yaştan başlayıp ölünceye kadar bağımlılıktan kurtulmaya çalışıyor. Bunlara biz nasıl kurtulabileceklerini anlatıyoruz. Okulların duvar diplerinde sigara satılmasını biz yasaklattık. Oralarda polislerimiz sürekli kontrol halindeler. Kastamonu’da düğünlerde içki içme oranları da azaldı. Eskiden köy düğünlerinde çok fazla içki alınırdı bunları azalttık. Bunda belediye başkanlarımızın da desteği oldu. Kastamonu’da sigara kullanımı yüzde 25 oranında, içki kullanımı yüzde 60 oranında azaldı. Kastamonu halkı dumansız havayı benimsedi. Bu konuya dikkat ediyor. Valimiz de bize çok yardımcı oluyor. Belediye Başkanı’mızda bizlere destek oluyor, kendisi de zararlı alışkanlıklarla mücadele konusunda çalışmalar yapıyor. Tabi ki Emniyet Müdürü’müz de bu işe çok duyarlı bizlere de yardımcı oluyor. Kendilerine minnettarız.” Son olarak 15 tatilinden sonra bütün okulları tek tek gezip içki, uyuşturucu, sigara, kumar bağımlığı konularında bilgiler verip bu tarz alışkanlıkları olan gençleri bu alışkanlıklarından vazgeçirmeye çalışacaklarını kaydeden Kemal Pattabanoğlu, Yeşilay’ın bundan sonra da Kastamonu’da şubeleşerek daha etkin çalışmalar yürüteceğini belirtti.

Bakmadan Geçme