• Haberler
  • Kültür
  • Hangi Bitki Hangi Ortamı Sever? Bitkilerin Bakımı Nasıl Olmalı? İşte Cevaplar...

Hangi Bitki Hangi Ortamı Sever? Bitkilerin Bakımı Nasıl Olmalı? İşte Cevaplar...

Özel günlerin vazgeçilmez hediyesi ev ve ofis bitkileri hakkında bilgiler veren Sevgi Çiçekçilik İşletmesinin sahibi Mehmet Kayıkcı, bitki bakımındaki püf noktalara değinerek bilgilendirmelerde bulundu.

Hangi Bitki Hangi Ortamı Sever? Bitkilerin Bakımı Nasıl Olmalı? İşte Cevaplar...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yaklaşan Sevgililer Günü'nde müşteri yoğunluğuna değinen Mehmet Kayıkcı; “1992 yılının 29 Ekim tarihinde bu işletme açıldı. Yaklaşık 30 yılı geçkin bir süreden beri Kastamonu'daki vatandaşlarımıza bu sektörle ilgili hizmet etmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki 14 Şubat Sevgililer Günü kırmızı gülle meşhur. İnsanlar sevgililerine bir tane gül hediye etmeyi seviyorlar o günde o yüzden de bizim işlerimiz hızlı ve hareketli oluyor. Bilinçli müşterilerimiz siparişlerini daha önceden bize geçtikleri zaman teslimatta ve ürün seçiminde sıkıntı çekmiyoruz ama aynı gün aynı saatte aynı yoğunluğa zaman zaman hizmet veremiyoruz. O yüzden de böyle özel günlerde birçok müşterimiz talebini karşılayamadığımız için buradan üzgün ayrılıyorlar. Onlara tavsiye daha önceden çiçekçilerine gitsinler, çiçeklerini beğensinler, siparişlerini geçsinler. Son güne sıkıştırmasınlar, bütün çiçekçi arkadaşlarında sorunu bu. Sevgililer Günü’nde, Anneler Günü ve Öğretmenler Günü’nden daha fazla insan çiçek talep ediyor. Yani buradan insanlar sevgililerine daha çok değer veriyor, anlamı çıkmasın. Öğretmenler Günü, Anneler Günü de çiçek satılıyor ama sevgili daha çok olduğu için o gün daha fazla içecek satılıyor. Öyle değerlendirmek lazım” dedi. 

‘Kovid-19 Salgınından Sonra İnsanlar Ev Bitkilerine Yoğunlaştı’

Hangi Bitki Hangi Ortamı Sever? Bitkilerin Bakımı Nasıl Olmalı? İşte Cevaplar...Evdeki bitkiler hakkında konuşan Mehmet Kayıkcı; “Süs bitkileri ve çiçekler, Kovid-19 tedbirlerinin uygulandığı o sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde insanlarımızda daha çok öne çıktı. İnsanlar evde meşguliyetlerini sağlayabilecekleri bir hobi aradılar. Bunların da başında çiçek geldi. Biz o dönemde çok fazla çiçek satışı yaptık. Kovid-19 döneminde evde kapalı kalan hanımlar çiçeği öyle düşkün oldular ki şimdi o devam ediyor. Yani hem ülke ekonomisine hem de şehir ekonomisine çok büyük katkıları olan bir sektör bu. 2023 yılında 200 milyon dolarlık bir ihracat bekleniyor. Yöneticilerle sınırlamak yanlış olur üreticisinden, kuryesine kadar yani bizim sektörde biliyorsunuz çiçeği adrese teslim gerekiyor. Kuryesine kadar tamamını ilgilendiren bir rakamdı. Giderek büyüyen giderek gelişen bir sektör. Kastamonu geneline baktığımız zaman biliyorsunuz soğuk bir ilde yaşıyoruz. Biz yazı az kışı çok olan bir ilde yaşıyoruz. Bizim iş yerimizde sattığımız bütün bitkiler Kastamonu'nun ikliminde ev ortamında yetişebilecek bitkiler. Mesleğimizin bize vermiş olduğu tecrübeyle seralardan alırken bu bitkileri bizim iklimine uygun olan bitkileri seçiyoruz” diye konuştu.

‘İş Yerimizdeki Bitkilerin Tamamı Kastamonu İklimine Uygun Bitkilerdir”

Hangi Bitki Hangi Ortamı Sever? Bitkilerin Bakımı Nasıl Olmalı? İşte Cevaplar...Evde bitki yetiştirmek için püf noktalara değinen Mehmet Kayıkcı; “Bitkiler için önemli olan önce aydınlık yani ışık dediğimiz güneş. Sonra doğru mekan yani nereye konulacağı bitkinin. Daha sonra da toprak ve sulaması. Daha sonra da saksı değişimi giriyor. Çünkü bitki evde kök gelişimini ve boy gelişimini tamamladıkça saksının periyodik olarak değiştirilmesi lazım. Bahardan yaza geçerken sonbahardan kışa geçerken mevsim geçişlerinde de toprağın azalan elementleri güçlendiren bitki besinlerinin verilmesi lazım ki evde bitkilerimiz daha formda, daha güzel gözüksün. O yüzden hani şu çiçeği alırsanız daha iyi büyütürsünüz demeyeceğim. Bizim işyerimizde satılan bitkilerin tamamı Kastamonu iklimine uygun bitkilerdir. Kapalı balkonlarda ve serin ortamlarda yetiştirebileceğiniz birkaç çiçek var. Bunların en güzeli siklamen çiçeğidir. Soğanlı bir bitkidir. Evet, soğanlı bir bitkidir serini ve soğuğu sever. Yani ekim ayıyla başlayıp mart ayına kadar üzerinde sürekli çiçek veriyorlar. Kırmızı, sarı, yeşil, beyaz, mor renklerden oluşan. Yazın da çiçeği olmadığı halde kökünde soğanıyla yavrulama yapıp çoğaltabileceği bir bitkidir. Kış iklimimize en uygun bitki odur. Birde çuha çiçeği var, halk arasında orman menekşesi diye bilinir. Bu çiçek çeşidi de soğuğa dayanıklıdır. Bahçe ve balkonda rahatlıkla yetiştirebilirsiniz. Çok sıcağı sevmez. Bitkilerin bakımları şöyledir aslında genelde çiçek severlerin yapmış olduğu en büyük hata bitkilere çok su vermek, yani insan fizyolojisi gibi değil bitkiler, biz mesela günde bir buçuk litre su içebiliriz, içmesek vücudumuzda bir çok yerimizde rahatsızlık oluşur. Ama bitkiler haftalık, 15 günlük ve aylık suyla daha sağlıklı olabilirler. Her gün sulanan, iki üç günde bir sulanan bitkilerin tamamında kök çürümesi oluşur ve böylece sağlıklı bir bitki yetiştiremezler. Genelde en büyük hata şu evde dekor olarak kullanıyor. Bilinçli müşteri şöyle yapmalı; iş yerimize geldiğinde hole bir bitki ya da çiçek istiyorum dediği zaman bizde işte ampul ya da floresan ışığı olur büyütebileceği bitkileri öneririz. Salonda bitki istiyorum dediği zaman daha aydınlık daha büyüyen ve yükselen geniş yapraklı bitkileri öneririz. Mutfaklar için mesela rutubeti seven yemek buharından hoşlanan suyu seven bitkileri mutfakta yetiştirmesi lazım” dedi. 

‘Mevsim Geçişlerinde Vitamin Takviyesi Yapılması Lazım’

Bitkilerin bakterilere karşı korunması hakkında bilgiler sunan Mehmet Kayıkcı; “Her bitki her yerde yetişmiyor. Az ışıkta yetişen ve çok ışıkta yetişen bitkiler ortamına göre yetişir. Bakımında ise periyodik olarak saksı ve toprakların yenilenmesi lazım. Mevsim geçişlerinde de mutlaka vitamin takviyesi yapılması lazım. Süs bitkilerinin çiçek üretiminde veya sonradan yapılmasında yani sonradan takviyesini kullanan toprakları kalitesizdir. Eğer iyi toprak alamazsa mutlaka evde suyla temas edince ev ortamında sıcaklıkta toprakların çoğunda bakteri oluşur. Bunun için ucuz toprak değildi, iyi toprağı kendinin seçmesi lazım. Bunu markadan veya fiyattan anlayabilir. Çiçek alan insanlar. Bir de çözümü şu, bizde ve diğer arkadaşlarımıza da vardır. Muhtemelen bitkilerin haşereleri ile ilgili ilaçlar var. Bunlar sprey şeklinde toprağını ve yaprağını sıkarak zamanla onları öldürüyor ama kesin çözüm saksı değişimlerinde ucuz toprak değil kaliteli torak alırlarsa bu haşerelerin hiç birini bitkilerine bulaştırmamış olurlar. Farkı şu ucuz ve pahalı toprağın, toprağın son hali poşetlenip fırınlanıyor bizim sattığımız topraklarda dolayısıyla bütün bitkiler aynı oluyor. Hepsi orda sıcakta yok olduğu için bitki saksıya girdiği zaman herhangi bir bakteri ile karşılaşmıyor. Piyasada satılan toprakların çoğu, tof kökenli yani yosun kökenli yosun yaşayan bir bitki. Saksıya koyup üzerine su koyduğunuz zaman yosun canlanıyor ve bakteri üretmeye başlıyor. Bunlar kör sinek, kurt ve böcek olarak çıkıyor. Müşterilerin dikkat etmesi gereken kaliteli toprakları seçmesi önemli bir husustur” şeklinde konuştu.

Özel Haber

Bakmadan Geçme