İlk Türk Kadın Mitingi 104 Yaşında

İlimizde, Anadolu'nun işgaline karşı haklı sesini duyurmak amacıyla 10 Aralık 1919'da Yapılan İlk Türk Kadın Mitingi'nin 104'üncü yılı coşkuyla kutlandı.

Kışla Parkı önünde bir araya gelen kadın dernekleri üyeleri ile vatandaşlar, önlerinde kağnı, ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Burada kadın dernekleri üyeleriyle siyasi partilerin kadın kolları temsilcileri ve mitingin 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla Atatürk ve Şerife Bacı Anıtı’na çelenk koydu. Daha sonra saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı okundu.

İLK TÜRK KADIN MİTİNGİ 104 YAŞINDA

‘Hürüz, Çalışıyoruz’

Kadınlar adına konuşma yapan 89 yaşındaki Sabiha İzbeli, etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ederek; “İyi ki böyle bir gün yapılmış, iyi ki düşünülmüş. Senede bir gün değil, her gün kadınların bayramı olarak düşünüyorum. Cumhuriyet için, yerlere yatsak, ne kadar dua etsek yeridir. Allah’a bin kere şükür ediyorum. Hepimiz biriz. Ben erkeksiz, erkek bensiz olamaz düşüncesiyim. 10 Aralık Kadın Mitingini düşünmek bile çok güzel. Her gün bir aradayız, bize kimse karışmıyor kadın olarak. Hürüz, çalışıyoruz. Kadın olarak 40 sene çalıştım, halen çalıyorum, hiçbir şikayetim olmadı ama ne olursa olsun bir gün de olsa böyle merasimle anılmak çok güzel bir şey” diye konuştu.

İLK TÜRK KADIN MİTİNGİ 104 YAŞINDA

‘Kastamonulu Hanımlar Olarak Asla Unutmayacağız’

10 Aralık Kadın Platformu Derneği Başkanı Ayten Kızıltan ise 10 Aralık 1919 tarihinin sadece ilimiz kadınları için değil, dünya kadınları tarihi için de çok önemli bir gün olduğunun altını çizerek; “Kadın farkındalığının, kadın bilincinin, kadın örgütlenmesinin ve kadın gücünün dünya medeniyet serüveninde bu kadar erken bir tarihte kendini gösterdiği çok önemli örneklerden biridir. Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Kastamonu kadını bu medeniyet gücünü tarih boyunca olduğu gibi yine kendini anası olarak gördüğü vatanı ve vatanının bağımsızlığı için kullanmıştır. Anadolu kadınının milli mücadele sürecinde ortaya koyduğu hizmetleri M. Kemal Atatürk 21 Mart 1923 yılında Konya’da yaptığı konuşmasında, ‘Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletini Kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakar, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu, duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuza kadar kutsal diyelim’ sözleriyle ifade ederken bugün andığımız gibi... Aynı zamanda Anadolu ve Kastamonu kadını ordu ve milletinin ihtiyaç duyduğu lojistik desteğin sağlanması, ulusal bilincin oluşması ve bu bilincin örgütlü bir tepkiye dönüşmesi için miting ve protestoları yapmaktan geri durmamıştır. 10 Aralık 1919 tarihinde 3 bin kadından oluşan bir topluluğun Anadolu’nun işgaline, haksızlıklara, eziyet ve mezalimlere karşı yapma olduğu miting, protesto ve işgalci devletlerin başkanlarının eşlerine tela raf çekmeleri, kadınlarımızın Milli Mücadele’deki rollerinin, ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi olmasının yanında, Kastamonu kadınının ulus bilincini ne kadar erken kazandığı, bağımsızlık bilincine ne kadar aşikar oldukları ve toplumsal yaşantı içinde üzerlerine düşen görevlerinin ne kadar farkında olup, buna karşı olan duyarlılıklarını da göstermektedir. 3 bin kadar Kastamonulu kadının destek verdiği 10 Aralık mitinginde yapılan konuşmalarda ve aynı zamanda bu miting sonunda işgal devletlerinin başkan eşlerine çekilen telgraflarında görülen ifadeler en yalın haliyle Anadolu kadınının irfan ve medeniliği ile haksızlıklar karşısında duran ve istiklali isteyen inançtır’  Cemiyet Başkanı Zekiye Hanım’ın yaptığı konuşmasında, ‘Bizim gibi şefkatle, merhametle düşündüklerine şüphe etmediğimiz itilaf devletlerinin büyük kadınlarına müracaat edecek ve birer telgrafla, bize yapılan haksızlıkları yazacak ve anlatacağız’ şeklinde kullandığı ifadeler,  Kastamonu kadınının ne kadar medeni olduğu ve içinde bulunduğumuz coğrafya her ne kadar kan deryası olsa da çözümü medeniyetle, barışlar arayacak kadar irfan sahibi olduğunu göstermektedir. Müdafa-i Hukuk Cemiyeti kadınlar Hilali Ahmer gibi sivil toplum derneklerinde büyük ve kolektif işlere imza atan Kastamonulu kadınlar, Anadolu’da ender görüleceği şekilde sadece kadın örgütlenmesi ve kadın zekasıyla böyle büyük bir miting ile tarih boyunca yüklenmiş olduğu kutsal misyonunu da yeniden hatırlatmıştır. O kutsal misyon her koşulda her satıhta vatanın da anası olduklarıdır. 10 Aralık 1919’da olduğu gibi, bugünde bir miting ile önce kutsal vatanımızın, sonra da üzerinde yaşadığımız dünyanın daha medeni, herkes için daha eşit, kardeşçe ve her türlü şiddetten uzak yaşaması misyonunu taşımaktayız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin toplumun her alanında sağlandı. Kadınların dezavantajlı olarak tanımlandığı gruptan çıktığı koşulların da yaratılması misyonumuz içindedir. Kastamonu kadınının bu gururlu gününde, Atatürk’ün de belirttiği gibi Anadolu’nun istiklaline her anlamda katkı sunan ve bugün sahip olduğumuz ve 100’üncü yılını kutladığımız Cumhuriyeti’mizin üstün bir değer olarak yaşanmasını sağlayan Kastamonu 10 Aralık Kadın Mitingi Tertip Komitesi, konuşmacıları ve katılımcıları mitingin 104’üncü yıl dönümünde saygı ve minnetle anıyoruz. Onları ve haklı duruşlarını bizler Kastamonulu hanımlar olarak asla unutmayacağız” ifadelerini kullandı.

İLK TÜRK KADIN MİTİNGİ 104 YAŞINDA

Programa Vali Meftun Dallı, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK Parti Milletvekilleri Halil Uluay ve Fatma Serap Ekmekci, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, AK Parti İstanbul Milletvekili Rabia İlhan, CHP Milletvekili Hasan Baltacı, Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu, kent protokolü ve vatandaşlar katıldı.
 

Bakmadan Geçme