İstiklal Yolu'nun Hikayesini Torunları Anlatacak
Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi ve Nöbetçi Sahne Tiyatro Ekibi üyesi Tarık Kara, ekibiyle birlikte İstiklal Yolu'nu sahneye taşıyacak.
Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi ve Nöbetçi Sahne Tiyatro Ekibi üyesi Tarık Kara, ekibiyle birlikte İstiklal Yolu’nu sahneye taşıyacak. Kara, sahnelenecek tiyatro oyunu hakkında açıklamalarda bulundu.
Tarık Kara: “Tarih, bir milletin var oluş mücadelesini en güçlü şekilde yansıtan aynadır. İstiklal Yolu, bu aynanın en parlak yansımalarından biridir. Kastamonu, sadece bir şehir değil, İstiklal mücadelesinin mihenk taşı, bağımsızlık ateşinin harlandığı kutsal bir mekândır. Ben, Niğde’de doğup büyümüş bir genç olarak Kastamonu’da canını siper eden Şerife Bacı'nın destansı hikayeleri ile büyüdüm. Her adımında kahramanlık destanlarının yankılandığı bu şehir, İstiklal Yolu'nun anlamını ruhuma işledi” dedi.
‘Gelecek Nesillere Aktarılması Gereken Birer Mirastır’
Tarık Kara açıklamasının devamında, “İstiklal Yolu’nun her taşında, her karış toprağında Şerife Bacı’nın cesareti, Halime Çavuş’un fedakârlığı, Nasrullah Camii’nde Mehmet Akif’in haykırışı saklıdır. Türkiye'nin bağımsızlığına, kurtuluş mücadelesine hayatını adayan bu kahramanların hikâyeleri, bizim için yalnızca birer tarihi anekdot değil; aynı zamanda gelecek nesillere aktarılması gereken birer mirastır. Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi olarak bu şehrin maneviyatını yakından tanıdım. İstiklal Yolu’nun taşıdığı anlam, burada okuduğum her kitapta, gezdiğim her sokakta yeniden karşıma çıktı. Tarihi konaklarda yankılanan musiki eserlerinden evliyaların manevi himayesine kadar Kastamonu, adeta tarihin diri tutulduğu bir abidedir” ifadelerine yer verdi.
Bu yıl Nöbetçi Sahne Tiyatro Ekibi ile birlikte İstiklal Yolu'nu sahneye taşıma onurunu yaşadığını belirten Kara, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Hulusi Sıvacı hocamla tanıştım. Memleketi Kastamonu için keşke herkes onun kadar emek verebilse istiklal yolu kitabını yazmış, yetmemiş tiyatroya çevirmiş. Onun sayesinde isimleri tarihin tozlu raflarında olan insanları tanıma fırsatı buldum. Hamdi Bey’i canlandırırken Açıksöz Gazetesi’nin milli mücadeleye olan katkısını, Mehmet Akif Ersoy’un Nasrullah Camii’nde verdiği unutulmaz vaazın ruhunu hissettim. Sahneye çıktığım her an, sanki Zekiye Hanım’ın Türk kadınına örnek olan cesur mücadelesine şahit oluyordum. Bu eserle birlikte, yalnızca sahneye bir hikâye koymadık; aynı zamanda tarihimize olan vefa borcumuzu ödemeye çalıştık.
‘Yalnızca Bizim Gayretlerimizle Sınırlı Kalmamalı’
Tarık Kara son olarak, “Ancak bu çabalarımız, yalnızca bizim gayretlerimizle sınırlı kalmamalı. Kastamonu’nun kıymetli iş insanları, şehrin bu değerlerini önce Türkiye’ye, sonra dünyaya tanıtma noktasında önemli bir sorumluluk taşıyor. Bugün yurt dışında kurgu kahramanlarla övünülürken bizim gerçek kahramanlarımız tarihin sayfalarında tozlanmamalı. Biz, İstiklal Yolu’nun gerçek kahramanlarını tanıtmak için elimizi taşın altına koyduk. Bu taşın kaldırılmasında Kastamonuluların desteğine güvenimiz tamdır. İnanıyorum ki bu eşsiz tarihin mirasını geleceğe taşıma mücadelesinde birlikte yürüyebiliriz. Bu yazıyı okuyacak olan herkesi, özellikle Kastamonuluları İstiklal Yolu’nun kahramanlarını tanımaya ve tanıtmaya davet ediyorum. Çünkü bu yol, sadece Kastamonu’nun değil, tüm Türkiye’nin onurudur ve bu mücadele önce Kastamonulu olanların aslî vazifesidir. Böyle olmalıdır, böyle olmak zorundadır. İstanbul'dan Kastamonu'ya gelen bir öğrenci olarak benim bu kadar çaba sarf etmem Kastamonu halkının eksiğdir. Ben bu konuda onların bana başkalarına gidip bu çabayı sarf etmelerini çok isterdim. Gerçek kahramanlarımızın hikâyelerini anlatmak boynumuzun borcudur. Bizim elimizde tarih, yazılı bir metin olmaktan çıkıp sahnede, sokakta ve kalplerde yaşamaya devam edecek. Şimdi, geçmişe olan borcumuzu ödeme zamanı” dedi.