Kastamonu Üniversitesi'nde '3 Mayıs' konulu konferans

Kastamonu Üniversitesi'nde '3 Mayıs' konulu konferans
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türk Ocağı’nda 3 Mayıs Türkçüler Günü münasebetiyle Kastamonu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Murat Yılmaz’ın konuşmacı olduğu “3 Mayıs ve Irkçılık-Turancılık Davası” konulu konferans tertip edildi. 

Konuşmasında Türk milliyetçiliğinin dönüm noktası olan 3 Mayıs 1944 olaylarını anlatan Yılmaz, 2’nci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de komünizm propagandasının artması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Sovyet Rusya tehdidine maruz kalması üzerine Türk milliyetçisi gençlerin tepki göstermek için bu olayların yaşandığını söyledi. 3 Mayıs 1944 günü Ankara’da yaklaşık bin kişiden oluşan Türk milliyetçilerinin bu protesto yürüyüşünün tek parti dönemindeki ilk muhalif gençlik gösterisi olduğunu belirten Yılmaz; bu olayların ardından Nihâl Atsız, Zeki Velidî Togan ve Alparslan Türkeş gibi isimlerin uyduruk bir iddianame hazırlanarak Irkçılık-Turancılık Davası’nda yargılandığı ve Türkçü oldukları için mahkûm edildiklerini ve işkencelerden geçirildiklerini belirtti. 

“KOMÜNİZM TÜRKÇÜLER İÇİN BİR TEHDİTTİ”

Yılmaz, konferansın devamında; “Peki bunlar neden olmuştu? Türkçülerin iddiası şuydu; komünist taraftarları devlet yönetimine getiriliyor ve Türklük aleyhine çalışmalarda bulunuyorlardı. Komünizm ise Türkçüler için bir tehditti, zira tek bağımsız Türk ülkesi olan Türkiye, Sovyet Rusya egemenliğine girerse artık Türk tarihi sona erecekti. Türkistan ve Kafkasya Türk coğrafyasının yok edilişi canlı örnekti. Üstelik komünizm gayri milliliği savunan beynelmilel bir ideolojiydi. Ve komünizm fikri Osmanlı’dan gelen Türk ve Müslüman düşmanı olumsuz Moskof algısıyla pekiştirilmiştir. Dolayısıyla komünizmin engellenmesi gerekiyordu. Bu noktadan hareket eden Türkçüler, bir suç işledikleri ve suçlu oldukları için değil, Türk milletini sevdikleri ve savundukları için, ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti yöneticileri tarafından hain ilan edilmiş ve işkence görmüş, maddi ve manevi kayba uğratılmıştır” dedi.

1,5 yıllık hapis hayatından sonra Türkçülerin mahkeme kararıyla serbest bırakıldığını belirten Yılmaz 3 Mayıs’ın bundan sonra her yıl Türkçüler günü olarak Türkiye’nin dört bir tarafında gerek milliyetçi kuruluşlar gerekse şahıs olarak genç yaşlı bütün Türk milliyetçileri tarafından hatırlanan ve anılan bir gün olduğunu konuşmasına ekledi. 

Program sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Yılmaz’a Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz tarafından günün anısına katılım ve teşekkür belgesi takdim edildi. 

Bakmadan Geçme