Ramazan Ayında Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Ramazan ayında beslenmede dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirme yapıldı.

Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan bilgilendirmede; “11 ayın sultanı mübarek Ramazan Ayı’na girmiş olmamız tüm İslam Alemi tarafından büyük bir mutlulukla karşılanmaktadır. Bu mutluluğumuzu sofralarımıza yansıtırken sağlığımızı korumaya da özen göstermeliyiz. Gün içerisinde tutulan oruç sebebiyle yemek saatlerimizde değişiklikler meydana gelmektedir. Günlük ihtiyacımız olan besinleri sahur, iftar ve iftar sonrası yapılabilecek bir ara öğünle karşılarken dikkat edeceğimiz bir takım beslenme önerileri ile acıkma- susama süreçlerini en aza indirip kilo kontrolü sağlayarak rahat geçirilen oruçlar elde edebiliriz. Öncelikle zihnimizi ‘Gün boyunca aç kalacağım/ Daha çok yemeliyim /Çok aşırı su içmeliyim’ gibi düşüncelerden arındırmalıyız. Zira bu düşünceler ile çıktığımız tüketim yolunda gereğinden fazla tüketeceğimiz yiyecek ve içeceklerin bize sunduğu mide- bağırsak problemlerini ne yazık ki ilk akla gelen kurtarıcımız ‘maden suyu’ ile aşamayız. Kendimize  günün tamamında aç kalmayacağımızı, belli zaman diliminde yemek yememiz gerektiğini ve oruçlu olduğumuz süreçte mide- bağırsak sistemimizin dinlenip hatta otofaji olarak adlandırılan vücuttaki zayıf/hasta hücrelerin  atılmasını sağladığını hatırlatmakta fayda var. Kan şekerimizi hızlı etkileyebilecek besinlerin tüketiminde temkinli davrandığımızda acıkma ve susama süreçlerini yönetmek oldukça kolaylaşacaktır. Un, şeker, pilav, makarna, börek, pide gibi besinler basit karbonhidratlardandır. Bu besinleri olabildiğince az tüketmek bunların yerine posa içeriği daha yüksek olan tam buğday, siyez, çavdar gibi kompleks karbonhidratlardan tüketmek kan şekeri dengemizi sağlayarak çabuk acıkmamızın ve susamamızın önüne geçecektir” denildi. 

Sağlıklı-Sıhhatli Oruçlar İçin

Sağlıklı-sıhhatli oruçlar için yapılmasını gerekenleri sıralayan Müdürlük; “Yediğimiz her besini yavaş yiyip iyi çiğneyerek hem fazla tüketimin önüne geçebilir hem de hazımsızlık şikayetini azaltabiliriz. Sahurda; peynir, yumurta, zeytin, ceviz, hurma ve mevsim sebzelerinden oluşan bir kahvaltı yapılabilir. Çorba, yoğurt, ayran, sebze yemekleri de eklenebilir. İftarda; hurma, kuru incir, kayısı, zeytin gibi yiyecekler ve az miktarda su ile oruç açılıp, çorba ve zeytinyağlı bir salata tüketerek gün boyu boş kalan midemizi sindirim sürecine hazırlayabiliriz. Sonrasında çok ağır olmayan bir ana yemek veya etli sebze yemeği ile yoğurt tüketilebilir. Tok kalma süremizi artırmak için beslenmemizde; peynir, yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, kurubaklagil gibi protein içeriği yüksek besinlere, süt, yoğurt, kefir, ayran gibi probiyotiklere, ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumlara, Mevsiminde olan sebze ve meyvelere yer verebiliriz. Salatalarda zeytinyağı kullanarak hem tokluk hissini hem de bağırsakları destekleyebiliriz. Yemeklerde aşırıya kaçmadan tereyağı kullanılabilir. Ancak tereyağını aşırı sıcaklıklara kadar ısıtıp yakmamaya özen gösterilmelidir. Bu durum besin değeri kaybına sebep olmanın yanı sıra zararlı bir hale dönüşmesine sebep olur. İftar sofrasında çok çeşit yemek yapmak fazla yememize bunun sonucunda hazımsızlığa sebep olabilir. Tüketebileceğimiz miktarda ve daha az çeşit yemek yaparak hem  taze tüketip hem de gereğinden fazla tüketmekten kaçınmış oluruz. Tatlı ihtiyacımızı hurma, kayısı ,incir gibi kuru veya sevdiğimiz taze meyvelerden karşılamak hem daha az kalori alımını hem de sindirimi destekler.  Bunların yanı sıra haftada 1 ve ya 2 porsiyon güllaç, sütlaç gibi sütlü tatlılar tercih edilebilir. Su tüketimi, nasıl ve ne zaman tükettiğimiz de çok önemli bir konudur. Öğünden hemen önce yarım veya bir bardağı geçmemek, öğün sonrasında ise en azından yarım veya bir saat sonrasında su tüketimine başlamak sindirim sürecimizin daha rahat olmasını sağlar. Yemeğin hemen üstüne su ve içeceklerin tüketimi reflü denilen yemeğin yukarı kaçması şikayetini tetikleyebilir. Fazla miktardaki suyu kısa zamanda tüketmek yerine aralıklarla birer bardak içmek gerekir. İçtiğimiz suyun bir kısmını limonlu su olarak tercih etmek bir miktar tokluk hissi ve bağırsakları rahatlatıcı etki sağlar. Çay kahve tüketimi içerdikleri antioksidanlar sayesinde sindirimi rahatlatıcı, metabolizmayı hızlandırıcı etkiye sahiptir. Ancak fazla tüketildiklerinde uyku problemleri ile vücuttan su atımına sebep olarak bizleri olumsuz etkileyebilir. Ölçülü tüketim önemli. Mide ve sindirim şikayetlerinde nane-limon, zencefil, ıhlamur gibi bitki çayları ile maden suyu veya yarım çay kaşığı kadar karbonat eklenmiş sudan da destek alınabilir. Susama hissimiz için Hekimlerin Öncüsü olarak da bilinen İbni Sina’ nın bizlere tavsiyesi olan demirhindi şerbetini tüketebiliriz. Yine kayısı kompostosu ile armut da önerileri arasındadır. İftar sonrası hafif tempolu yürüyüşler yapılarak sindirim desteklenip kilo kontrolü sağlanabilir. Sağlıklı besinleri sıklık ve miktarına dikkat ederek tüketmek,  Ramazan Ayı’ nı daha sağlıklı ve zinde hissederek tamamlamamızı sağlar” ifadelerine yer verdi.

Bakmadan Geçme