• Haberler
  • Genel
  • 'Seçim kanununun demokratikleşmesi gerekmektedir'

'Seçim kanununun demokratikleşmesi gerekmektedir'

BBP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AHMET YELİS Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, 16 Nisan'da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında dün ilimize gelerek, Serender Park Otel'de basın mensupları ile bir araya geldi. BBP olarak 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandumda evet diyecek olmalarının sebebini açıklayan Yelis' Rahmetli Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, milletin muktedir iktidarını...

BBP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AHMET YELİS; Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yelis, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum çalışmaları kapsamında dün ilimize gelerek, Serender Park Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi. BBP olarak 16 Nisan tarihinde yapılacak olan referandumda evet diyecek olmalarının sebebini açıklayan Yelis;” Rahmetli Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu, milletin muktedir iktidarını sağlayana kadar mücadelemiz devam edecek derken, milletimizin siyasi özgürlüğüne vurgu yapmıştır. Demokrasilerde yönetim hakkı milletindir, sözü ile millete her türlü vasi atanmasına karşı siyasetin özgürlüğünü savunmuştur. Ülkemizde 94 yıldır devam eden sistem değişikliğine ilişkin, parlamenter sisteme göre Cumhurbaşkanı’nın yetkileri çok fazla. Başkanlık sistemine göre çok az. Bunu da yerli yerine oturtmak gerekiyor. Başkanlık sistemi mi? Parlamenter sistem mi? Tercih yapılmalıdır” dedi. “VESAYETÇİ SİSTEMİ DEMOKRASİMİZ ÜZERİNDEN KALDIRMAYI BAŞARAMAMIŞLARDIR” Vesayet sistemine değinerek açıklamalarına devam eden Yelis; “Aziz milletimiz vesayet sisteminin her türlü müdahalesine, yapılan ilk seçimde oylarıyla gerekli cevabı vermiştir. En son 15 Temmuz’da canları bedenleri ile kendilerini ortaya koymuştur. Halkımız; 1950 seçimleri sonrası Menderes’i, 1960 sonrası Demirel’i, 1980 sonrası Özal’ı, 2002 sonrası Erdoğan’ı iktidara getirmiş, fakat milletten yetki alan siyasiler, vesayetçi sistemi demokrasimiz üzerinden kaldırmayı başaramamışlardır. İlk defa sivil siyaset Anayasa ile ilgili inisiyatif almış ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile değişiklik teklifini milletimizin önüne getirmiştir” ifadelerini kullandı. “ANAYASA VESAYETÇİ OLMA ÖZELLİĞİNİ KORUMUŞTUR” Anayasa değişikliği süreci ile tespitlerini dile getiren Yelis; “Hem evet hem hayır cephesi; teknik tartışma yamaktan ziyade siyasi hesaplaşmalarını önceleyerek Anayasa tartışması yapmaktadır. Aziz milletimizin mevcut garabet halindeki sistemle, yeni Anayasa teklifi arasında tercih yapmak zorunda kalması ve seçmenlerin bu iki sistem arasında alternatifsiz olması muhalefetin bir eksiğidir. Parlamenter sistem zamanla tahrip edilmiş ve sistem tıkanma noktasına gelmiştir. 18 kez değişiklik yapılmasına rağmen mevcut Anayasa vesayetçi olma özelliğini korumuştur. Anayasal kuralların, görev ve yetkilerin net bir şekilde belirlenebilmesi için Anayasa değişikliği kaçınılmaz bir hale gelmiştir. Sistem tartışmaları devam ederse, beka mücadelesi verdiğimiz ülkemizde tehlikeli sonuçlar ortaya çıkma ihtimali bulunmaktadır” dedi. “YASAMA YETKİSİ MÜNHASIRAN TBMM’YE VERİLMEKTEDİR” Kanun ile ilgili tespitleri hakkında da bilgi veren Yelis; “Oylama sonucunda geçerli sayılan oyların yarısından bir fazlası evet olduğunda, 18 maddeden ibaret olmakla birlikte Anayasa’nın 69 maddesinde değişiklik yapan 6771 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu yürürlüğe girecek. Kanunda Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını tehdit eden bir değişiklik önerisi yoktur. Anayasa değişikliği ile hükümet sisteminde değişiklik yapılmakta; yürütmedeki iki başlılık giderilmekte ve yürütme yetkileri bir bütün halinde Cumhurbaşkanı’na ait olmaktadır. Yasama yetkisi münhasıran TBMM’ye verilmektedir. Yasama ve yürütmenin ayrılmasıyla beraber vatandaşlarımız, iki ayrı sandıkta birer oy kullanmak suretiyle yürütmeyi doğrudan seçme yetkisine kavuşmaktadır. Hükümeti oluşturan parti ile yasamada çoğunluğu elde tutan partinin aynı olma zorunluluğu ortadan kalkmaktadır. Cumhurbaşkanlığı kararnameleri; kanun hükmü ve gücü taşımakta, kanunla düzenlenen konulara ilişkin olmamakta, TBMM’nin aynı konuda bir kanun çıkarması halinde hükümsüz kalmakta ve Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi kılınmaktadır. Cumhurbaşkanının fiili ve hukuki sorumsuzluğu sona ermekte, sadece vatana ihanet değil, her türlü eylem ve işlem bakımından cezai ve siyasi sorumluluk getirilmektedir. Cumhurbaşkanı’nın partisiyle hükmü kesileceği hükmü kaldırılmaktadır. Bize göre Cumhurbaşkanı partili olabilir, lakin parti genel başkanı cumhurbaşkanı seçildikten sonra parti genel başkanlığından ayrılmalıdır. Seçilme yaşı 18’e indirilerek gençlerimizin önü açılmaktadır. Gençlerin erken yaşlarda siyasi birikime sahip olması teşvik edilmektedir. TBMM üye sayısı 600’e çıkarılarak temsil imkanı attırılmaktadır. Yargının bağımsız olduğu gibi tarafız olması da Anayasal hükme bağlanmaktadır. 13 üyeden oluşacak HYSK’nın 7 üyesinin ilk kez TBMM tarafından seçilmesi düzenlenmektedir” diye konuştu. “SEÇİM KANUNUNUN DEMOKRATİKLEŞMESİ GEREKMEKTEDİR” 16 Nisan’da sunulan Anayasa değişikliğini partilerinin felsefeleri çerçevesinde değerlendirdiklerini vurgulayan Yelis; “Türkiye’mizin darbe anayasası ile oluşturulmuş mevcut sistemden kurtarılarak tam demokratik yeni bir sistem değişikliğine ihtiyaç duyduğu da muhakkaktır. Yeni bir sistem tartışılırken, devletimizin üniter yapısının muhafazası, Türk kimliği ve Türkçe’miz, kuvvetler ayrılığı prensibi, temel haklar ve inanç hürriyeti, darbe hukukunun ve vesayetin ortadan kaldırılması bizim için azami önem taşımaktadır. Halk oylamasına sunulan sistemde, bu kriterlerimize önemli ölçüde uyum tespit ettik. Lakin şu kaydı da düşmek mükellefiyetimiz açısından önemlidir. TBMM’nin güçlendirilmesi ve özellikle kuvvetler ayrılığının temel prensiplerinin yerine getirilmesi bakımından darbe yasalarının ürünü olan siyasi partiler yasası ve seçim kanununun acilen demokratikleşmesi gerekmektedir. Türkiye 2019 seçimlerine kadar 2 yıllık sürecin bir saniyesini bile boş geçirmemeli, demokrasiyi güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü tesis ettirmek, kuvvetler ayrılığını tam sağlamak için her türlü yasal düzenlemeleri hayata geçirmelidir. Referandum sonucu ne olursa olsun, Türkiye her sahada büyük bir yenilenme ve reform çağını başlatmak zorundadır. Evet verenlerde hayır verenlerde bu memleketin evlatlarıdır. Uzun vadede kazananlar, milletin iradesinden yana olanlar ile ahlak, hukuk ve itidali terk etmeyenler olacaktır. BBP olarak Anayasa değişikliğinin devletimizin bekası ile milletimizin huzur ve refahına katkı sağlayacağına inanıyor, zaman millete yönelme zamanıdır anlayışıyla evet diyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme