Nefise Köylü

Alternatif Tatil Rotası: Montenegro

Nefise Köylü

Bizim ülkemiz muhteşem fiziki ve coğrafi özelliklere sahip bir cennet… Bunu zaten hepimiz çok iyi biliyoruz. O kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz ki, fiziki ve coğrafi özellikleri nedeniyle tarih boyunca en önemli uygarlıklar bu topraklarda yaşamış… Ne kadar özel olan toprakları vatan edindiğimizi buradan da anlayabilirsiniz.

Defalarca her köşesini gezsek de vatanımızın güzelliklerine doymamız mümkün değil. Çünkü her seferinde gezip gördüğümüz aynı yerlere tekrar gittiğimizde farklı bir güzelliğini keşfediyoruz.

Ama yükselen döviz kurları ve özellikle Ege-Akdeniz kıyılarımızda yaz turizmine hizmet veren işletmelerin fiyat politikalarını dolar ya da Euro üzerinden ayarlamaları kendi ülkemizde, kendi ülkemizin sahillerinde tatil yapamaz hale gelmemizi sağladı.

Yükselen enflasyon oranları nedeniyle her şeyin fiyatı yükseldi. Tabiî ki işletmeciler bu fiyat artışını konaklama, yeme-içme vb. tüm hizmetlerin fiyatlarına yansıttılar. Bu normal karşılanabilirdi belki ama bununla yetinmeyip yerli turisti yok saymaya başladılar.

Nasıl yani? Derseniz… Yabancı turistin parası bizim ülkemizde değerli dolayısı ile yabancı turistin parasına göre bir fiyatlandırma uyguluyorlar. En çok sevdiğim ve sık sık gittiğim tatil noktalarından Bodrum’u örnek vereyim size, Bodrum’da bugün erken rezervasyon yapsanız bile 6 günlük 2 kişilik bir tatil, üstelik vasat bir otelde en az 60 bin TL civarında. 60 bin TL’yi Euro kuruna çevirirseniz bin 770 Euro eder. İşletmeciye yani otel sahibine soruyorsunuz, bin 770 Euro verdiği hizmete göre çok düşük kalıyor. Düşünsenize yabancı turisti ağalar paşalar gibi ağırlıyor, yabancı turistin yediği önünde yemediği arkasında ama adamdan bizim bin 770 TL gibi algılanan bir rakam alıyor bin 770 Euro… Yabancı turiste göre bu rakamlar komik kalıyor. Özellikle Avrupa’nın ve Batı Asya’nın orta sınıf halkı süper tatil olanaklarını kaçırmamak için Türkiye’yi tercih ediyorlar. Hem ucuz hem kaliteli diyorlar Türkiye’de tatil yapmayı tanımlarken…

Bu yüksek enflasyon ve kur farkı nedeniyle uygulanan fiyat politikası Türk halkını perişan ediyor. Vatandaş olarak biz maaşımızı dolar ya da Euro olarak almıyoruz! Vatandaş olarak bizim maaşlarımıza yapılan zam oranı ilk 3 ayda enflasyon karşısında yok olup gidiyor! Vatandaş olarak biz kendi sahillerimizde Euro ve dolar üzerinden yapılan fiyatlandırma nedeniyle tatil yapamayacak hale geliyoruz!

Evet, kendi ülkemizde tatil yapamayacak haldeyiz…

En son geçen yıl Antalya’da 3’üncü sınıf bir tatil yaptım. Pansiyonda kaldım, halk plajını kullandım, ucuz marketten alışveriş yaptım, dışarıda yemek yememeye gayret ettim, şehirlerarası otobüsle gittim ve otobüsle döndüm, şehir içi ulaşımda otobüs kullandım buna rağmen kişi başı 25 bin tl para harcadım. Bir de dediğim gibi bayağı verimsiz bir tatildi.

Turizmde pandemi ile başlayan ve halen devam eden, enflasyon ve kur farkına dayalı bu fiyat politikası nedeniyle, zamanında gezip gördüğümüz tüm sahillerimizi, konakladığımız tüm otellerimizi yanımıza kar sayarak artık rotamızı başka sahillere çeviriyoruz.

Zaman zaman yazılarımda size alternatif yurt dışı tatil rotalarından bahsedeceğim. Madem kendi ülkemizde kendi sahillerimize hasret gider hale geldik o zaman bizimde dünyayı keşfetme zamanımız gelmiştir diye düşünüyorum.

Öncelikle ben İngilizce bilmiyorum. Yani bildiğim İngilizce beni A noktasından B noktasına götürmez. Bir Alman ya da İngiliz’in Türkçe öğrenmeye gerek duymaması gibi bende İngilizce öğrenmeye zerre kadar ihtiyaç duymuyorum.

İlerleyen teknoloji İngilizce ile alakalı tüm endişenizi ve sorunlarınızı yok ediyor merak etmeyin. Çeviri programları sayesinde gittiğiniz ülkede tüm derdinizi karşınızda ki kişiye saniyeler içerisinde anlatabiliyorsunuz. Yine navigasyon programları sayesinde gittiğiniz şehirleri kaybolmadan sokak sokak gezebiliyorsunuz.

Nefise, zaten döviz kurlarının ne kadar pahalı olduğundan bahsediyorsun bu durumda dolar ve Euro kullanan ülkelerde tatil yapmak çok daha pahalıya gelmiyor mu diyeceksiniz. Hayır gelmiyor!

Bu hafta ki yazımda size, balkanların siyah incisi MONTENEGRO’DA YAZ TATİLİ KAÇA MAL OLUYOR adım adım yazacağım. Göreceksiniz ki hem dünyayı gezip hem de kendi sahillerimizde harcadığımızın 3’de 2’sine yurt dışı tatili yapabiliyoruz.

Montenegro

Kelime anlamı ile monte-dağ, negro-siyah (kara) demek bu nedenle biz bu ülkeyi KARADAĞ olarak biliyoruz. Montenegro dediğimde orası neresi demiş olabilirsiniz. Balkanların küçük ve sahil ülkesi olan KARADAĞ’DAN BAHSEDİYORUM.

Türk milleti olarak yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biride yurtdışına çıkacağımız zaman ülkelerin vize istiyor olması. Vize almak inanılmaz zor ve prosedürlü, bu nedenle yurtdışında ilk olarak VİZESİZ ziyaret edebileceğim ülkeleri gezmeyi planlıyorum. Montenegro’da VİZESİZ SADECE PASAPORTLA tatile gidebileceğiniz bir ülke.

Montenegro ya da başka bir ülkeye tatil planlarken ilk bakmanız gereken şey uçak biletleri. Çünkü yurtdışı tatillerinde maliyetin en büyük kısmını ulaşım yani uçak biletleri kapsıyor. Özellikle vizesiz ziyaret edilen ülkelere talep daha fazla olduğu için vizesiz gidilen ülkeler daha yakın bile olsa uçak biletleri daha uzak ülkelere nazaran daha pahalı olabiliyor.

Yani şuan gidiş-dönüş Montenegro uçak bileti, gidiş-dönüş Barcelona bileti ile aynı fiyatta.

Neyse, Montenegro Adriyatik denizine uzunca kıyısı olan bir ülke. Küçücük bir ülke ve zamanında Osmanlı’nın hükmettiği ve halen Türk köylerinin bulunduğu, aynı zamanda Türklerin yoğun olarak ticari amaçla da yaşadığı bir ülke.

Yaz tatili için bizim Bodrum ve Antalya’dan bir farkı yok. Çünkü Kotor, Budva, Sveti Stevan, Petrovac gibi plajları ve kültürel zenginlikleri ile ünlü şehirlere sahip bir ülke Montenegro… Bu şehirlerin birbirleri ile arası da en fazla 10-20 km. Hava alanından Budva’ya 40 km sonra ulaşabiliyorsunuz. Ülkenin ne kadar küçük olduğunu buradan anlayabilirsiniz. Toplasan bütün ülke bizim Kastamonu yüz ölçümü kadar yok.

Yaz tatili için tercih ettiğimize göre Temmuz ayı oraların en keyifli zamanlarıdır diye düşünerek Temmuz sonuna uçak biletlerimizi alıyoruz. 2024 Temmuz ayı itibari ile uçak biletlerinin gidiş-dönüş maliyeti 15 bin TL civarında.

Uçak biletlerini hallettikten sonra sıra geliyor konaklamaya… İnternette onlarca yurtdışı ücretsiz iptal garantili rezervasyon yapabileceğiniz, yorumlardan kullanıcı memnuniyetine göre tercih edebileceğiniz konaklama olanağı bulunuyor. O sitelerin adını veremiyorum reklama girdiği için ama sizler zaten çok iyi biliyorsunuz.

İsterseniz Kotor, Budva, Sveti Stevan, Petrovac gibi şehirler birbirine çok yakın olduğundan herhangi birini tercih ederek tüm konaklamayı o şehirde geçirip diğer şehirlere günübirlik gidip gelebilirsiniz. İsterseniz her şehirde birkaç gün konaklayabilirsiniz de… Benim tercihim Budva’da 6 gün konaklamaktan yana oldu. Ücretsiz iptal güvencesi ile rezervasyonumu yaptım ve 6 günlük konaklamanın maliyeti 6 bin 732 TL civarında tuttu. Bu arada Avrupa’da her şey dahil konsepti yok denecek kadar az ve otel anlayışı yok. Pansiyonlar ve stüdyo daireler var bunlar size sadece (yeme içme hariç) konaklama hizmeti veriyorlar.

Konaklamayı da hallettiğimize göre sıra geliyor Montenegro içinde şehirlerarası ulaşım olayını çözmeye… Daha önce Montenegro’ya hiç gitmedim ama giden arkadaşlarımdan aldığım bilgilere ve okuduğum bloglara göre şehirlerarası toplu ulaşımda çok maliyetli, takside aynı şekilde maliyetli. Mesela taksiler Budva- Sveti Stevan arası 8 km yol için 100-150 Euro falan talep ediyormuş…

Bu durumda ARABA KİRALAMAK EN MANTIKLI seçenek haline geliyor. Araba kiralamaya beni iten en büyük nedenlerden bir diğeri de MONTENEGRO VE BOSNA HERSEK sınır komşusu… Montenegro’nun herhangi bir şehrine gider gibi sınırdan geçerek yine vize istemeyen bir diğer can ülke BOSNA HERSEK’TE MOSTAR’A uğramak istiyorum. BUDVA-MONSTAR arası 208 km civarında. Yani günü birlik gidilir mi diye düşünüyorum ve çok rahat gidileceğine karar veriyorum.

Yine sitelerin adını veremiyorum ama internette birçok ön rezervasyonlu ya da rezervasyonsuz, ücretsiz iptal garantili rent a car şirketi bulabilirsiniz. Ekonomi sınıf, az yakan bir araç tercih ediyorum. 6 günlük ön rezervasyon yaptırıyorum. Aracı Podgorica havalanın da full depo teslim almak üzere ve yine Podgorica havalanın da full depo teslim etmek üzere şirketle anlaşıyorum. 6 günlük araç kiralamanın kişi başı maliyeti 3230 TL.

Montenegro da öğrendiğime göre yakıtın litresi 1.33 Euro civarında, benim kiraladığım aracın deposu 40 LT alıyor. Bu gezeceğim noktalarda 2 depo yakıt harcamış olsam 80 Euro da yakıt harcamasına yazıyorum bu da aşağı yukarı 2 bin 720 TL’ye tekabül ediyor. Kişi başı bin 360 TL eder.

Ulaşımı da hallettiğimize göre sıra geliyor sıra geliyor yeme- içmeye ve ekstralara... Dediğim gibi Montenegro’da otellerde yemek dâhil değil bu durumda bu ihtiyaçlar dışarıdan karşılanacak. Yine giden arkadaşlarımdan dinlediğim ve bloglardan okuduğum üzere Montenegro’nun şehirlerinde bizim marketlerimizin benzeri ekonomik marketler var ve konakladığınız pansiyon odalarında ocak-buzdolabı bulunuyor. Bu durumda marketten alışveriş yaparak bazı öğünleri odanızda yiyebilirsiniz, bazı öğünleri restoranlarda yiyebilirsiniz. Plajlarda şezlong ve şemsiye kiralayabilirsiniz, birkaç müze gezebilirsiniz vs. vs. derken ekstralar içinde aşağı yukarı, fazlasıyla yetecek şekilde 200 Euro ayırmak mantıklı geliyor. Bu da 7 bin TL’ye yakın tutuyor.

Böylece tatil organizasyonumun tamamını oturduğum yerden telefonumdan yapmış oluyorum. Üstelik hem konaklama için, hem araba kiralamak için tüm yazışmalarımı Türkçe yapıyorum. Ben Türkçe mail atıyorum ya da WhatsApp’tan Türkçe yazıyorum saniyeler sonra İngilizce cevap geliyor hemen internette çeviriyorum ve gayet güzel şakır şakır iletişim kurarak anlaşabiliyorum.

Tüm harcamaları sizin için hesaplayım, bakalım MONTENEGRO’DA 6 GÜNLÜK, SÜPER GEZMELİ, BOLCA YEMELİ İÇMELİ, KEYİFLİ BİR YAZ TATİLİ BİZE KİŞİ BAŞI NE KADARA MAL OLMUŞ?

-uçak bileti: 15 bin TL

-konaklama: 6 bin 732 TL

-araba kiralama: 3 bin 230 TL

-yakıt: bin 360 TL

- tüm ekstralar: 7 bin TL

Toplam: 33 bin 300 TL

BU RAKAM ULTRA KONFORLU BİR TATİL İÇİN ORTAYA ÇIKAN RAKAMDIR. Siz araba kiralamazsınız, bu kadar kapsamlı değil de sadece birkaç şehrini ve plajını gezersiniz. O zaman rakam en az 5 bin-7 bin TL arasında geri gelecektir.

Bu gün 33 bin 300 TL’ye Antalya, Bodrum ya da Çeşme’de vasat bir otelde 6 gün kapalı kalarak tatil yapmayı göze alsanız bile tatil yapamıyorsunuz. Çünkü daha fazla harcamanız gerekiyor.

Bu nedenle artık YURT DIŞINDA TATİL PLANI YAPMAKTAN KORKMAYIN! Yeni ülkeler, yeni kültürel zenginlikler sizleri bekler.

Yazarın Diğer Yazıları