Nefise Köylü

Arkadaşlık Güzeldir Nasıl Anlayıp, Yaşadığına Bağlı Olarak…

Nefise Köylü

“Eğer bir arkadaşlık 7 yıldan fazla sürüyorsa, artık sadece arkadaş değil, ailesinizdir.”

Psikologların yaptığı araştırma sonuçlarından bahsediyorum. Yani yukarıda ki iddia bilimsel bir nitelik taşıyor.

Hani sosyal ağlarda gezinirken bir paylaşım görürsünüz ve paylaşılan şeyde kendinizi bulursunuz, “evet gerçekten de öyle” diyerek tasdik eder ve bağdaştırdığınız kişiyle paylaşırsınız.

Bu iddia da aynı o şekilde hissettiriyor.

Okur okumaz içeriği 20 yıllık dostumla paylaştım ve ne kadar doğru olduğunu karşılıklı teyit ettik. Birde üzerine anılarımızı yâd ederek uzunca hoş bir sohbet ettik.

“Kalabalık bir aileye sahip olanlar çok fazla arkadaş gereksiniminde bulunmazlar” diye çok yanlış bilinen bir durum söz konusu… Çok kalabalık ve akran bir aileye sahip olmama rağmen o aileden ayrı düşünemediğim, mesafe fark etmeksizin hayatı paylaştığım çok değerli dostlara sahibim.

Arkadaşlarından, dostlarından kıymet ve hürmetle bahseden insanlar ne kadar büyük bir zenginliğe sahip diye düşünüyorum.

Baktığınızda çok basit bir konu gibi görünse de, kişiliğimizin oluşumunda çok büyük etken oluşturan bir sosyal deney bu arkadaşlık konusu.

Üstüne söylenmiş birçok deyim ve atasözü de var hepimiz biliyoruz…

“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.”

“Kurunun yanında yaşta yanar.”

“Dost, dostun eyerlenmiş atıdır.”

Hepsinin manası büyük, derin ve doğru.

Yaşınız kaç olursa olsun, 7’den 70’e herkes arkadaşa ihtiyaç duyar. Bu durum, fikirler olarak uyuşan insanların fikir alışverişi yapmak üzere bir araya gelmesi şeklinde de olabilir.

Temelde insanın insana muhtaçlığından ibarettir bu durum. Yalnızlık Allah’a mahsus…

Fakat bu arkadaşlık boyutunun ilerlemesi ve durumun amacından sapması gibi haller de söz konusu olabiliyor.

Özellikle adi suç oranının yüksek olduğu illerde çeteleşme, racon kesme, kutuplaşma, gruplaşma gibi yakışıksız durumların altında bu sözde arkadaşlık ilişkileri yatabiliyor.

Yazı yine tatlı başladı acı bitiyor olmasın diyeceğim ama her zaman olduğu gibi arkadaşlık ilişkilerinin altında da duruma göre kocaman bir ama yatabiliyor.

Ama…

Yıllar geliyor geçiyor, hükümetler değişiyor, dünya düzeni eviriliyor ama bu adi suçların temelinde ki basit oluşumun topluma verdiği büyük zarar hiç değişmiyor.

Son günlerde haberlerde daha sık duyar hale geldiğimiz akran zorbalığı bu duruma verilebilecek en iyi örnekler arasında.

Özellikle ortaöğretim seviyesinde ki birkaç yaşıt bir araya geliyor. Dışarıdan görünen arkadaşlık gibi… İçlerinde gruplaşıyorlar, saldırganlaşıyorlar ve yaşıtlarına hem psikolojik, hem de fiziki şiddet uyguluyorlar.

Neredeyse ilkokul ve ortaokul seviyesinden başlayan bu gruplaşma, asosyal ve saldırgan tavırları göz önünde bulundurduğumuzda, ARKADAŞLIK VE DOSTLUK kavramlarını kendimiz doğru değerlendiremediğimiz için yeni nesle de doğru düzgün aktaramadığımızı düşünüyorum.

Gruplaşan, çeteleşen, zorbalaşan neslin hareketlerini mazur gören yetişkinler görüyorum ve inanamıyorum.

Armut dibine düşer diye de bir atasözü var.

Sıkı dostluklara, uzun soluklu arkadaşlıklara sahip, çevresi tarafından sevilen, faydalı insanların yetiştirdiği çocuklar tıpkı kendileri gibi bir yol izliyor.

Saldırgan, gruplaşan, agresif insanların yetiştirdiği çocuklar tıpkı kendileri gibi bir yol izliyor.

Şiddet, cehalet, kontrolsüz güç, güç için gruplaşma bunlar mazur görülüp, çanak tutulacak şeyler değil kesinlikle değil.

Bir maganda, grup yöneticisi, çete lideri, mafya bozuntusu arkadaşlık- dostluk kisvesi altında insanları çevresinde toplayıp, zorunlu saygınlık elde ederek, medyaya demeç verdiğinde, racon kestiğinde vs. buna çanak tutan bir toplum olamayız.

“Adam reis doğru söylüyor.”

“Güçlü bu adam böyle söylüyorsa vardır bir bildiği.”

Bazılarımız bu kendini bilmezler racon keserken aynen böyle tepkiler veriyor. İnanılır gibi değil. Yahu ne doğru söyleyecek…! Yaptığı şey düpedüz şarlatanlık, gerçekleri kendi işine geldiği gibi bükmek. Başka ne olacak?

Toplum olarak kötüyü seçmek ve kuralsızlık bize daima daha kolay bir seçenek gibi görünüyor.

Sadece 200 yıl kadar önce tamamı ile barbar olan Avrupa medenileşirken, bizim toplum her geçen gün dejenerasyona daha fazla maruz kalarak bozulmaya devam ediyor.

İnanılır gibi değil ama durum kesinlikle bu.

En temel insani ilişkilerden biri olan arkadaş edinme, sosyalleşme yargılarını bile işimize geldiği gibi evirip çeviriyoruz.

Oysaki, arkadaşlık kavramı ne kadar masum ve güzel;

  • Arkadaşa, dosta yakışır davranış, arkadaş olma durumu.
  • Arkadaşlık, bir kişilerarası ilişkidir, birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerin kurduğu sosyal ve duygusal bağdır.
  • Arkadaşlık; İnsanı en az aşk kadar mutlu eden, olmak istediğin ve sevdiğin kişilerle kurduğun bir mutluluk bağıdır.
  • Arkadaşlık karşılık güven demektir. Destek demektir. Arkadaş yokluğunda yerini doldurulamayandır, sevindiğinde üzüldüğünde ilk akla gelendir.

Kavramların hakkını veren anlamlarla dolu hayatlar diliyorum hepimize.

Yazarın Diğer Yazıları