Burası Beldeğirmeni Köyü Çınaraltı İskele
Nefise Köylü
İskemlemi çekmişim Karadeniz'in kenarına, uzatmışım ayaklarımı serin sularına, yaslamışım sırtımı yeşilin en koyusuna, güneşin batışını seyrediyorum.
Tam olarak yukarıda tasvir ettiğim anı yaşadığım bir yerden bahsetmek istiyorum köşemde bu hafta.
Karşınızda Çınaraltı İskele...
Çınaraltı İskele Kafe, Kastamonu ilimizin Abana, Bozkurt-İnebolu yolu istikametinde ilerlerken yolunuzun üzerine denk gelecek olan Beldeğirmeni Köyü sahilinde yer alıyor.
Beldeğirmeni köyü sahili 950 senelik tarihi Çınar'ı ile Bozkurt ilçemizin sembolik köylerinden biri aslında.
Benim bu yerle tanışmam bir kaç yıl öncesine denk geliyor. Bende çok yeni keşfettim sayılır yani.
O güzel, tarihe meydan okuyan, doğanın şaheseri diyebileceğim çınarın gölgesine beni ilk kez 2 sene önce çok sevdiğim biri getirmişti, "seni bir yere götüreceğim çok beğeneceksin" demişti. Tam da söylediğini gibi oldu. Gittiğimde hayran kaldım.
O günden bu yana sadece Beldeğirmeni Köyü Çınaraltı İskele'de çay içip çekirdek çitlemek için sahil şeridine indiğim oluyor. Eğer farklı illerden canım Kastamonu'ma ziyarete gelen misafirlerim olursa mutlaka buraya getiriyorum.
Bizden bir mekan dersiniz ya öyle bir mekan burası. Oturdunuz mu ortancaların içinde bir sandalyeye, çınarın gölgesinde denize kulak verin, canınız yan masada çekirdek çitleyenleri görüp çekirdek çekerse bir tas çekirdek, iki de demli çay da siz söyleyin.
Bir tas çekirdek demişken şaka yapmıyorum. Çekirdek bayağı tasta geliyor önünüzde. Mekan zaten bu samimiyeti ile doğanın içinde ama evinizde oturuyormuşsunuz gibi hissettiriyor.
Mekanın en büyük ve en değerli özelliklerinden biride KÜLTÜR MİRASI OLARAK tescillenmiş olan BELDEĞİRMENİ KÖYÜ CAMİ’nin avlusunda yer alıyor olması.
Bu cami 1903 yılında Beldeğirmeni köyünden Kösebeşezâde Hacı Yakup Ağa tarafından inşa ettirilmiş. Caminin alt katında yer alan dükkânların gelirleri, 1323/1905 tarihli vakfiye ile cami masrafları ve görevlilerin ücretlerine tahsis edilmiştir. Yani alt katın dükkan olarak inşa ettirilmiş olmasının da bir sebebi varmış.
Tamamen ahşap malzemeyle inşa edilen cami, iki katlı yapısıyla dikkatinizi çekecek ben eminim. Alt katında vakfiyede belirtilen dükkânlar yer alırken, üst kat ibadet alanı olarak kullanılıyor. Merdivenle çıkılan bu bölümde, mihrap, minber ve mahfilde yıldız ve geometrik motiflerden oluşan süslemeler yer alıyor. Minberin üst kısmında “Besmele”nin altında 1317 tarihi okunabiliyor. Cami şuan halka açık.
Bu sebeple Çınaraltı İskelesine gittiğinizde Camiyi görmeyi sakın unutmayın.
Yazının başından bu yana bahsettiğim 950 senelik çınarda devlet tarafından TABİAT ANITI olarak koruma altında.
Herkes benim Kastamonu sevgimi sorgulardı başlarda, şimdilerde beni çok iyi anlıyorlar. Benim memleketim bir cennet. Tıpkı ülkemin diğer cennet köşeleri gibi.
Ama bugün konu KASTAMONU-BOZKURT BELDEĞİRMENİ KÖYÜ - ÇINARALTI
Gelenler gelemeyenlere anlatsın, bu masal yerde böyle dilden dile dolansın. Uğramadan geçmeyin dostlarım kesin tavsiyemdir.



