Çankırı Gezi Rehberi
Nefise Köylü
Bugün ki yazımda tuzdan ve bozkırdan şehir olarak adlandırdığım Çankırı’dan bahsetmek istiyorum. Herkese ve her şehre yakın olan Çankırı’dan…
Yukarıda da söylediğim gibi lokasyon olarak merkezi bir konumda yer alan bu şehir, bildiğimiz ve duyduğumuzdan çok daha fazla kültürel zenginliğe ev sahipliği yapıyor aslında.
Ben Çankırı’ya gezi planlarken, kaplıcaları var, tuz mağarası var, kalesi var, gazozcusu var, yaylaları var, tarihi ve kültürel birçok noktası var diye arkadaşlarıma bahsettiğimde, çoğunun bu noktalardan haberdar olmadığını fark ettim.
Çankırı, cennet Kastamonu’muzla sınır konumunda bir il. Biz Kastamonu Merkez’den yola çıktığımızda en fazla 1 buçuk saat sonra Çankırı’ya varmış oluyoruz. Ilgaz 15 Temmuz Tüneli sayesinde mükemmel konforlu bir yoldan, çok da keyifli seyahat ederek Çankırı’ya ulaşıyoruz.
Gelelim Çankırı için nasıl bir rota belirlesek zaman kaybetmeden ve keyiflice gezebiliriz kısmına;
Öncelikle Çankırı küçük ve pratik bir şehir, gezeceğiniz en uzak nokta şehir merkezinden 15-20 km uzakta. Bu sebeple de tüm gezi noktalarını bir gün içinde gezip görmeniz çok büyük olasılık.
Eğer bizim gibi yakın bir ilden ziyarete gelmiyorsanız ve konaklamanız gerekecekse, ben sizlere Çerkeş ilçesinde bulunan ve içinde şifalı kaplıca tesisinin de yer aldığı oteli tavsiye edebilirim. İsmini web’de arattırdığınızda bulabilirsiniz. Hem uygun fiyata konaklayabilir hem de şifalı kaplıca sularında yorgunluk atabilirsiniz. Ben geçen sene kış aylarında annem, teyzem ve kuzenlerimle gitmiştim, gayet keyifli ve şifalı bir hafta sonu olmuştu.
Çankırı’da güne, Çankırı Kalesindeki restoranda şehir manzarası eşliğinde kahvaltı ederek başlayabilirsiniz. Özellikle yöresel kahvaltıyı tercih edebilirsiniz. Tarhanası, peyniri, yoğurtlu kızartması, tereyağı, balı, serme ekmeği ve ekmeğe sarılmak için yeşil soğanı ile abartmıyorum sanki köy sofrasında kahvaltı ediyormuş gibi lezzetli ve keyifli bir kahvaltı sofrası gelecek önünüze. Fakat servis konusunda biraz sancılı, özellikle tatil gününde gittiyseniz uzun süre beklemeniz çok büyük olasılık. Bence son derece lezzetli kahvaltıya, müşterinin bu kadar bekletilmesi yakışmıyor. Yoksa mekân güzel, tarhana çorbası şahane ve diğer tüm ürünler tazecik, lezzetli.
Sonraki rotanız eski çarşısı, tarihi gazozcu ve tuz satan dükkanlar olmalı. Kaleden çıkıp yaklaşık 500 metre aşağı ilerledikten sonra Çankırı’nın kalbi tarihi çarşısına varacaksınız. Burada şehrin sembolü ve şifa kaynağı envaı çeşit tuz ve tuzdan yapılma ürünü inceleyebilir, alabilirsiniz. Fiyat olarak diğer satış noktalarına göre burada satılan ürünlerin daha uygun olduğunu söyleyebilirim.
Sonra aşağıda bulunan tarihi sokağa ve Hazımiye Gazozcusuna mutlaka uğramalısınız. Gazozcuda buz gibi gazoz içersiniz ama hangisini içeceğinizi de şaşırabilirsiniz. Çocukluğunuzdan gelen Zafer Gazozu mu, Beyoğlu Gazozu mu yoksa sembolik Çankırı Gazozu mu?
Valla onu bunu bilmem benim favorim Beyoğlu Gazozu… Böyle çocukken tatlı sakız çiğnerken ağzınızda kalan o hoş tadı hatırlarsınız bu gazozu içerken. O tatlılıkta sizi çocukluğunuzun sıcaklığı ile sarıverir. Orada gazozları seçip, sonra yudumlarken tamda bu nostaljiyi yaşıyorsunuz işte.
Eğer vaktiniz varsa aynı lokasyonda bulunan Çankırı Müzesini ve Ferit Akalın Radyo Ve İletişim Müzesini de mutlaka gezmelisiniz. Ben daha önceki bir gezimde gezip gördüğüm için bu gezimde uğramadım ama siz mutlaka uğrayın.
Şehir merkezi gezisini tamamladıktan sonra çok da geç kalmadan, akşam 17.00’da ziyaretçilerine kapanan Çankırı Yer Altı Tuz Şehri – Çankırı Tuz Mağarasına doğru yola çıkmalısınız. Şehir merkezine 19 km mesafede bulunan ve asfaltlı gayet düzgün bir yolu olan Tuz Mağarasına giderken muazzam bozkır manzaraları sizi kucaklayacak.
Tuz Mağarasına vardığınızda ziyaretçileri için gayet yeterli olan ücretsiz otopark sizi karşılayacak. Bu açıdan, bu hizmeti sağlayan Çankırı Belediyesini kutluyorum. Otopark ücretsiz, mağaraya girmeden önceki kafeterya içindeki tuvaletler tertemiz ve ücretsiz. Sadece mağara girişinde kişi başı 50 tl bir ücret ödüyorsunuz. Müze kart geçeriz, tüm ücretler banka kartı ya da kredi kartından çekiliyor. Her şey çok sistematik ve kolay.
Mağaraya girer girmez 14 derecede sabitlenen ortam ısısı ve nefes almanızı kolaylaştığını hissettiğiniz bir hava akışı sizi karşılıyor.
Devasa bir mağara, içerideki haritadan anlaşıldığı üzere çok büyük bir kısmı ziyaretçiye açılmamış, şu an ziyaret edebildiğimiz kısmı ön gösterim gibi düşünebilirsiniz. Mağaranı yüksekliği, etrafınızı saran tuzun kristal yapısı, şifalandırma özelliği resmen büyüleyici. Mutlaka Türkiye’de gezilip görülmesi gereken yerler arasında.
Biz mağara olarak nitelendiriyoruz ama burası aslında bir maden. Çankırı Tuz Madeni, yaklaşık 5 bin yıldır tuz üretildiği bilinen dünyanın en eski ve en büyük tuz madenlerinden biri. Zaten içerisinde gezerken maden olarak kullanıldığı zamanlardan kalma demir yoluna ilişkin sergilenen temayı da görebilirsiniz.
Mağarayı ziyaret eden insanlar, Çankırı Belediyesince düzenlenen ve Türk Cumhuriyetlerinden ve bazı Avrupa ülkelerinden ünlü heykeltraşların katılımı ile gerçekleşen Orhun Abideleri Tuz Çalıştayı’nda yapılan tuz heykelleri görmektedir. Ayrıca Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü öğrencilerinin yine tuzdan yaptığı heykelleri görebilirsiniz. Astım, bronşit gibi birçok hastalığa da iyi geldiği bilinen Tuz Mağarası’nın şifa yönü de büyük ilgi görmektedir.
Bu arada çoğumuzun masal kahramanı olarak hatırladığı Keloğlan’ın Çankırılı olduğunu biliyor muydunuz? Yer Altı Tuz Şehri ziyareti sırasında Keloğlan’ın eşeğini görünce şaşkınlığımızı gizleyemedik ve bizde kültürel bir miras sayılacak bu bilgiyi hafızamıza ekledik.
Aynı zamanda vaktiniz kalırsa Tuz Mağarasına 3 km mesafede olan Keloğlan Köyünü de gelmişken ziyaret edebilirsiniz.
Bu haftalık yazımın sonuna gelirken bana bu gezide eşlik eden çok kıymetli Eğitimcilerim, Esma Atalay ve Esengül Esen Öğretmenlerime çok teşekkür ediyorum. Onlar sayesinde bu gezi rotasının kat ve kat keyifli ziyaret edildiğini inkâr edemem. Teşekkürler Öğretmenlerim. Bozkırın ve tuzun şehri Çankırı’yı sizlerin de en yakın zamanda gezip görmenizi önemle tavsiye ediyorum.