Nefise Köylü

Kastamonu Yeşilinde Bahar Ve Hıdırellez

Nefise Köylü

Mayıs ayı itibari ile son derece gerçek ve yenileyici bir enerji kapımızda belirdi arkadaşlar. Bütün kış boyunca üzerinizde biriken durgunluğu, sürükleyerek içinizden atmaya çalışan çok güçlü bir enerjiyi hissediyorsunuz. Yapmanız gereken tek şey bu güzel enerjiye zihninizi ve ruhunuzu açmak.

Her yazımda istisnasız kış aylarını kötüleyen, taraflı bir yazar gibi görünmek istemem ama malum insan denilen varlıkta yaşam enerjisinin büyükçe bir kısmını diğer canlılarda olduğu gibi GÜNEŞ’ten alıyor.

Dolayısı ile uzayan kış mevsimi, soğuk ve kapalı havalar hepimizi daha demagojik ve dramatik bir ruh haline sürüklüyor. Ağırlık, durgunluk, zihnin yavaşlaması, girişkenlik hızının düşmesi vs. gibi durumlarla sık karşılaşıyoruz kış aylarında. Neyse ki Hıdırellez var, Bahar var, Yaz var…

Hıdırellez demişken, bütün kış, negatif yüklenen zihinler ve ruhlar iyimser bir şeylere tutunmak isterler, tam bu noktada Hıdırellez devreye girer ve spiritüel anlamda bir uyanış fırsatı sunar.

Hıdırellez dinimizde çok yer bulan bir gerçeklik olmasa da, insanlığa umut veren bir güzellik olduğu kesin. Hıdırellez baharı ve yazı iyi dileklerle karşılamak demek aslında. Her kültürde farklı kutlansa da, yine her kültürde yeri var Hıdırellez’in.

Bu sebepledir ki çoğumuz 05 Mayıs’ı – 06 Mayıs’a bağlayan gece kendimizce dilekler diledik, dualar ettik ve Hıdırellez’i kutladık ve baharı karşıladık. Herkesin dileği kendine ama benim dilek listem bayağı bir uzunca idi. Malum 2024 ve 2025 yılı çok zorlayıcı yıllardı ve ciddi anlamda, çoğumuzu fazlaca yıprattı. Kimse hor görmesin, bu nedenle dilek listelerimiz çok çok uzun oldu.

Bahar ve yaz aylarının gelmesi ile yüce gönüllü gezeğen Güneş ne kadar enerjimizi yükseltse ve güçlendiğimizi hissetsek de, bu günün ve geleceğin güzelleşmesini sağlamak tamamen bizim elimizde.

Bu pozitif ve yoğun canlanma enerjisini hayatımızın her alanında kazanca çevirmenin tam zamanı.

Mesela, havaya yoğun karbondioksit  (CO2) salınımı yapan, hava kirliliğinin başlıca nedenlerinden biri olan binek araçlarımızı bir yere park ederek, toplu taşıma kullanmaya başlayalım, motosiklet kullanalım, bisiklet kullanalım ve hatta yakın mesafelere yürüyerek gidelim. Tipik bir binek araç, yılda yaklaşık 4,6 metrik ton CO2 yayar. Bu sayı bir aracın yakıtına, yakıt ekonomisine ve yılda kat edilen kilometre sayısına göre değişebilir.

Mesela, tabiatın tamda ekim ve dikime uygun hale geldiği bu dönemlerde, varsa bahçemizi fidelendirelim, balkonda ki saksı çiçeklerimizi tazeleyelim ve mera arazilerine fide ekiminde bulunalım. Gelecekte susuzluk, verimsizlik, kuraklık, hava kirliliği gibi korkunç olasılıklarla uğraşmamak adına bu günden önlemimizi alalım.

Mesela, hayatımızda toksik hale gelen ilişkilerden kurtulalım. Eş, dost, arkadaş fark etmez, hayatımızda takıntı haline gelen ve bizi aşağıya çeken, dinlemeyen, anlamayan, negatif davranan tüm ilişkilerden kurtularak yeni başlangıçlara kucak açalım. Arkadaşlar, ananızın karnından eşinizle, dostunuzla, arkadaşınızla dünyaya gelmediniz. Tek başınıza doğmayı başardığınıza göre o toksik ilişkiden kurtulmayı ve sağlam adımlarla geleceği kucaklamayı da başarabilirsiniz.

Mesela, hayatınızdaki maddi kayıpların önüne geçmek ve daha koordineli bir yaşam formunu benimsemek için kendinizi programlayın. Evde, işte ve tüm yaşam alanlarınızda sıfır atık sistemine geçme, gereksiz mal ediniminden kaçınma, birikim yapacağım telaşı ile hayatı yaşamayı unutma durumundan vaz geçme, müsrifçe kıyafet alma ve alışveriş yapma çılgınlığından uzaklaşma gibi yeni ve verimli hobiler edinin. 

Mesela, BAŞKASINA YARANMAK VE BAŞKASI NE DER DİYE YAŞAMAK KAYGISINDAN VAZGEÇİN. Ne kadar paranız olup olmadığı, hangi işe sahip olup olmadığınız ve hangi statüde olduğunuzun hiç önemi yok arkadaşlar. Başkası övsün diye giyinen, başkası özensin diye hayatını yaşayan insanlar ne yazık, dışarıdan sürekli hava atmaya çalışan özgüvensiz ve aşağılık kompleksi olan, asla doğal olmayan ve sürekli hayatı kurgulayarak, yanında ki insanlara da huzurlu yaşam alanı bırakmayan insanlar olarak değerlendiriliyorlar. Onların sahip olduğu bu özgüvensiz, ilkel ego aslında birlikte çalıştıkları ya da hayatı paylaştıkları herkesi fena halde boğuyor. O yüzden eğer böyle davranışlarınız varsa, önümüzde ki şahane bahar ve muhteşem yaz sizler için milat olsun. Doğal olun arkadaşlar, kendinizi rahat bırakın, boş verin başkaları için hayatı yaşamayı, hayatı kendiniz için doya doya yaşayın.

Mesela, hayvanlara iyi davranın. Sokak hayvanları ya da evcil hayvanınız hiç fark etmez onların Allah’ın dilsiz ve çaresiz kulları olduğunu hiç unutmayın. Hayvanlara iyi davranmak insan ruhunu en çok şifalandıran ilaçlardan biri. Şuan hayvanların çoğalma dönemi. Sokaklarda çokça yavru kedi, köpek vb. hayvan görebilirsiniz. Bir lokma mamayı, bir lokma suyu onlara çok görmeyin. Bir hayvana dokunduğunuzda ve yardım ettiğinizde şifası size günlerce yeter.

Özetle, baharın ve yazın getireceği yüksek enerjiyi faydalı kullanalım dostlarım. Benimkiler sadece örnek, siz kendinize göre iyi olun, güzel olun ama yeter ki baharın ve yazın getirdiği bu yüksek enerjiyi verimli kullanın. Tüm dostlarıma bu güzel enerjiler ilaç gibi gelsin, şifa olsun inşallah.
 

Yazarın Diğer Yazıları