Nefise Köylü

Kinayeden Anlamayan İnsanlar da Ne Bileyim?

Nefise Köylü

Ne zaman bu kadar cahilleştik, ne zaman bu kadar IQ seviyemiz geriledi hiç bilmiyorum… Sanıyorum maddi unsurların, manevi değerlerin üzerine çıkması otomatikman zeka seviyemizin de korkunç bir şekilde gerilemesine neden oldu.

Eskiden sadece maddiyat düşünen insanlar toplum içinde dışlanırdı. 1980’li – 1990’lı ve hatta 2000’li yılların başında yargılarımız bu şekildeydi. Pisboğazlı, aç gözlü, maneviyatsız, paragöz falan denirdi bu paraya çok tamah eden insanlara…

Küçümsenirdi ve yargılanırdı net bir şekilde toplum içinde bu kişiler…

Ama yüzümüzü geleceğe döndükçe manevi değerlerimiz yok olmaya, zeka seviyemiz düşmeye ve paraya tamahımız artmaya başladı. Özellikle son 10 yıl bu anlamda tam bir toplumsal çöküş yaşıyoruz.

Ben kinayeden çok hoşlanan bir insanım. Hataları, namussuzluğu, arsızlığı, edepsizliği ile övüne övüne toplum içinde kendine yer bulmaya çalışan, asalak kılıklı insanların hatalarını doğrudan yüzlerine vurarak rencide etmek ya da hakaret etmek yerine KİNAYE İLE hatalarını anlatmaya çalışmak daha uygun geliyor.

Fakat kinayeden anlamakta zekâ işi…

Bu çağ öyle kör ve kör eden bir çağ ki, insanlar kinayeden anlamıyor. Dümdüz hakaret etmek sanki insanların daha çok hoşuna gidiyor. Arsızlıkta buradan geliyor zaten. Eskiden arlı insanların deyimler ve kinayelerle anlatmaya çalıştığı şeyler arsız insanlarda etki etmedikçe, arlı insanlarda tepkilerini daha yüksek sesle ve hatta mecburen hakaret ederek göstermeye başladı.

Kör bir çağdayız ve gün geçtikçe daha da körleşiyoruz.

İnsanların kişiliğinin ve toplum içindeki yerinin, değerini belirleyen namus, edep, tevazu, temizlik, görgü gibi manevi değerler her geçen gün önemini kaybediyor.

Yazımın başında da belirttiğim gibi bu kutsal değerleri yok eden CANAVARIN ADI: PARA… İnsanların artık toplum içindeki saygınlığını ve değerini belirleyen unsur PARA…

Örnek vermek gerekirse; iş yerlerine bakıyorsunuz, tabiî ki halen çalışan portföyünün toplumsal anlamda ki saygınlığına değer veren ve önemseyen işverenler olsa da genel anlamda işverenler çalışanlarının toplum içindeki saygınlığına ve imajlarına hiç dikkat etmiyorlar.

Oysa ki, bu potansiyel bir tehlike.

Çalışan kişiler işyerinin marka değerini doğrudan etkiler.

Bir yerde bozuk bir iş gücünün işverenin ayaklarına bağ olacağını para hırsı ile görmek istemeyen patron gün geliyor hiç beklemediği bir anda bunun cezasını çekebiliyor.

Bu sadece bir örnekti… genel anlamda günlük hayatta iç içe olduğumuz her platformda MANEVİ DEĞER KAYBI YAŞADIĞIMIZ gün gibi aşikar.

İnsanların zeka seviyesi ve manevi değerler, su içinde eriyen şeker gibi hızla eriyor. Suyun tadını da bozuyor amiyane tabirle…

Manevi değerlerimiz eridikçe dejenerasyon hızla büyüyor.

Bulanık bir gelecekte hapsolan bir avuç güzel insan için üzülüyorum. Bu yazıyı okuyup bana hak veriyorsanız sizde o bir avuç içinde ki manevi değerlerine ve zekalarına güvenen azınlıktansınız.

Evet ne yazık artık dejenere olmuş toplum içinde ki bir avuç azınlığız.

Yazımın sonuna gelirken şuna da değinmek istiyorum…

38 yıllık ömrümde günler gelip geçecek ve batı toplumlarını takdir edeceğim hiç aklıma gelmezdi, son derece içtenlikle söyleyebilirim ki; özellikle Avrupa da ki toplumsal duyarlılığı tüm kalbimle takdir ediyorum.

Bizim toplumumuz gün geçtikçe dejenere olarak duyarsızlaştıkça, Avrupa toplumları hızla manevi değerler konusunda daha duyarlı hale gelerek, mazlumun yanında olmaya devam ediyorlar.

Hayret yahu diyor musunuz siz de benim gibi?

Bu bir kinaye değil gerçek Avrupa manevi bir bütünleşme yaşarken, biz Müslüman ülkeler manevi anlamda eriyip tükeniyoruz.

Tekrar söylüyorum; bulanık bir gelecekte hapsolan bir avuç güzel insan için üzülüyorum. Bu yazıyı okuyup bana hak veriyorsanız sizde o bir avuç içinde ki manevi değerlerine ve zekalarına güvenen azınlıktansınız.

O güzel azınlığa selam olsun.

Yazarın Diğer Yazıları