Nefise Köylü

Ramazan Gelir Hoş Gelir

Nefise Köylü

Ramazan ayı, dinimizce yüce ve kutsal kabul edilmiş mübarek bir aydır. Ramazan ayı on bir ayın sultanı olarak kabul edilmektedir.

Bereketlerle, af ve mağfiretlerle dolu olan, sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplum hayatında yoğunluk kazandığı, ibadet hayatımızın zenginleştiği Ramazan ayı, peygamber efendimizin ifadesi ile “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan bir aydır.

Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı manevi yaşamı dolu olan bir aydır.

Bu anlamda Ramazan ayı Allah’ın biz müminlere sunduğu büyük bir nimetidir.

Çünkü dini hayatımızda önemli bir yeri olan Ramazan ayını, diğer aylardan ayıran ve daha faziletli ve üstün kılan bir takım özellikler ve manevi güzellikler vardır.

Pek çok manevi sonuçlara sebep olan bu özellikler ve güzellikleri şöyle sıralayabiliriz:

1-İnsanlığı, içine düştüğü vahşet karanlıklarından çıkarıp aydınlığa kavuşturan kutsal kitabımız Kur’an bu ayda indirilmiştir. 

Bu aya kıymet kazandıran en önemli hadise, Hz. Peygamberin en büyük mucizesi, dünya ve ahiret saadetine götüren, en güvenilir kılavuz olan Kur’an’ın bu ayda indirilmeye başlanmış olmasıdır.

İnsanlığın ufuklarını karartmış olan bilgisizlik, cehalet ve vahşet bulutları, bu ayda sevgili Peygamberimizin şahsında bütün insanlığa gönderilen Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajlarıyla dağılmış, cehaletin yerini bilgi, haksızlığın yerini adalet ve düşmanlığın yerini de sevgi ve barış almıştır.

Yüce Mevla’mız Kur’an-ı Kerim’in bu ayda indirildiğini şöyle buyurur:

 “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara Suresi 2/185)

Ramazan ayı, Kur’an-ı Kerim ayıdır. İnananlara rahmet ve bütün insanlığa hidayet olan Kur’an-ı Kerim bu ay içerisinde bulunan Kadir Gecesinde indirilmiştir.

Dünyalık hayatın ufkunda batmayan bir güneş gibi doğan bu yüce kitap, dünya durdukça da insanlığı aydınlatmaya devam edecektir.

2-Allah’ın âlemlere rahmet olarak gönderdiği, yaratılmışların en şereflisi, Allah’ın en sevgili kulu, insanlığın yüksek ve en mükemmel ahlak örneği, peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (SAV)’ e peygamberlik görevi bu mübarek ayda verilmiştir.

O’na bu kutsal görevin verildiği Ramazan ayı, hiç şüphesiz insanlık için bir dönüm noktası olmuştur. İnsanlar bu peygamber sayesinde karanlıktan aydınlığa kavuşmuştur.

3-Bin aydan hayırlı olan “Kadir gecesi” bu ayın içinde yer almaktadır. İdrak edilmesi halinde bin yıl nafile ibadetten hayırlı olan kadir gecesi yine bu mübarek ayda yer almaktadır.

 “Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir Suresi 97/2)

4-İslam’ın beş şartından biri olan ve müminleri kötülüklerden arındırıp manevi anlamda temizleyen oruç, bu ayda tutulmaktadır.

5-Ramazan ayında cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincire vurulur.

Nitekim sevgili peygamberimiz bunu şöyle bildirmektedir: “Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.”

 Ramazan ayında mümin kendisini cennete götürecek ibadetler ve iyi işler yaptığı için cennet kapıları ona açılmış, kendisini cehenneme sürükleyecek kötülüklerden uzaklaştığı için de cehennem kapıları onun için kapanmış olacaktır.

Yine bu ayda mümin, nefsinin kötü arzularına ve şeytanın isteklerine uymayacağı için, şeytan zincire vurulmuş gibi olacağından artık oruçluyu aldatamayacak ve ona olumsuz bir etki yapamayacaktır.

Hz. Peygamber ramazan ayı girerken ashabına hitap ederek ramazan ayının faziletini şöyle belirtmiştir:

“Ey insanlar! Yüce ve mübarek bir ayın gölgesi üzerinize bastı, o ayda bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır.’’

  • O ayda, bir farz işleyen diğer aylarda yetmiş farz işlemiş gibi sevap alır.
  • O ay, sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir.
  • O ay, yardımlaşma ayıdır.
  • O ayda, müminin rızkı bollaştırılır.
  • O ayda, kim bir oruçluyu iftar ettirirse bu, günahlarının bağışlanmasına ve cehennemden kurtulmasına sebep olur. Aynı zamanda oruçlunun sevabı kadar sevap verilir. 

Evet, ramazan ayı manevi hayatımızda seçkin yeri ve değeri olan bir zaman dilimidir.

Ramazan ayı, rahmeti ve bereketi bol bir aydır. Bu ayın gelmesi ile iyilikler çoğalır, kötülükler azalır, yoksullara ve düşenlere yardım elleri uzanır, Hem de yapılan hayır ve hasenatın diğer aylara nazaran kat kat sevapları ve mükâfatı söz konusudur.

Ramazan ayı, hac ibadeti hariç İslam’ın beş erkânından dördünü eda ettiğimiz ve ibadetlerle süslediğimiz müstesna bir zaman dilimidir.

Ramazan ayı, her yönüyle birlik beraberlik ve kardeşlik duygularının fiiliyata döküldüğü ve daha da güçlenerek pekiştiği bir aydır. Bu ayda farz namazlara ilaveten kılınan teravih namazlarında, dünyevi makam, mevki ve maddi farklılıklar cami dışında bırakılarak zengin- fakir, amir-memur, işçi- işveren, hoca- talebe, ihtiyar-genç bir olup aynı safta omuz omuza durmaktadırlar. İşte bu yakınlık, farklı toplum katmanlarını birbirine yaklaştırır. Aralarında sevgi ve saygı bağlarını güçlendirir.

Efendimiz’in (SAV) şu sözü, bu mübarek ayın kutsiyetini en güzel bir şekilde ifade itmektedir. “Ümmetim Ramazan’ın faziletini tam olarak bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temenni ederlerdi.”

Ramazan Ayının, hanelerimize bolluk ve bereket, sıhhat ve afiyet, şehirlerimize, ülkemize, dünyamıza huzur ve barış getirmesi dileği ile Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek olsun.

Yazarın Diğer Yazıları