Derdiyok, 4 Aylık Süreci Değerlendirdi

Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü binasında gerçekleşen toplantıda İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, 4 aylık görev süresince yaptıkları projeler hakkında bilgiler verdi.

4 aylık süreci değerlendiren İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Aralık ayı itibariyle Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü'ne başlamış bulunuyorum. Şu an 4 ayımızı bitirdik. Bu süreçle ilgili Kastamonu özelinde 4 aylık süreçte yoğun bir tempo yaşadık. Benim de bölgeyle ilgili bilgim kısıtlı olduğu için önce bölgeyi dolaşmaya çalıştım. Nüfusumuz 400 bin. Nüfus oranlar olarak değil ama bölge olarak inanılmaz büyük bir coğrafyayız. 20 tane ilçe merkezle birlikte 20 ilçeye hitap ediyoruz. Bu konuda ilçeleri dolaşmam belli bir süre aldı. Çünkü bizler sadece ziyaret değil, biraz da denetim, biraz da anlama, sıkıntıları tespit etme için yoğun bir döneme girdik. Açıkçası süreçte kendi adıma tespitlerimizi yaptığımızı düşünüyoruz. Bu konuda ilimizin ana planlarıyla ilgili projeksiyonu hazırladık. Bununla ilgili hatta bakanlığımıza, sizlerin de bildiği bakan yardımcısına bir sunum da yaptık. İlimizde gereken eksikliklerle ilgili yeni yatırım planlarını, yeni planlamaları Allah nasip ederse yakın zamanda bakanlığımız adına zaten ilgililer açıklayacaktır. Bu konuda eksikliklerin farkındayız. Fakat iyi yaptığımız işlerin de olduğunu görüyorum” dedi. 

‘Türkiye’deki En Yaşlı Ortalama İkinci Nüfusta Sahibiz’

Son 4 ay öncesine kadar ilimizdeki eksikleri tamamlamaya çalıştıklarını söyleyen İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Ben 4 aydır buradayım İl Sağlık Müdürüyüm. Bir kere önce yapılan işlerin tespitini yaparak size anlatmam lazım. Bildiğiniz gibi Kastamonu ilinin son 10 yıl önceye kadar ilinde anjiyo yapılmayan bir ilimizdi. Bu ilimiz son 6-7 yıl önce ilk önce anjiyo sonra kalp merkezi onayı alarak süreçte bir kere büyük bir problemini çözmekle başlamış. Eskiden bizim hastalarımız, ben bunu bu artından bilirim. Hastalarımız bizim anjiyo olmak için Ankara'ya gidermiş, sevk olurmuş. Genelde de tabii kalp hastaları, kalp krizi gibi hastalıklar çok hızlı müdahale gereken hastalık olduğu için çoğu hasta yolda vefat edermiş. Çünkü yaşlı nüfustayız. Hasta yolda giderken şöyle bir tabir var. Kastamonu’da duydum, ‘Çankırı'dan ölümüzü almak’ diye bir tabir duymuştum. ‘Hastalar Ankara yolunda yürüyemez, en son Çankırı Devlet Hastanesi morguna gider, biz de oradan ölümüzü alırdık’ diye. Açıkçası benden önce yapılan bu hizmetin büyüklüğünü anlatmak için söylüyorum. Bir kalp merkezi kurmak çok büyük bir işlemdir. Bu ilin en büyük ana sorunlarından birincisi bence kalp merkeziymiş. Bu sorun çözülmüş. Bununla birlikte bildiğiniz gibi aynı sorun yaşlı nüfusumuz. Türkiye'deki en yaşlı ortalama ikinci nüfusta sahibiz. Bu ne demek? Nüfus harici Nüfusun çok üzerinde sağlık ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Çünkü bildiğiniz gibi yaşlı hastalar genelde kronik hastalıklara sahip, düzenli ilaç ihtiyacı olan ve sık hastaneye giden gruptur. Bu, nüfusun çok üzerinde hastaneye ihtiyaç olduğunu, hekimlere, sağlık kurumlarına başvuru olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. 

‘Sağlıkta İçini Doldurmak Bina Yapmaktan Daha Zor’ 

Hizmetlerine yoğun şekilde devam ettiklerini belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Türkiye'de ortalama insanlar 8 defa yılda hastaneye gidiyor. Bu bakanlığın verisi, 8'dir. Fakat ilimizdeki oran 12'dir. Biz bir buçuk katı fazla gidiyoruz. Bunun sebebi az çok tahmin ediyoruz. Yaşlı nüfus var, insanların ihtiyacı var. Bu yüzdenin ortalaması. Ama biz bunu nüfusa vurduğumuzda, biz 400 bin nüfustaki aslında 750 bine hizmet ettiğimizi gösteriyor. Çünkü sürekli hastaneye başvuru var. Ve daha kötüsü şu, bu hastaların genelde hastalıkları ağır oluyor. Yani normal bir üst donumu yola enfeksiyonu gibi değil, kronik hastalıkları olan tek bir tetkikle tedavi edemeyeceğiniz, aynı anda birkaç hastalığı olduğu için birkaç hekime aynı anda gitmesi gereken hastalık grubu. Bu nedenle hastanelere ya da sağlık kurumlarına ihtiyacın çok fazla olduğu biliniz. Bununla birlikte bakanlığımızın ana sorunlarından biri olarak gördüğü 2’nci durum kanser hastaları. Bildiğimizde kanser olanı hem yaş nüfusu hem bölgelerin kendi kozmolitik durumları nedeniyle yüksek. Bu konuda bildiğiniz gibi kemoterapi tedavileri genelde İl dışında veriliyordu. Bakanlığımızın planlamasıyla artık şu an ayaktan kemoterapiler ilimize bütün ilaçlar da verilecek düzeyde ilimizde verilmeye devam ediliyor. Daha da artacaktır hizmetin. Yeterli mi? Değil ama sorunların görüldüğünü ve çözüldüğünü anlatmak için bunları anlatıyorum. Bunlar ben İyi Sağlık Müdürlüğü olmadan önce yapılan çözümler. Bununla birlikte ilimizde büyük hastane ilçelerimiz, bizim büyük ilçelerimiz var. İnebolu, Taşköprü, Tosya, Cide, büyük hastanelerimizin hepsi yenilenmiş durumda. Hepsi şu an bizim elimizde yenilenmiş. Fakat tabii ki yeterli aktiviteye sağlanmış mı? Hayır. Önce binaları yeniliyoruz, fakat içlerini doldurmak zaman alıyor. Bizim sağlık dereceli belki en büyük şanssızlığımız bu. İnsanlar binaları yaptıktan sonra hizmetlerin hemen gelmesini bekliyor ama bu bir süreç. Sağlıkta içini doldurmak bina yapmaktan daha zor. Çünkü hekim havuzunuz belli, 81'le insan atıyorsunuz. En son yaşadığımız bildiğiniz gibi deprem gerçeği, deprem sonrası yatırımların belli alanlara kayması gibi, insan kaynağının da belli alanlara kayması gerekiyordu. Bu konuda Devletin kendine göre bir öncelikleri var. Bu konuda artık devlet belli bir yol aldı bu bölgede” dedi.

‘4 Ayda Yüzde 30'dan Daha Fazla Sevk Oranımızı Azalttık’ 

Bölge hastanelerindeki yoğun bakım yatak sayılarında artışa geçtiklerini anlatan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Artık kendi bölgemiz için daha spesifik planlar yapmaya başladık. Önce Kastamonu üzerinde anlattık. Ben şimdi Kastamonu'yla ilgili durumları anlatayım. Bir kere Kastamonu coğrafya olarak inanılmaz zor bir coğrafya. İnsanların ilçelerden merkeze gelmesi çok uzun süreçli ve sıkıntılı. Bizim burada gördüğümüz, benim İl Sağlık Müdürü olarak ana gördüğüm soru şuydu. ‘Hastalarımızın il dışına olan sevkleri.’ Bu konuda açıkçası hem insanlar tarafından hem toplumda bu eleştirinin kaynağıyla ilgili çalışma yaptığımızda eksikliklerimiz olduğunun farkındayız. Bu konuda 4 ayda yaptığımız ilk durum şu oldu. Yoğun bakım yatak sayımızın azdı. Bu konuda ilk yaptığımız şey şu oldu. Tosya'da bulunan 6 yataklı yoğun bakım yatak sayımızı bildiğiniz gibi 12 yatağa çıkardık. 12 yataklı, 2’nci basamak bir yoğun bakımımız var. Daha önemlisi şu, oradaki hekim arkadaşlarımızla yaptığımız toplantılar sonrası daha önceden 6 yatağı da çok verimli kullanamıyorduk. 12 yatağı da aktif olarak çok verimli kullanıyoruz. Oradaki hekim arkadaşlarımızın da özverisi sayesinde. Şu an hastalarımız Kastamonu'dan yola çıktıklarında genelde Ankara yoluna değil aslında Tosya'ya gidiyorlar. Şu an birçok hastamız artık Tosya'ya sevk oluyor. Şöyle bir oran verebilirim. Sadece 4 ayda yüzde 30'dan daha fazla sevk oranımızı azalttık. Biz bunu nereden biliyoruz? 112'nin hareketlerinden biliyoruz. Mesela ben her sabah İl Sağlık Müdürü olarak şöyle uyanıyorum. Sabah saat 8.30'da, 9.00 arasında bana İl dışına çıkan bütün hastaların bilgileri geliyor. Şöyle, hastaların ismi şu, şu, şu hastaneden, şu sebeple, şu doktor tarafından, şu hastaneye sevk oldu diye her sabah, sabah 8.30'da, 112 tarafından bana bilgi notu geliyor. Bu bilgi notunu alma sebebim de şu, kimin sevk olduğundan çok neden sevk olduğunu anlamaya çalışıyorum. Biz her gün bunu çalışıyoruz. Diyoruz ki bu hasta niye sevk oldu? Nedir durumu? Biz bunu engelleyebilir miydik? Çünkü bizim ilk amacımız şu, hastalarımız sevk olmasın. Elimizde kalsın istiyoruz. Bu konuda Tosya'da 6 yatak açtık. Kendi merkez hastanemiz, Kastamonu Eğitim Araştırma Hastanesi'nde de acil servisin içinde 9 yataklı, 2’nci basamak bir dahili yoğun bakım servisinde açtık. Yani sadece 4 ayda 15 yatak kazandırdık ilimize. Yeni bir bina yapmadan olan binaları daha aktif kullanarak 15 tane yatak kazandık. Önceden sadece 52 tane yatağımız vardı. Üzerine 15 yatak daha koyduk. Bu bizim şu anki akut sorunumuzu çözer mi? Çözmez. Sadece pansuman yapar. Çünkü dediğim gibi ihtiyaçlarımız daha fazla” ifadelerine yer verdi. 

‘Hastalar Kendine En Yakın Yerde Hizmet Almalı’ 

Yoğun bakım ihtiyaçlarının önemine değinen İl Sağlık Müdürü Derdiyok; “Yoğun bakım ihtiyaçları sadece hastaların kötüleşmesinden oluşmuyor. Siz bypass yapmaya karar verdiniz. Her bypass hastası için yoğun bakım ihtiyacı oluşur. Onkoloji ameliyatları yapmaya başladık. Onkoloji Cerrahimiz var bildiğiniz gibi. Onkoloji ameliyatları her hafta yapılıyor. Onkoloji hastalarının daha sonradan yatacağı yoğun bakım yatağı. Yani her özellikle hizmet yaptıkça bu sefer yeni yoğun bakım yatakları ihtiyaçlarınız oluşuyor. Eskiden bu hastaya sevk yeri buluyorduk. Hasta il dışına gidiyordu, kendi işini görüyordu. Hastaneciliğin böyle bir maalesef süreci var. Bir basamağı hallettiğinizde başka basamakta tıkanabiliyorsunuz. Ameliyatlara başladığınızda ameliyatlarınız yetmez. Daha ağır ameliyatlar yaptığınızda yoğun bakımınız yetmez. Hastanecilik bir bütündür. Yani bir basamağı çözerek, yoğun bakım yatağı sayısı açarak başka sorunları çözmüş olmuyorsunuz. Her basamağa dokunmanız lazım. Bu konuda dediğimiz gibi ilk planımız şu. Gerçekten hastalarımızın il dışına çıkmasını engellemek. Fakat ikinci planımız bence daha önemli. Bizim ilimizin, coğrafyasından dolayı, hastalar kendine en yakın yerde hizmet almalı. Yani ilçelerde biz bu hizmeti nasıl götürebiliriz? Bu belki birinci plandan daha önemli. Çünkü ben sistemin sadece merkezde yoğunlaşarak çözülebileceğini Kastamonu üzerinde düşünmüyorum. Çünkü bir Cide hastasının 2 saatlik yolunun, bakın Hastalarımızın Tosya’dan gelmesi 1,5 saat sürüyor. Ya da Çatalzeytin’den gelmesi 2 saat sürüyor. Bir hastanın buraya gelmesi. O yüzden bizim düşüncemiz şu, bu hastaları yapabiliyorsak olabildiğince bütün hizmetini kendi ilçesinde alması istiyoruz. Alınabileceği kapasitede, hastanemizin kendi formasyonunda ne yapılabilirse. Bu konuda da açıkçası çalışmalara başladık. Hastaneler arası entegrasyon, hatta bunu Bakanlık belki örnek proje olarak da sunacağız. Biz bütün hastanelerimizi merkez hastanelerimize bağlamaya çalıştık. Bozkurt'ta bir Dahiliye uzmanı ya da Çatalzeytin’de bir Dahiliye Uzamanı, Kadın Doğum Uzmanı aile içim uzmanı, bu hastalara baktıktan sonra şöyle bir sorunla karşılaştık. Bildiğiniz gibi Kastamonu Eğitim Araştırma Hastanesi'nde şu an dış tahlil desteğiyle Türkiye'de alınamayacak herhangi bir tahlil yok. Yani siz, bir hekim arkadaşınız, ihtiyacı olan bütün tetkikleri şu an Ankara'ya, İstanbul'a bizim yaptığımız anlaşmalarla yollayabiliyoruz. Fakat diyoruz ki bir Dahiliye Uzmanı Kastamonu Eğitim Araştırma Hastanesi'nde hangi tahlili isteyebiliyorsa, Cide'deki, Bozkurt'taki, Daday'daki, Devrekani'deki bütün tahlilleri isteyebilsin. Biz şu an bu sistemi bütün ilçelere açtık arkadaşlar. Yani olay şu, bizim hastamız Devrekani’de muayene olduktan sonra ihtiyaç varsa tahlile ilgili bunun için merkeze gelmesin. Orada tahlilini alsın, biz tahlilini getirelim. Hastayı bir daha bunun için yollamayalım. Bu sistem şu an kuruldu” dedi.

‘Hastanelerimizin Hepsinde Yataklı Servisleri Aktive Etmeye Çalışıyoruz’

Diğer planlarından söz eden İl Sağlık Müdürü Derdiyok; “Bizim biliyorsunuz bütün ilçelerimizde MR ya da ultrason yok. Fakat hekimimiz var, uzman hekimimiz. Uzman hekimimiz eğer bir tetkik ihtiyacı hissediyorsa ultrason, biz hekimimize diyoruz ki sen ultrason istemini yap, biz hastaya kendimiz merkezden ya da kendisine en yakın bu tahlili yapabileceği, tetkiki yapabileceği en yakın hastaneden randevu alıyoruz. Yani bir Cide hastasının MR ihtiyacı varsa biz merkezden ona muayene yeri değil MR randevusu alıyoruz. Hasta direkt MR için merkeze geliyor. Yani iki defa hem muayene olacak, ondan sonra da bir daha randevu alınacak, bu hasta bir daha randevu sonrası geri gideceğine sadece tek bir sefer getirmeye çalışıyoruz. Amacımız hasta olabildiğince kendi yerine hizmet alsın. Hizmeti açıkçası ilçelere de indirgemeye çalışıyoruz. Dediğimiz gibi coğrafyanın bir gerçeği olarak. Ankara, İstanbul değil maalesef. Yolculuklar inanılmaz uzun. Bu konuda bu teknikleri yapma sebebimiz bir, ilçelerimizdeki hekimleri daha verimli kullanmak. Bu bizim ana projemizdi. Bununla birlikte bildiğiniz gibi entegre hastanelerimiz var. Biz entegre hastanelerimizin hepsinde yataklı servisleri aktive etmeye çalışıyoruz. Bakın şu an yeni açılan hastanelerimiz biliyorsunuz bir tabela değişimi oldu ama içini doldurmak dediğim gibi daha zor. Şu an bizim ilçelerdeki, küçük ilçelerdeki, bütün ilçe hastanelerdeki servisleri aktive etmeye çalışıyoruz. Özellikle yaşlı. Bakım desteği ihtiyacı olan, palyatif ya da işte o sırada o ilçede tedavisi yapılabilecek tüm hastaları merkeze sevk etmek yerine orada tedavi etmek istiyoruz. Hekimlerimize diyoruz ki biz size yataklı servisi açalım, siz burada tedavi edin. Fakat onlara da şu garantiyi veriyoruz. Eğer hastalığın durumu kötüleşirse biz bu hastaları direkt merkeze alıyoruz. Bu İlçelerde ambulans sistemi olarak güçsüz olan tüm ilçelere yeni istasyonlar açıyoruz. Şu an yılsonunda, muhtemelen nisan sonunda 5 istasyon daha açmış olacağız. Daha hızlı ulaşabilelim. Eğer bir ambulans bir yere sevk götürüyorsa, orada ilçede boşluk oluşmasın diye. Şu an ilçelerdeki 112 sistemin üzerinden de desteklemeye başladık. Burada hekime şu garantiyi veriyoruz. Hem hastaya diyoruz ki sen bu ilçede yatıyorsun ama bir sıkıntın olursa, seni merkeze alacağız. Bu konuda da ilçelere de avantaj var. Çünkü ilçelerde görüştüğümüz hastalığa şöyle söylüyor. ‘Ben asla merkeze gelmek istemiyorum. Burada tedavim oluyorsa ben burada olayım.’ Kimsenin merkeze gelmek istediği de yok işin gerçeği. Sadece ihtiyacı karşılanmadığı için bu problemi yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. 

Destek Hattı Projesi

Önemli projelerinden biri olan destek hattı hakkında detay veren İl Sağlık Müdürü Çağdaş Derdiyok; “Tosya'da yoğun bakım açtığımız gibi ilçelerde yeni hekimler de kazandırdık. Mesela randevu sistemiyle ilgili de yeni bir çözüm desteği de sağlamaya çalışıyoruz. Sağ olsun başkanlarımla yeni bir proje yaptık. Bildiğiniz gibi destek hattı projesi. Bu destek hattı ile ilgili de bilgi vermem gerekiyor. Destek hattı, bizim Sağlık Müdürlüğümüzde iki tane tıbbi sekreter, danışma arkadaşımız ve bir hekim tarafından günlük ekipman olarak kurduğumuz bir yer. Olay şu, hastalar, bizim şu an hastalarda ilgili yaptığımız biliyorsunuz Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) randevu sistemiyle ilgili birçok şikayet var. Bu konuda bize de şikayetler geliyor. Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde saat şu an 4.30. Şu an itibariyle muhtemelen 5 binden fazla muayene yapıldı. Kastamonu tarihinde biliyorsunuz nüfusumuz çok artmamış. Hep böyle 330 bin ile 380 bin arasında değişti. Kastamonu tarihinde hiç bu kadar uzman eğitim aynı anda çalışmamış. Kastamonu 100 yıllık Cumhuriyet tarihinde hiç bu kadar uzman hekimin aktif olarak çalıştığı bir dönem olmadı. Bu kadar aynı anda muayene yapılan bir dönem de olmadı ya da ameliyat yapılan, ya da yatış yapılan bir dönem olmadı. Fakat sorunun kaynağı demek ki burada arz- talep dengesi. Burada talebin daha fazla olması işin gerçeği. Eleştirileri kabul etsem de şunu görmemiz lazım. Bugün belki siz muayene olamadınız ama bugün 4 bin hasta muayene oldu. Bu konuda muayenenin gerekli ya da gereksizliğini bilemem. Sistemde randevu alan herkese eğer randevu açıksa bugün muayenesini olduk. Bir hekim arkadaşımıza günlük 44 hasta arası randevu açılır. Fakat hiçbir hekim arkadaşımız, bakın söylüyorum, sadece MHRS’li hasta bakmaz. Yani biz mesela heyet hastalarını MHRS randevusuna aldırmayız. Acilden gönderilen edilen hastalar MHRS randevusu almadan muayene olur. Yani işin gerçeği bir günde bir hekim en az 50'dir limitine göre, 70 hasta bakan, 80 hasta bakan hekimlerimiz var. Hiçbir hekim arkadaşımız sadece MHRS dışı hasta uğraşmıyor. En az yüzde 30-yüzde 40 kadar MHRS dışı hasta alıyor” dedi. 

‘Hastalar Hangi Branşa Muayene Olacağını Da Bilmiyor’ 

Her koşulda hastaları düşündüklerini ancak bazen hastaların bile rahatsızlıkları için gidecekleri branşı bilmediğini ifade eden İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Ama işin gerçeği bizim bu destek hatları açma ana projemizin sebebi şuydu. Fakat sistemde yine de gerçekten hasta olup, yani hastalığı gerçekten ağır ve muayene olması gereken bazı hastalarımız oluyor. Bu insanlar acile gidiyor, acilden çözüm bulamıyor. Fakat sistemde polikliniğe girmesi gerekiyor. İşte örnek verelim, gözünde diyabet hastası ve kanaması var. Bu hastanın göz doktoruna acil muayene olması lazım. Burada sistem acil durumu tanımlamıyor, MHRS sistemi. Biz, Kastamonu ilinde şunu sağlamaya çalışıyoruz. Bu hasta eğer bizi ararsa, gerçekleri acil durumu varsa, biz hekim arkadaşlarımızla ilgili işte bu destek hattındaki hekim arkadaşımız hastayla görüşüyor ve acil bir durum olduğunu öğreniyor. Bunun acil muayene olması gerekli. Anlarsa biz kendisini sisteme sokmaya çalışıyoruz. Diyoruz ki bu hasta acil. Katarak hastası, 3 aydır görme problemi olan hasta değil. Bu hastanın acil muayene olmasını gerekiyor deyip, kendi adımıza il Sağlık Müdürlüğü olarak hekim arkadaşlarımıza rica edip, sistemde muayene olmasını sağlıyoruz. Bakın bu sadece merkezin problemi değil, ilçelerin de problemi. İlçelerde bizimle muhatap olması açısından bir yol açmaya çalışıyoruz. Hastalara diyoruz ki, eğer gerçekten sıkıntın varsa, problemin varsa ki bunu aile hekimlerine de söylüyoruz, aile hekimleri üzerinden de, Çok acil hastalarımızı, ihtiyacı olan, Devlet Hastalığa seyretmesi gereken ya da Eğitim Araştırmaya, hastalarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Hasta kendine ihtiyaç olarak Göğüs Hastalıkları muayene ihtiyacı var. Merkezde sıkıntımız var fakat Tosya'da Göğüs Hastalıkları uzmanımızın muayenesi boş. Hastaya destek olarak Tosya’da muayene olmasını sağlıyoruz. Burada ikinci problemimiz, hastalar nereye muayene olacağını da bilmiyor. Hasta bir şikayetini söylüyor. Fakat ilgili hangi branşa muayene olması gerektiğine dair de bilgisi olmuyor. Bu konuda da destek olmak istiyoruz. Diyoruz ki size bu konuda burasının muayene olması lazım. Eğer yapılabiliyorsa, ihtiyacın acil olduğu düşünülüyorsa da, burada da şu an destek attığı diye biz onlara destek oluyoruz. Burada insanlarımıza muhatap olacağı yeni bir yer daha açmak istiyoruz. İhtiyaçları varsa biz İl Sağlık Müdürlüğü olarak da yanında olmaya çalışıyoruz. Projenin ana kısmı da buydu. Bununla birlikte ilçelerimize bildiğiniz gibi Taşköprü'ye çocuk uzmanımız başladı. Uzun süredir ihtiyacımız Göz Hekimimiz başladı. Şimdi ameliyatlarına başlamış olacak. İnebolu'da Genel Cerrahi Uzmanımız başladı. Açıkçası biz ilçelerimizde aktif olarak ameliyat yapılan, aktif olarak hasta yatırılan, tedavi edilen insanların çözüm bulduğu yerlere dönüştürmek açısından projelerimize devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘Ultrason Randevularını 7 Güne Kadar İndirdik’ 

Açıklamalarına devam eden İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bu konuda önceliği tabi bütün ilçelere versek de belli önceliklerimiz var. İl Merkezi özelinde de problemlerimizin farkında olduğumuz gibi çözümlerimizi de açıkçası hazırladık. İlk önce Fizik Tedavi Hastanemizle ilgili söyleyeyim. İnşaatı devam ediyor. Bildiğiniz gibi 250 yataklı bir hastanemiz. İnşallah yakın zamanda 2025 yılı Ocak ayında bize verilmesini, başlangıç olmasını bekliyoruz. Süreç güzel ilerliyor. Orada da problemlerin azalmasını sağlayacağız. Kendi alanımda söyleyeyim. Bizim şu an aciliyet öngördüğümüz bir anjiyo merkezimiz çalışıyor, çok da verimli, hatta yetmiyor. Bu konuda nasip olursa 2‘nci bir anjiyo merkezi açmayı düşünüyoruz. Bu 2’nci anjiyo merkezi sadece kalp odaklı olmayacak. Bu konuda Üniversite Hastanemizin, Üniversitede bu afiliyasyon protokolünün verdiği bir avantajla yeni hocalarımız sisteme katıldı. Bunlardan birisi bir radyoloji hocamız da, girişimsel radyoloji konusunda çok tecrübeli bir arkadaşımız. Nasip olursa, bildiğiniz gibi yaşlı nüfusla bağlı olarak felç hastamız da çok, inme hastamız. Biz inme hastalarımıza trombolotip tedavisi, kan sulandırıcı tedavi veriyoruz. Fakat girişimsel radyoloji için Ankara ya da Bolu'ya sevk ediyoruz. Yeni açacağımız bu anjiyo de Allah nasip ederek beraber görürsek, girişimsel radyoloji kısmını da burada halletmek istiyoruz. Hocamızla bu konuda çalışmalara başladık. Hocamız da bu sistemin içinde olacak. 2’nci anjiyo sadece kalp değil, beyin felçleri içinde kullanacağız. Bu konuda iyi haberi vereyim. Bakanlığımız bize destek olacağına dair ön olayını aldık. İkinci anjiyomuz da nasipse yılsonuna kadar ilimize kazandırılacak. Bu bizim ilk projemizdi. Felç hastalarımızın bildiğiniz gibi olay sadece felçliği, bundan sonra bakım, bundan sonra başka problemler olabildiğince hastalığın felcini engellemek ve bu süreçte ilk tedavisiyle yapmak çok önemli. Ultrason randevusuyla ilgili bilgi vereyim. Mesela kötü olduğumuz taraflar kadar iyi olduğumuz taraf var. Şu an ilimiz merkezimizde. Ultrason randevuları 7 güne kadar inmiş durumda. Yani bir hastanın hiçbir aciliyeti olmasa bile ultrason randevusuna şu an başvursanız, muhtemelen 7 gün, 8 gün içinde randevu alırsınız. Türkiye'de bundan daha kısa sürede ultrason randevusu verebilecek herhangi bir il yok. Yani bu konuda iddialıyız. MR randevuları konusunda il merkezimizde MR'ımız var. Şu an MR konusunda yeterli değiliz. Bu konuda istediğimiz başarı da değiliz. 30 günlere bulaşmış durumda ama Türkiye ortalamasının altında fakat bizim beklentimizin üstünde. Bu konuda da çalışmalara başladık. Eğer süreç onaylanırsa biz 2’nci bir MR cihazını daha İlimiz Devlet Hastanesiyle kazandırmayı düşünüyoruz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada dediğim gibi bunlar inşaat değil, şu an içeride insanların ihtiyacı olan akut sorunlar. 2’nci MR cihazıyla da biz açıkçası sürecin sanki daha da rahatlayacağını, çok daha kısalacağını belki ultrasondan daha kısa süre ineceğiz MR'da da. Cihaz konusunda destekleniyoruz. Çünkü biz bir Eğitim Araştırma Hastanesiyiz. Bildiğiniz gibi üniversite hastanesiyiz. Şu an öğrenci yetiştiriyoruz. İçinde asistanların olduğu bir yerden bahsediyoruz. Uzman Hekimler yetiştiren bir hastaneyiz. Bu konuda da açıkçası yeterli olduğumuz taraflar var, eksik olduğumuz taraflar var. Fakat Fakültemizle birlikte görüşüyoruz. Yeni hocaların da sisteme yakın zamanda katılacağını şimdiden iyi haberlerine vereyim. Sağ olsun Sayın Rektörümüz ve Sayın Dekanımız da bu konuda bizi destekliyor. Hatta Kastamonulu olup sisteme Kastamonu'da hoca olacak. Yeni arkadaşlarımız katılıyor. Kim bizde çalışmak ister? Sisteme nasıl girmek ister? Bu konuda hem rektörümüz hem de kanalımız bize açık çek veriyor. Sisteme girip bize faydası olacak. Hastalarımıza şifa olacak. Eğitime katkısı olacak. Herkesi sisteme katmak istiyoruz. Bu konuda da bayağı bir yol aldık. Yakın zamanda iyi haberleri paylaşacağız. Hoca düzeyinde çok daha bizim sisteme katkısı olacak, arkadaşlarımız katılacak. Asistan düzeyinde de yeni asistanlıklar açılacak. Kastamonu sağlık konusunda başka bir düzeye gelmesini hedefliyoruz. Kastamonu sevk veren değil, sevk alan bir yere gelmeli. Hem İlin tarihi hem İl'in projeksiyonu bu ihtiyacı gösteriyor. Nasipse biz bölgede başka bir konuma gelmek istiyoruz. Bu konuda Bakanlığımızın da yeterince bizi destekleyeceğine inancım tam” dedi.

‘Başarı Herkesindir, Hatalar Benimdir’

Her İlçe için projeleri olduğunu söyleyen İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “İlçeler konusunda ben olayı sadece Merkezi ilçe olarak görüyorum. Her ilçe için ayrı projemiz var. Şu an ben her ilçeye gittiğimde bizim için her ilçede belli bir algoritmamız var. Her ilçeden beklentimiz fazla fazla var. Ancak bunu kişisel olarak yapma şansım yok. Bu bir ekip işi. Bizim bu düşüncemize ait açıkçası ekip arkadaşlarla birlikte çok da hızlı yol alacağız. Yani bireysel bir başarı olmaz. Bireysel yanlış olur, hata olur. Başarı herkesindir, hatalar benimdir. Ben bu konuda hatayı üzerime alacağım. Ama başarı için bana yeni ekip arkadaşları ile birlikte daha verimli bir süreç gerekecek. Bu konuda yeni sürecimiz dediğimiz gibi olumlu geçiyor. Ben açıkçası güzel haberleri de yakın zamanda alacağımızı düşünüyorum. Kastamonu üzerinde bir yatirim planlamamız oldu. Bu konuda açıkçası şu an bir açıklama yapmak istemiyorum ama şunu bilesiniz diye söylüyorum. Ben Kastamonu için 1 yıllık, 3 yıllık ve 5 yıllık planlama yaptım. Bu toplantıda bunu açıklamak bana düşmez. Fakat bununla ilgili hazırlıklarımız tamam. Yani şunu bilesiniz, bir hastane yapılıyorsa Devlette 50 yıllık planlama yapılır. Yani bir kere bir hastane yapıyorsanız, 50 yıl boyunca Kastamonu nüfusuna uygun planlama yapmanız lazım. Bu konuda da açıkçası biz bir projeksiyon hazırladık. İlgili mercilere sunduk. Onaylarını bekliyoruz. Onaylar sonrası zaten ilgileriler gerekli açıklamaları yapar. Bir hastanenin yapılması, büyük bir hastane için söyleyeyim, en erken 4 yıl. Ya da bir küçük hastane için söyleyeyim, bir ilçe hastanesi, en az 2 yıl 3 yıl sürer arkadaşlar. Soru şu, biz 3 yıl ne yapacağız, bekleyecek miyiz? O yüzden ben binalardan çok içleriyle uğraşmayı tercih ediyorum. Yani bina yapmak bir bürokrat için en rahat şeydir. Yani bina yapacağım demek bir bürokratı en rahatlatan faktördür. Bina bitince herkes rahatlayacak derim. Süreci tamamlamış oluruz. Yani düşünsenize ben size yeni bir hastane yapacağım derim. 5 yıl boyunca hastaneyi bekleriz. Fakat sorun şu ki insanlar hasta ve tedavi bekliyorlar. Biz o yüzden olan şartlarda en verimi nasıl çalışırız? Dediğimiz gibi her hekimle ayrı ayrı konuşuyoruz. Ne yapabiliriz? Sizin için ne yapabiliriz? Uygun ortamlar ne sağlayabiliriz? Çok iyi insanlar, çok iyi hekim arkadaşlarımız var Kastamonu'da. Şunu da bir öz eleştiri olarak söylüyorum. Şu an etrafımızdaki Sinop, Çankırı bizim açığımızdan, özelimizden söyleyeyim. Burada bizim Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin üzerinde bir hastane yok. Hastanemizin yaptığı kapasiteyi aşacak bir hastane yok etrafımızda. Bizim hastalarımız ya Ankara'ya gidiyor, ya Bolu'ya gidiyor, Samsun'a gidiyor. Genelde Çankırı'ya da Sinop'a da Bartın'a gitmelerinin tek sebebi yoğun bakım ihtiyacı. Yani onların yaptığı, bizim yapamadığımız bir özellikli işlem yok. Hastalar genelde yoğun bakım için sürekli gidiyor. Fakat biz hem özellikli işlem yapalım, hem yoğun bakımlarımızı arttıralım ondan sonra hastalar bize gelsin. Kastamonu’nun bildiğiniz gibi nüfusu artmıyor ama bir şey değiştirdi. Biliyorsunuz Bozkurt Sel felaketi sonrası özellikle sahil kesimindeki Cumhurbaşkanı’mızın aldığı destekle İlçelerimize doğalgaz, geldi. Hastane yöneticilerimle görüştüğümde şunu söylüyorlar. ‘Hocam hiç bir kış bu kadar nüfus görmedik.’ Onların dediği şey şu, doğalgaz sonrası orada bir nüfus artışının olduğu görülmüş. Aldığım bilgiler bu yönde. Bununla birlikte ben şunu iddia ediyorum. Biliyorsunuz Kastamonu İstanbul'da, Ankara'da, Bursa'da birçok nüfusu var. Bizim kalan nüfusumuz genelde yaşlı. Ben eğer bu doğalgaz yatırımlarının bütün ilçelerle aktarılması sonrası sağlıkta da belli bir kapasitenin üstüne çıkarsak daha da fazla nüfuslu Kastamonu'ya geleceğini düşünüyorum. Yani insanlar burada bütün tedavilerin olduğunu bilirse Kastamonu'lar bence büyük şehirde yaşamak istemiyor aslında. Yani buralara gelebileceğini ben proje olarak da sunuyorum. Sadece bölgeye değil, İstanbul, Ankara'ya da açıkçası buradan hani destek olmaları var. Buraya nüfus anlamında destek olabileceğimizi iddia ediyoruz” ifadelerine yer verdi. 

‘Hastalar Hekimlerine Güvenmiyor’ 

Konuşmanın devamında merak edilenleri yanıtlayan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok; “Bu konuda sağ olsun özel hastanelerimize de görev veriyoruz. Ben sadece İl Sağlık Müdürü olarak kamudan değil, özellerden de sorumluyum. Şunu da söylüyorum, ne kadar iyi özel hastanelerim, ne kadar iyi hekimlerimiz olursa ben o kadar mutlu olurum. Sistemi onların da daha başarılı olması için elimizden geleni yapacağız. Bütün özel hastanemize açık çek veriyoruz. Topluma hizmet etmemiz lazım. Burada insanların ihtiyaçları var. Ben onlara da bu konuda elimden gelince destek olacağım. Çünkü onlarla birlikte yol yürüyeceğiz. Onları da biz kendi kurumlarımız olarak görüyorum. O konuda da sağ olsun bütün özel hastanemiz de bizlere destek oluyor. Nakillerde nakili hasta belirlemez, Hekim belirler. Biz bu konuda hastalarımıza da açıkçası tüm Kastamonu'ya şu bilgiyi vermek istiyoruz. Lütfen hekimlerinize ve hastalarınıza güvenin. Eğer bir hekim ya da bir hastane ihtiyaç duyarsa biz her hasta için ben İl Sağlık Müdürü olarak da devreye girmeye varım. Fakat burada bazen kişisel ihtiyaçlar öne çıkıyor. Bizim burada tek eleştiri noktamız budur. Yoksa ekipman olarak ambulans desteği anlamında, yeterince ambulansımız var. Biz sadece hastane için ambulansları kullanmıyoruz. Eğer bir hastanın ihtiyacı varsa o an ihtiyaç dahilinde 112 üzerinden de bu desteği sağlarız. Bu konuda bir problem olmaz. Bizim hem kendi evde kendi nakil ambulanslarımız var hem de 112 ambulanslarımız var. Bu konuda da ekipman desteğinin de Bakanlığımız tarafından bize verileceği taahhüdünü aldık. Biz yeni istasyonlar açıyoruz. Bakın 2 tane ambulans geldi fakat ben 5 tane istasyon açıyorum. Çünkü bizim yedek ambulanslarımız var. Biz gerekirse yedek tutmayacağız, hepsini sahaya vereceğiz. Sırf insanların sorunu çözülsün diye. Ama düşüncemiz şu, biz hastayı sevk etmek istemiyoruz. Hastayı olabildiğince olduğu yere tutmamız lazım. Sıkıntımız şu, hastalar hastanelerine güvenmiyor. Hastalar sevk olmak istiyor. Bizim eleştiri noktamız bu. Biz diyoruz ki bir Tosya Devlet Hastanesi'nde eğer bir işlem yapılıyorsa orada yapın. Bunun için merkeze gelmenize gerek yok. Biz zaten oraya destek veriyoruz. Ben şu an Kastamonu Eğitim Anlaşılma Hastanesi'nde Tosya'ya hasta sevk ediyorum. Bildiğiniz gibi Taşköprü'de öyle hekimlerim var ki biz dışından hasta sevk oluyoruz. Ya da ben size şöyle bilgi vereyim, Tosya'da öyle hekimlerim var ki merkezden oraya sevk ettiğim hastalar var. Biz ilçelerin hepsini farklı farklı görüyoruz. Her hekimin özel durumunu biliyoruz. Buna göre de planlama yapıyoruz. Her şeyi Il Merkezinde toparlamayı düşünmüyoruz. Dediğim gibi ilçelerden de gelmek istemiyorlar. Orada tedavi olmak istiyorlar. Yataklı servisleri de aktif etmeye çalışıyoruz ameliyathanelerle birlikte. Bu konuda başarılı olan tüm ilçelerimize biz, Tıbbi destek, hem varsa da insan desteği vereceğiz. Bakın sadece yakın zamanda ekibimize 380 kişiler katıldı sağlık ordusuna. Benim nüfusum, ilde 5 bin nüfusa şu an İl Sağlık Müdürü olarak altımızla birlikte çalıştığımız 5 bin kişi var arkadaşlar. Şu an Milliyetim Müdürlüğü'nden sonra, milliyetime bağlı yerlerden sonra en fazla nüfusa sahip kamu kurumu benim. Hatta özel hastanede koyarsanız muhtemelen birinci sıradayız. Biz sağlık ordusu olarak gerçekten de şu an aktif olarak sağlıkta çalışıyoruz. Eksiklerimiz olabilir. Bunları öngörüyoruz, farkındayız. Bu eksikleri tamamlamak için makamımızın son aldığı 390 kişi ekip olarak katılan arkadaşlarımızla birlikte sağlıkta daha da iyi duruma geleceğimizi göreceğiz” dedi. 

‘Ana Bina Projesini Sunduğumuz İçin Cevap Bekliyoruz’ 

Çalışmalarının devam ettiğini belirten İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Derdiyok; “Bu yeni bina alanıyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda en son Bakanlığımıza bir sunum yaptık. O inşaat alanıyla ilgili bir sunum hazırladık. Bu konuda hastanemize yeterli gelmediğinin farkındayız. Artık büyümemiz gerekiyor. Alan olarak doğru alanla ilgili bir plan proje hazırladık. Fakat anjiyo ve MR için 4 yıl bekleme şansım yok. O nedenle şu an hastane içinde yer hazırlığını hazırladık. Yeri belli. Hem bakanlığımız anjiyo onayını yerini aldık. Bu konuda anjiyonun yerini hazırladık şu an hastane ve MR için olay bekliyoruz, Ben 2’nci MR içinde yerimi hazırladım. Geç kalma şansımız yok, 4 yıl çok uzun. Benim şu an hizmet etmem lazım. Yeni binalar yapılır ama şu an hizmete hızlıca arttırmamız lazım. Bu konuda planlamamızı yaptık hem inşaat olarak. Yani onay gelmediği için, hani bu konuda bir bilgilendirme yapmak istemiyorum ama çalıştık diye söylüyorum. O binanın içini dolaştım. Hani binayı da gezdim, dolaştığım için söylüyorum. O konuda binaya da hakimim. O konuda binaya da dolaştım, tarihine de hakimim. Ne olduğunun da farkındayım. Fakat dedim ya, hemen mesela biz şu an üst tarafı da üniversiteyle birlikte çalışıyoruz. Biliyorsunuz Ağız Diş Hastanesi anlamında üniversiteyle şu an inşaatı devam eden, inşaatı devam ediyor. Orayla birlikte çalışıyoruz. üniversiteyle, rektörlükle konuşuyoruz. Birlikte ne yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz üniversite anlamında. Açıkçası süreçte birlikte ne yapabiliriz, çalışıyoruz. Binalarıyla ilgili çalışmalarımızı yaptık, bilgileri sunduk. Ama dediğim gibi ben şu an var olan binalardan çok binaların işleriyle uğraşmaya çalışıyorum. Ana bina projesini sunduğumuz için cevap bekliyoruz. Ağız Diş Hastanesi ilgiyi de şu an inşaatı devam ediyor. Rektörlüğün verdiği ihale süresi 1 yılmış. 1 yıl içinde en azından biz hastanenin biteceğine dair bir bilgi almıştık. Biterse de onu da hastane olarak sisteme devreye sokarız Üniversite ile birlikte diye düşünüyoruz. Üniversitelerin yapacağı çalışmalara biz de ortak olmaya çalışıyoruz” dedi.

Özel Haber

Bakmadan Geçme