Kadriye Doğan

Dostluk Edeceğin Kimseye Dikkat Et

Kadriye Doğan

Bu gün mesneviden bir hikayemiz var.

Kader bu ya, bir fare, vefalı bir kurbağa ile su kıyısında tanıştı. Her sabah bir araya geliyorlar, birbirleri ile dostluk ediyordu. Bu buluşmadan ikisinin de gönlü ferahlıyor, birbirlerine öyküler anlatıyorlar, birinin söylediğini öbürü dinliyordu.

Fare, bir gün kurbağaya, "Bazen sana bir şey söylemek istiyorum. Oysa sen suyun dibinde bulunuyorsun." dedi. "Su kıyısında bağırıyorum ama suyun içindeyken duymuyorsun. Buluşma zamanları bana yetmiyor, senin sohbetine doyamıyorum. Kardeşim ben toprak hayvanlarındanım sen su hayvanlarından. Ama rahmet ve ihsan padişahısın. öyle ihsanda bulun ki arada bir huzuruna gelebileyim.. Ben suya giremem. Ya bir elçi bul ya da bir işaret ki benim sesimi sana ulaştırsın.

Bu iş için iki dost konuşup anlaştılar ve şöyle bir karar verdiler. Uzun bir ip bulacaklardı.

Fare, dedi ki "İpin bir ucunu sana karşı iki büklüm olan seni çok seven bu kulunun ayağına bağlarız, öbür ucunu da senin ayağına. Böylece ikimiz, birbirimize bağlanmış olur, bir bedendeki can gibi birbirimize ulaşırız” dedi

Bu söz kurbağanın pek hoşuna gitmedi ama yine de dostunun dediğini yaptı.

İyi adamın gönlüne kötü bir düşünce geldi mi boş değildir, bir aslı vardır bunun. Düşünce geldi mi tedbir almak gerek.

Fare, kurbağa ile buluşmak isteyince o ipini çekerdi. Böyle dostluk eder dertleşirlerdi. Derken ansızın büyük bir karga geldi, fareyi yakaladı. Fare karganın gagasında havalanınca kurbağa da ona bağlı olduğundan onunla beraber sudan çıktı. Fare, karganın gagasındaydı, kurbağa da ipe bağlı olduğundan onunla beraber havalandı.

Halk, kargaya şaşırdı. "Nasıl suya girdi, nasıl da kaptı? Suda yaşayan kurbağa, nasıl olur da karga tarafından avlanır?”

Adamın kendi cinsinden olmayan dostundan

korkun. Sizinle bir olacak iyi bir dost ara! Bir oluş, iyi bil ki su ve toprak bakımından değil anlam bakımındandır.

Ne buyurmuş peygamberimiz kişi sevdiği ile beraberdir.

Yazarın Diğer Yazıları