Nahit Tingiroğlu

Şampiyonluk Tepsiyle Geldi Uçakla Gitti

Nahit Tingiroğlu

GMG Kastamonuspor,  maalesef Amed Sportif’e 1-0 yenilerek bir sene daha direk şampiyonluk ümitlerimiz bitti. Fakat her şey bitmedi. Daha Play-Off'lar var. Ama şöyle de bir durum var: Takım Fırat hocanın gelmesi ile maalesef takım ahenkli, uyumlu, taktiksel ve teknik olarak hiçbir maçta rakibe üstünlük kuramadı. Halbuki bizim takımımız kadro olarak bu gurubun en iyi üç takımından biri.

Kadromuz  ne kadar yeterli ve kalite olsa da hangi oyuncuyu hangi mevkide kullanacağını bilemezsen sonuç Amed Sportif maçı gibi hüsran ve moralsizlik oluyor. Buna en güzel örnek Amed Sportif maçında, Fırat hoca defalarca yazdığım ve sosyal medyada uyardığım halde yine Yusuf’u yedek bıraktı ve kendi yaşıtı olan Abdülaziz’le ilk 11’de başladı. Yusuf’la ne alıp veremediği var bir türlü anlamış değilim. Bu futbolcu ilk yarıda 13 gol ve 4 asist yapan bir futbolcu. 

Amed Sportif takımı önceki maçlarda olduğu gibi  maça hızlı başlayıp skor avantajı alınca topu rakibe veriyor diye önceden yazmıştım. Hocamız Uşak maçı ve diğer maçlar neyse aynı diziliş ve taktikle bu maça başladı Amed’e. Maçın 2’nci dakikasında golü bularak hem seyirciyi hem de takımın tüm şevkini kırdı. Tüm bunlara rağmen Abdulaziz’le iki tane yüzde yüzlük gol pozisyonu yakaladık ama atamadık. İlk 45 dakika boşu boşuna geçince ikinci yarıya nihayet aklına geldi ve panik ile mecburiyetten Yusuf’u alarak başladı.

Yusuf ile beraber ikinci yarı biraz daha istekli ve hızlı oyuna başladık fakat Amed takımı akıllı ve taktik bir oyunla bizi adeta uyuttu. Buna bir de İlyas’ın hatalı pasları eklenince mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Ben de yönetimde iken 2011 yılında o zamanki hocamız Ayhan Alemdar’ın taktik zekası sayesinde yine bu takıma 7’nci saniye de gol atarak Türkiye rekoru kırmıştık. Bu işler biraz da kenardan yönetmekle oluyor. 

Fakat burada şunu belirtmek isterim ki, hakem Erkan Özdamar Süper Lig hakemi olmasına rağmen çok vasat bir yönetim gösterdi. Tüm bunlara rağmen maçtan en azından beraberlik alabilirdik. Okan’a yapılan net penaltıyı es geçti, yazık oldu. Bugüne kadar vasat bir oyun sergileyip 1-0’la maç kazanan takımımız bu maçta tüm her şeye rağmen istekli ve arzuluydu. Oyuncularımızın hepsi elinden geleni yaptı fakat hocamız Fırat Gül bir türlü takımı ateşleyecek hamleyi yapamadı ve adeta kenardan seyirci gibi maçı izlerken, kendinden 20 yaş büyük Mesut Bakkal yerinde duramadı.

Gelelim asıl konu, maçı neden kaybettik? Maçı zaten Amed takımı gelmeden kazandı. Özel uçak ve 104 kişilik kafile ile maça gelen Diyarbakır takımı, milletvekilleri, Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı ve diğer STK başkanları takımlarını yalnız bırakmadı buradan utanacak olanlar utanabilir ama Cengiz bey hariç. Çünkü çok yalnız bırakıldı. Maalesef  şehir olarak o kadar yalnız bıraktık ki pankart ile bile o ilgilendi. Bir diğer husus da stat. İki gişe olan bu stat artık bir eziyet haline geldi. Ağır gişe memurları ve yavaş sistem yüzünden sıcak bir havada sıra bekleyen taraftar maçtan iki saat önce stadı hınca hınç doldurdu. İki saat statta oturan seyirci zaten maça girerken ve statta iki saat oturunca haliyle yoruldu. Bir de 2’nci dakikada gelen gol tüm şevkini kırdı sonra sessiz bir maç oldu. Halbuki taraftar  maçtan yarım saat önce stada girse daha aktif ve heyecanlı olur bu durum sadece bu statta böyle. Artık buna bir çare bulun eski çağlarda değiliz. Satın şu biletleri hafta içinde şehrin bazı yerlerinde, bilet alan direk maça girsin. Emniyete gelince maşallah. Ne önlem… Asker, polis çevik kuvvet… Sanırsın Rum takımı gelmiş de UEFA izliyor. Ya sonuçta Amed de bu ülkenin takımı. Önlem elbet olacak ama böyle değil. Rakip ve hakem böyle bir güvenlik görünce hiç baskı görmeden rahat bir maç çıkardı. Burada da yönetim yalnız bırakıldı. Tüm bunlardan sonra sonuç zaten kaçınılmazdı.

Bu maça gelen Mavi Ateş ve ilçelerden, İstanbul’dan çevre illerden gelen spor severlere teşekürü bir borç bilirim. Sonuç olarak bundan sonra ne olmalı benim fikrim takıma yeni bir hava ve ruh vermek gerekiyor. bunu da yapacak Sayın Cengiz Aygün. Çünkü başka bir çare yok gibi. Takımda belirgin bir umutsuzluk ve huzursuzluk var gibi görünüyor. Takımın morali bozuk bir hava var gibi. Play-Off son şansımız. Bu son şansı da riske edemeyiz. Zira görünen köy kılavuz istemiyor.

Yazarın Diğer Yazıları