Cem Başar

Tarım Ekonomisi

Cem Başar

Ekonomi, üzerine üniversitelerde yıllarca öğrenim görülen bir konu olsa da ülkemizdeki herkes aslında kendi çapında bir ekonomisttir.

Bir aile reisi aldığı maaşla evinin maddi girdileri arasındaki ekonomiyi nasıl ayarlıyor ise;

Bir üniversite öğrencisi aldığı burs ve aile katkısı ile giderlerini nasıl ayarlıyor ise;

Ve bir ilkokul öğrencisi günlük harçlığı ile kantinden neler alacağını hesaplıyor ise…

Herkes kendi çapında ekonomisini yönetiyor. Bazıları başarılı oluyor ve ayağını yorganına göre uzatıyor bazıları ise bu işi beceremiyor ve devreye bankalar giriyor.

Kredi kartı, banka kredileri vesaire bu kişiler ekonomiden mi anlamıyor, öngörüleri mi zayıf oluyor yoksa değişen şartlardan mı etkileniyor, bilinmiyor.

Ülkemizde tarım ekonomisi çok farklı bir konu üniversitede alınan ekonomi dersi de belki yeterli olamayabilir.

Bazen bir ürün ekiyor, dikiyorsunuz mahsulü altı ay sonra alıyorsunuz bir bakmışsınız aynı ürün çok ekilmiş. Arz fazlası var para etmiyor elinizde kalıyor ya da istediğiniz bir fiyata satamıyorsunuz

Ya da bugünler de kurbanlık hayvan topluyor çiftçi alacak hayvanları cebindeki peşin para ile kaba yem alacak, kesif yem alacak, hayvan hastalanınca veteriner çağıracak ve kurban bayramında bunların hepsini üst üste hesaplayarak ve karını da koyarak elinde ki hayvanlara bir fiyat biçecek ama ya satamazsa…

O zaman da zararına kasaba gidecek…

Tarım ekonomisini yönetmek enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde oldukça zordur. Bugünden ne o günkü kurban fiyatı bilinebilir ne de ekeceğiniz buğdayın fiyatını çiftçiler geçen seneden bu yana artan maliyetlere alışmaya çalışırken bir yandan fiyat artışları hızla devam etmekte öyle ya da böyle bir yılı bitirirken sıra 2024 hesaplarına geldi.

Bu seneyi bazıları zararla bazıları karla kapatsa da hedef 2024 yılında karlı bir üretim yapmak çiftçiler tekrar hazırlanıyor.

Yeni sezon yeni umutlar diyerek tekrar ne eksek ne diksek hangisi yetiştirsek daha çok kazanırız düşüncesi ile şimdiden ekonomistliğe başladı bile tabi hesaplar tutarsa…

YA TUTMAZSA…

Çiftçinin sermayesi; toprağı, ahırı, ağılı, kovanı ve en önemlisi emeğidir. Bunun yanında da ekecek dikecek ya da hayvanını besleyecek kadar maddi sermayesi ve ya banka kredisi var belki bir sezonluk zarara katlanır çiftçiler ama üst üste zarar ederse dayanacak gücü olmaz ve üretimi bırakır çiftçinin üretimi bırakması ise ülke için büyük bir problem oluşturur.

Üretimin birinci basamağındaki çiftçilerin üretimi bırakması ise telafi çok zor durumlar meydana getirebilir. Bugün süt para etmez ise ineklerin kesime gitmesi olayını defalarca duyduk basından, bir ineğin yetişme süresini düşündüğünüzde telafisinin ne kadar uzun ve meşakkatli olduğunu az çok herkes bilir.

Ülkedeki üretimin zincirinin etkilenmemesi için birincil üreticilerin kazanması gerekir.

Çiftçi de ekerken, dikerken ve yetiştirirken kazanmak ister bugün ektiği ile 6 ay sonra kazanacağını bilmek ister.

Çiftçi kazanırsa, sanayici de kazanır.

Ülke de kazanır.

Bugün çiftçi kaybederse

Yarın HEPİMİZ KAYBEDERİZ…

 

Yazarın Diğer Yazıları