İşte Geldi Üç Aylar

Cenab-ı Allah, ayet-i kerimede “Zamana and olsun” (Asr 103/1) buyurur Zaman, kendisine yemin edilen bir kavramdır. Bu, o kavramın önemine dikkat çeker. Zamanı önemli kılan ve değerli hale getiren belki de görülmediği, hissedilmediği halde insan hayatında önemli bir alanı işgal etmesinden dolayıdır. İnsanın ömür sermayesinde çocukluk, gençlik, yaşlılık gibi zamanın evreleri vardır. Buna ilaveten yıl içerisinde önemli ve yılın diğer günlerinden farklı özelliklere sahip günler de bulunur. Bu zaman dilimlerinden biri de mübarek üç aylardır.

Üç aylar, birbirini takip eden Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu aylar, içerisinde kandilleri ve Allah tarafından mübarek diye tanımlanan günleri ve geceleri barındırıp Müslümanlara “yarın” için hazırlık yapmalarına katkı sağlayan fırsat günleridir. Üç aylar, bir yıllık süreçte başka kimselerle ve şeylerle uğraşmayı bırakıp Müslümanların kendi içlerine yönelmesini ve manevi açıdan zenginleşmeleri için kendilerine yatırım yapmaları gerektiğini hatırlatan zaman dilimidir.

Üç aylar, birbiri ile bağlantılı ve birini diğerinden ayırmadan yaşanması gereken bir mevsimdir. Recep ve Şaban ayları, on bir ayın sultanı Ramazan ayına hazırlık günleridir. Kişinin bedenini ve ruhunu mübarek Ramazan iklimine hazır hale getirebilmesi için Recep ve Şaban aylarında adeta toprağa tohum eker gibi kendisini yeşertmesi gerekir. Kur’an ayına gafletten uzaklaşmış olarak girmek için Recep ve Şaban ayında canlanmak zaruridir.

Recep ayı, tövbe ayıdır. İnsanın bilerek veya bilmeyerek, isteyerek veya istemeyerek bir yıl boyunca biriktirdiği kötü işlerden, kötü sözlerden pişmanlık duyarak dosdoğru yola girmek için yanlış yolu terk ederek önce Allah’tan sonra insanlardan özür dileyebilme ayıdır. Recep ayı, zikir ayıdır. İnsanın kendisini yaratanı hatırlaması ve O’na döneceğini bilerek dilini ve kalbini O’na yönelterek her türlü dedikodu, gıybet, nefret duygularından arınmasıdır. İnsanın “kulluğa ve insanlığa” yaraşır işlerle meşgul olması gerekir. Recep ayı, ibadet ayıdır. Başta oruç ibadeti olmak üzere ibadetleri artırmak ve üzerine farz ve vacip olanları yerine getirmek için niyet etmeyi gerektiren bir aydır. Recep ayı, iyiliklerin artması gereken bir aydır. Recep ayı, yarına hazırlık yapmak için kolları sıvama ayıdır. “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın...” (Haşr 59/18) ayetini tekrar tekrar düşünmek için insana bahşedilen müstesna zaman dilimleridir.

Recep ayı, içerisinde mübarek ve özel zaman dilimlerini barındırdığı için insanların o zamanları yakalamak için çaba göstermesi gereken bir ayın başıdır. Bu ayda kişi, her türlü kötülüğü ve ezayı terk etmezse Ramazan ayındaki muhabbete eremeyecektir. Her türlü düşmanlığı terk ederek kulların amel defterlerinin sevap hazinelerine bol bol sevapların döküleceği bir zamandır.

Recep ayı, dua ayıdır. Recep ayının başından itibaren şu duanın okunması gerektiğinin tavsiye edildiğini de hatırlatmakta fayda görüyoruz: “Allah’ım! Receb ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır!” (Müsned, I, 259) Amin…

Üç aylar, sadece dua edilmesinin yetmediği ayrıca dualara önem verilmesi ve artırılması gereken bir mevsimdir. Çünkü bu mevsimde dua kapıları açıktır ve dualar reddolunmayacaktır. Hz. Peygamber’in müjdesi bu yöndedir. Mesela; “Beş gece vardır ki onlarda yapılan dualar geriye çevrilmez. Receb’in ilk cuma gecesi, Şaban’ın ortasında bulunan gece, Cuma Gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı geceleridir.” (Beyhaki, Sünen, Şuabu’l-İman, 3/342) Bu sebeple gerek üç aylar ve gerekse Regaib Kandili geceleri ellerin semaya açılıp dua ve niyazda bulunma zamanlarıdır. İsteğiniz, arzunuz Allah’la konuşma talebiniz varsa işte geldi üç aylar.

Üç aylar, bir habercidir. Yine mübarek zaman dilimlerinin geldiğini haber ederler. Mesela, Mirac Kandili’nin yaklaştığını, mesela Kur’an ayı Ramazan’ın gelmekte olduğunu, mesela bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’nin yaklaştığını haber ederler. Haberciye kulak vermek de vermemek de kişinin anlayışına kalmış bir duygudan başkası değildir. İlk cuma gecesi başlayan şuurun, bayrama kadar devam etmesi için çabuk geçen zamanda Rabbe yönelmeyi, kulluk yapmayı amaçlamadıkça kandiller ve üç aylar bir anlam kazanmaz. Geldi-geçti demekten öteye bir şey kalmaz elimizde.

Regaib, dualarla başlayacak üç ayların önemini hatırlatır. Rabbe yönelmek için kullara fırsat sunulan zaman dilimidir mübarek vakitler. Bu sebeple yönümüzü ne tarafa çevirdiğimiz önemlidir. Çünkü Allah (C.C), kendisine yönelenleri kapsayıp onlardan istemelerini istemektedir: Hz. Peygamber (SAV) şu kudsi hadiste şöyle buyurmaktadır: “Ey Ademoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden affını umduğun sürece işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Ademoğlu! Günahların gökyüzünü kaplayacak kadar çok olsa, sonra da benden affını dilesen, seni affederim. Ey Ademoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla karşıma gelsen fakat bana hiçbir şeyi ortak koşmamış olsan şüphesiz ben de seni yeryüzü dolusu bağışla bağışlarım.” (Tirmizi, Sünen, Daavat, 98)

O zaman mübarek aylarda Rabbimize yönelip kulluğumuza yaraşır bir şekilde hayatımıza yöne vermek zorundayız. Yakîn olan gelmeden önce kulluğumuzu süslemek ve donatmak zorundayız. aksi takdirde huzur-u ilahide zelil olacağımızı ve ebedî hayatı kaybedeceğimizi aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Bu zamanlar, iyilik kervanına adım atmakla başlar. İnsan, öncelikle kendisine sonrasında ise etrafındakilere iyilik yapmakla emrolunmuştur.

Allah’ın huzuruna nasıl gitmek istediğimizi tefekkür ederek üç aylara adım atabilmek için dikkat etmek zorundayız. Şunu unutmamak gerekir ki, “Kim Allah’ın huzuruna iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.” (En’âm 6/160) Her şey açık seçik beyan edilmişken insanoğlu Allah’ın huzuruna ne ile gideceğini kendisi tercih ederek yaşamak zorundadır. Valizinizde ne taşıyor ve valizinizi ne ile dolduruyorsunuz? Çantanızda olanlar sizin cennetiniz veya cehenneminiz olacaktır.

Ey Müminler! İşte geldi üç aylar... Mübarek olsun…