Nefise Köylü

Filistin'in Şehit Çocukları, Defterlerine Vasiyetlerini Yazıyorlar

Nefise Köylü

Onlar sadece çocuk.

Masumiyeti bana anlatın desem birçoğunuzun aklına çocuklar gelir.

Onlar sadece çocuk.

Çocuğun dini, ırkı, herhangi bir suçu olabilir mi?

Sadece birkaç yıldır dünyada yaşıyorlardı. Daha evleri ile okulları arasında ki yoldan başka bir yol bilmiyorlardı. Bütün dünyayı oynadıkları parklara sığdırıyorlardı. Tek hayalleri çocuk olabilmekti. Amaçları ve hedefleri sıradan, mutlu, ailesi olan çocuklar olmaktı.

Dini, ırkı, kimin çocuğu olduğu fark etmez. Dünyanın neresinde, ne zaman bir çocuk zulmü görsem gözyaşlarım boğazımda yumruk oluyor, sanki gözlerim ağlamaktan utanıyor, nefes alamıyorum, nefes veremiyorum, yüreğim sızlıyor, insan olmaktan kaçıyorum…

Vicdan ey vicdan… bizi diğer canlılardan ayıran en büyük özelliklerimizden biri olan VİCDAN. Vicdanı olan her insan benim gibi hissediyor eminim. Çocuk zulmü gördüğünüzde sizin de nefesiniz kesiliyor, insanlığınızdan utanıyorsunuz…

Savaşmış, çıkarlarmış, toprak kavgasıymış ben anlamam arkadaş.

Derdiniz ne olursa olsun çocuklara uzanmasın saldırganlığınız, salyalarınız, kudurukluğunuz, lanetiniz…

FİLİSTİN’İN GAZZA KENTİNDEKİ, İSRAİL ZULMÜNDE ŞEHİT OLAN KÜÇÜK KIZ ÇOCUĞU HAYA VASİYETİNİ YAZMIŞ.

DEMİŞ Kİ VASİYETİNDE;

  1. 45 şekel anneme, 5 şekel Zine’ye, 5 şekel Haşim’e, 5 şekel nineme, 5 şekel teysem Hibe’ye, 5 şekel teyzem Meryem’e, 5 şekel dayım Ubud’a, 5 şekel teyzem Sare’ye verilsin.
  2. Kıyafetlerim amcamın kızlarına verilsin. Geriye bir şey kalırsa bağışlansın.
  3. Oyuncaklarım ve bütün eşyalarım arkadaşım Zine, Rima, Mine ve Emel’e verilsin.
  4. Ayakkabılarım tabi ki temizlendikten sonra fakirlere bağışlansın.

Bunları yazarken kolum uyuştu, şuan Haya’nın yerine şehit olmak istedim. Ağlıyorum içime içime, çığlıklarım boğazımda düğümleniyor.

Allah’ım dünyanın en kötü zamanlarına bizler mi denk geldik? Bu yaşananlar canımı çok yakıyor.

Bana bu soruyu sorduran, en çok canımı yakan şu ki, dünyanın ve insanlığın hiçbir zaman sahip olmadığı kadar fazla olanağa sahip bir nesiliz biz.

Teknoloji, sanayi, endüstri, bilim her şey ama her şey insanlığın hizmetinde şahlanmış durumda.

Peki hangi insanlığın hizmetinde? Bu nasıl insanlık?

Filistin’in sadece birkaç yüz km kuzeyinde biz Türkler güle oynaya yaşıyoruz, çoğumuzun tek derdi, sosyal medya da daha hoş fotolar paylaşmak, daha iyi yemekler yemek, daha fazlasına sahip olmak…

Filistin’in sadece birkaç km güneyinde siz Araplar güle oynaya yaşıyorsunuz, çoğunuzun tek derdi para para para para…

Orada katledilen 5 yaşındaki kardeşimiz vasiyetini yazarken…

Mesafelerin hiç önemli olmadığı yeni dünya düzeninde tüm insanlık bu vahşetin karşısında tükenmeli, değişmeli, vicdandan eğilmeli, iyilik, güzellik, savaşsız bir dünya, çocukların güven ve huzur içinde yaşadığı ülkeler için tek yumruk olmalı.

Ben tek başıma ne yapabilirim diye düşünmeyi bırakın!

Şaşırtıcı ama dünyada ki diğer ülke vatandaşları “tek başıma ne yapabilirim diye düşünmeyi” çoktan bıraktı.

Tek başlarına dua ediyorlar,

Tek başlarına protesto ediyorlar,

Sonra tek olan sesleri çoğalmaya başlıyor. Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan bu soykırıma, bu vahşete dur demek için haykırıyor.

Her gecenin bir sabahı var. İllaki bu karanlık günlerde bitecek. İlla ki bu vahşeti yapanların belasını Allah verecek.

Ama o zamana kadar dualarımızı, yardımlarımızı, duyarlılığımızı FİLİSTİN DE ZULME MARUZ KALAN KARDEŞLERİMİZDEN EKSİK ETMEYELİM.

Nuh Suresi 28. Ayet – Türkçe Okunuşu:

Rabbigfirlî ve li vâlideyye ve li men dehale beytiye mu’minen ve lil mu’minîne vel mu’minât (mu’minâti) ve lâ tezidiz zâlimîne illâ tebârâ (tebâran).

Nuh Suresi 28. Ayet – Anlamı:

“Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkini arttır.”

AMİN

Yorumlar 1

Yazarın Diğer Yazıları