Nefise Köylü

Hayvanlara Neden Eziyet Ediyorsunuz?

Nefise Köylü

Kimse memleketinin karanlık, kötü, karamsar, cani, vicdansız haberlerle anılmasını istemez. Bu bir içgüdüdür… Başka bir memlekette yere çöp atıldığını gördüğünüzde hemen benim memleketim hiç böyle değil, tertemiz diye savunmaya geçersiniz.

Yolda giderken, arabanın içinde ki çöpleri yol kenarına doğru sallayıp atarsınız ama başka bir şehirde ya da başka bir ülkede bu davranışı yapanı gördüğünüzde, tepeden tırnağa çevreci kesilir ve eleştirirsiniz.

Bu ne perhiz – Bu ne lahana turşusu? Ey ahali!

Çevre masum, Çevre de ki hayvanlar masum, kediler masum, köpekler masum… Peki kim suçlu?

SUÇLU; VİCDANSIZ İNSANOĞLU

Dediğim gibi içgüdüsel olarak, bir felaket, canilik, vicdansızlık haberi duyduğumuz zaman; oh be, iyi ki benim memleketimde değil diye içimize su serpmeye çalışırız.

Yok, kaçacak yerimiz yok.

Vicdansızlık, kötülük, felaket haberleri bizim memleketimizin de iliklerinde dolaşıyor.

Duymamış olamazsınız! Geçen aylarda Kastamonu’da kâbus gibi bir haber duyduk. Haber ne yazık bir apartmanda, bir kedi yavrusunun vahşice katledilmesi ile alakalıydı. Çok da haberin ayrıntılarına girmek istemiyorum ama Kuzeykent mahallesinde, bir binada, bir kedi yavrusu  cani ruhlu insanlar tarafından katledildi.

Üzerinden çok geçmedi ki; İSTANBUL-ESENYURT’TA başka bir cani ruhlu insan, Eros isimli melek bir kediyi yine aynı cani davranışlar ile KATLETTİ. Suçu işleyen kişi hakkında hükmün geri bırakılması kararı verilmişti. Fakat hassasiyet gösteren Avukatlar bir araya gelerek sağ olsunlar karara itiraz ettiler ve kişinin tekrar yargılanmasına başlandı.

Bu gibi canilik haberleri sağdan, soldan gelirken bu kez de yine Kastamonu’da “sahipsiz köpekler uyuşturularak, ıssız bir arazide ölüme terk edildi” haberini duyduk.

Şimdi bu vahşi ve cani ruha sahip insanoğluna seslenmek istiyorum: SİZ İNSANLAR OLARAK DOĞAYI KATLETTİĞİNİZDE, ÇEVREYİ KİRLETTİĞİNİZDE, CANİLİK YAPTIĞINIZDA, SİZİ UYUŞTURUP, ISSIZ BİR ARAZİDE ÖLÜME TERK EDİYORLAR MI?

Etmiyorlar. Çünkü sizin ruhunuz ne kadar kirli olsa da siz insansınız!

Yaratılmışların içinde en üstün olan sizsiniz. Düşünme, karar verme ve vicdan yeteneklerine sahipsiniz. İnsanoğlu olarak güdülerinizle değil düşünüp, sonuçlarını ölçerek davranabilirsiniz.

Peki neden düşünmüyorsunuz?

Neden davranışlarınızın vicdani sonuçlarını görmezden geliyorsunuz?

Bana göre bir köy, bir ilçe, bir il içinde işlenen hayvanlara ya da çevreye yönelik tüm suçlar önce o köy, o ilçe, o il yerel yönetimleri tarafından kontrol edilmeli ve TEPKİ GÖRMELİDİR.

Bizim ülkemiz bir hukuk devleti. Uluslararası geçerli hukuk normlarını kullanıyoruz. Bazı konular yargı süreci sonuçlandığında istediğimiz cezaları alırken, bazı konular ise yargı süreci sonuçlandığında ne yazık tatmin edici cezaları almayabiliyor.

Ben suçun işlenip, yargı sürecine intikal etmesinden önce ki evreye gitmek istiyorum.

Özellikle bu masum hayvanlara verilen zararlar konusuna değinmek istiyorum.

GÖRMÜYOR MUSUNUZ ARKADAŞLAR?

  • Apartmanınıza sığınan kediyi görmüyor musunuz? Bu kediye her seferinde zarar vermeye yönelik söylemlerde bulunan cani ruhlu vatandaşı fark etmiyor musunuz?
  • Sokağınızda başıboş gezen köpekleri görmüyor musunuz? Bu köpekleri öldürmeyi planlayan canilerin olabileceği hiç mi aklınıza gelmiyor?

Uzun yıllardır devlet kurum ve kuruluşları, resmi daire ve birimler sadece bir telefon uzağımızda.

  1. Hayvan Ambulansı, Veteriner İşleri, vb. konular hakkında BELEDİYELERİMİZDE BULUNAN İLGİLİ BİRİMLERDEN ANINDA DESTEK ALABİLİRSİNİZ. TELEFON NUMARALARI 153.
  2. Ayrıca; Cep telefonunuza HAYDİ’Yİ (Hayvan Durum İzleme) indirip ihbarlarınızı doğrudan doğa ve çevre koruma polis birimine yapabileceğiniz gibi 112 Çevre ve Hayvan Polisi hattını arayarak da ihbar da bulunabilirsiniz.

YANİ DİYORUM Kİ, UYANIN ARKADAŞ!

KÖTÜLÜK GÖZ GÖRE GÖRE GELİYORSA NEDEN SUSUYORSUNUZ?

NEDEN GÖZ YUMUYORSUNUZ?

Devlet var, yasa var, kanun var… Birimler bir telefon uzağınızda… Haber vermek bu kadar mı zor?

Türkiye de bu zihniyetler hiç değişmedi, her konuda aynı…

Kiracılar ev sahibinin zorbalığına uğruyor mesela ama yargıya başvurmuyor…  Gözümüzün önünde çevre kirliliği gerçekleşiyor, yapanı da görüyoruz ama şikâyet etmiyoruz…  Apartmanımızda hep aynı kişiler hayvanlara zalimce davranışlarda bulunuyor, felaket gelecek tahmin ediyoruz ama ilgili birimleri arayıp bildirmiyoruz…

Sonra bu bizim başımıza neden geldi diye yakınıp duruyoruz.

Çoğu yazımda değindim, bu yazımda da değinmek istediğim nokta aynı… ARKADAŞLAR DUYARLI OLMALIYIZ, VATANDAŞ OLARAK DUYARLI OLMAK VE GEREKEN KURUM YA DA KURULUŞLARA KONULARI İNTİKAL ETTİRMEK BİZİM GÖREVİMİZ.

ASLA,

-HAYVANLARA VERİLEN ZALİMCE ZARARLARI,

-ÇEVREMİZDE OLUŞAN HUNHARCA KİRLİLİĞİ,

-DOĞAYA VE EKOLOJİK DENGEYE YÖNELİK KATLİAMLARI,

KABUL ETMİYORUZ.

Yazarın Diğer Yazıları