Serap Oruç

Bayramı Fırsat Bilelim

Serap Oruç

Bir bayram sabahı Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) yolda giderken oynayan çocukları görür. Bütün çocuklar oynamakta fakat bir tanesi üzüntülü bir şekilde diğerlerinden ayrı bir tarafta bulunmaktadır.

Üzerindeki elbiseler yırtıktır. Peygamberimiz çocuğa yaklaşır ve sorar:

"Evladım bu halin nedir? Niçin üzüntülü ve ağlamaklısın?"

Peygamberimizi tanımayan çocuk der ki:

"Benim babam Peygamber ile savaşırken şehit oldu, annem başka bir adamla evlendi. O adam da beni kabul etmiyor. Şimdi yiyecek içecek bir şeyim ve kalacak bir yerim yok. Anası babası olan bu çocukların hallerini gördüm de kederlendim onun için ağlıyorum" der.

Peygamberimiz çocuğun elinden tutar ve der ki:

"İster misin, senin baban ben olayım. Annen Aişe olsun, Fatıma kız kardeşin, Ali amcan olsun?"

Bunun üzerine, konuşan zatın Allah'ın Rasulu olduğunu anlayan çocuk:

"Nasıl istemem Ya Rasulallah" der.

Hz. Peygamber onu evine götürür. Yedirip içirir. Güzelce giydirir.
Üzüntüsü hafifleyen çocuk sevinç içinde diğer çocukların yanına gider. Biraz önce üzüntü içinde gördükleri bu çocuğun neşeli haline şaşıran diğer arkadaşları:
"Sen biraz önce böyle değildin. Sana ne oldu?" diye sorarlar.

Çocuk:

"Açtım doydum,  yeni ve temiz kıyafetler giyindim, babam yoktu, Resulullah babam oldu. Annem yoktu. Aişe annem, Ali amcam, Fatıma kız kardeşim oldu" der.
Peki böyle bir Peygamberin ümmeti olan bizler gelen bu bayramı şimdi fırsat bilip elimizden gelmeyen birçok şeye ah vah edip dertlenmek yerine, elimizden gelen az ama değerli şeylerin idrakine varmayacak mıyız?

Kalbimizi yıkayıp temizleyip kirinden pasından arındırmayacak mıyız? 

Giysilerimizle dışımızı süslemeden evvel güzel sözlerle dilimizi süslemeyecek miyiz? 

Küskünlüklerimize ve dargınlıklarımıza son vermeyecek miyiz?

Dünya üzerinde zulüm gören mazlumları dualarımıza katmayacak mıyız? "Ya Rabbim ben acizim sense her şeye gücü yeten, cömertçe ikram eden, olmazları olduran sen çocukları solduranları, mazlumları solduranları durdur. Bizzat sen müdahil ol da feryatları dindir!" diye dualar etmeyecek miyiz?

Yaralıya merhem olmayacak mıyız, hüzünlüyle, kederliye, acısı olana omuz vermeyecek miyiz?

Yetimhanedeki çocuklara ya da anne-babası varken sevgisizliğine merhametsizliğine maruz kalan çocuklara abi abla olmayacak mıyız? 

Huzur evindeki yaşlıların kardeşi evladı olmayacak mıyız?

Hastanelere uğrayıp tanımasak da bir kaç hastayı da olsa ziyaret edip onların kalbini kendimizin ruhunu onaracak dualarına talip olmayacak mıyız? 

Hazinesi en geniş, ikramı en bol olandan hem dünyada, hem ahirette kendimiz ve ahirete intikal edenlerimiz için sevdiklerimiz için vatanımızı, bayrağımızı, mukaddes değerlerimizi koruyan bu uğurda canlarını feda eden aziz şehitlerimiz ve geride bıraktığı aileleri için iyilik, güzellik dünyada olanlara hayata tutunma gayreti istemeyecek miyiz? 

Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu azaptan kurtuluş olan mübarek Ramazan ayının Bayramı muhabbetimizin pekiştiği, savaşların bittiği, insanlığa barışın geldiği, çocukların nefesinin kesilmediği, dünyalık ve ahretlik her türlü rızkın bereketlendiği bir bayram olsun.

Saygılar sunuyorum ve çok sevdiğim Abdurrahim Karakoç'un şiirini de buraya ekliyorum.

Güneş yükselmeden kuşluk yerine

Bir adam camiden döndü evine

Oturdu sessizce yer minderine 

Kızı “Bayram” dedi, yalın ayaklı

Adam “Bayram” dedi, tam ağlamaklı...

Eli öpüldükçe içi burkuldu

Konuşmak istedi, dili tutuldu

Güç belâ ağzından bir “off! ” kurtuldu 

Oğlu “Bayram” dedi, sırtı yamalı

Adam “he ya” dedi, gözü kapalı...

Düşündü kış yakın, evde odun yok

Tenekede yağ yok, çuvalda un yok

Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok

Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını

Adam “evet” dedi, sıktı dişini...

Çalışsa ne iş var, ne cepte para

Dağ oldu içinde büyüyen yara

Dikti gözlerini karşı duvara 

Takvim “Bayram” dedi, silindi yazı

Adam “öyle” dedi, bağrında sızı...

Döndürse yönünü herhangi dosta

Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta

Yıllar, aylar, günler erirken yasta

Yer-gök “Bayram” dedi, ağzını açtı

Adam “Bayram” dedi, evinden kaçtı!..
 

Yazarın Diğer Yazıları