Kapsama Alanındasınız
Kadriye Doğan
İletişim çağında yaşıyoruz. Dünyanın her yerinden haber alıyor, sevdiklerimiz ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar onlarla görüntülü olarak da konuşabiliyor, sohbet edebiliyoruz.
Peki Allah-u Teala ile iletişimimiz nasıl? Onun bize gönderdiği mesajları da alabiliyor muyuz? Her gün Kur'an-ı Kerim okuyor muyuz mesela? Peki okuduklarımızı anlamaya çalışıyor muyuz? En önemlisi de uygulamaya çalışıyor muyuz? Kur'an-ı Kerim şifadır dostlar. İnsanoğlu olarak maddi manevi hangi hastalığımız varsa hepsinin şifasıdır. Lakin biz doktorun verdiği reçeteyi sadece okumakla meşgulüz. Hatta çoğunluğumuz o reçeteyi çerçeveletip duvara asmış, varlığını bile unutmuş. Oysa iyileşmek için o reçetedeki ilaçları içmemiz, tavsiyelere uymamız lazım.
Allah (C.C) bize bir günde 1440 dakika vermiş. Biz bu 1440 dakikadan 1 dakikasını ona teşekkür etmeye ayırıyor muyuz? Yoksa var olanlara değil de eksik gördüğümüz şeylere odaklanıp; adeta emir verir gibi bana şunu ver, bunu ver diye söylenip dua ettiğimizi mi sanıyoruz? Belki de Allah (C.C) beni unuttu dualarımı kabul etmiyor diye gücenip küsüyoruz, ya da etrafımızda gördüğümüz güzellikleri tabiat ana, evlatlarımızın güzelliğini ne güzel de doğurmuşum, başarılarımızı zeka ve çalışmak diye nitelendiriyor Allah’ı (C.C) anmayı aklımıza bile getirmiyoruz.
Rad Suresi 28’inci ayeti kerimesinde Allah (C.C): “Bilin ki kalpler ancak Allah'ın Zikri ile huzur bulur” buyuruyor. Pek çok ayeti kerimede Allah'ı çokça zikredin buyruluyor. En hayırlı ibadet her zaman Allah'ı zikretmektir, onu hatırlamaktır. Allahu Teala kulum bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak gelirim buyuruyor. Nasıl ki telefonlarımızı kapattığımız zaman bağlantımız kesilir. Zikir etmeyi bırakmak, Allah’ı unutmak ve isyan etmek de bizi Allahu Teala'dan uzaklaştırır.
Yoksa yeryüzündeki ve gökyüzündeki her yer Allah'ın kapsama alanıdır kapsama alanı dışında olduğumuz için değil biz bağlantıyı kestiğimiz için Rabbimize yakınlaşmak lütfuna eremiyoruz.
