Ruh Eşi

Günümüzde ruhları ele geçiren, aklını kullanamaz hale getiren, adeta bir din, ideoloji haline gelen çok güçlü bir akım var. Hemen herkesin ruhunda yer etmiş. Radyoyu açsanız karşınızda, sosyal medyada karşınızda, her şarkı her film bu dinin ibadetleri adeta.  En derin arayışlar ve özlemlerimizde var, hayatımızın her alanına sızmış. 

Peki nedir bu? Geçmişteki yaralarımızı iyileştirecek, en derin kişisel ihtiyaçlarımızı karşılayacak, bizi gerçekten anlayacak bir ruh eşimizin olduğu ve bir gün onu bulacağımız, her şeyin mutluluğa dönüşeceği inancı. Sizce de günümüzde kişisel ilişkilere gereğinden fazla bel bağlamıyor muyuz? Ünlü aile terapisti James Halis (yaşamın ikinci yarısında anlam arayışı )adlı kitabında söylüyor bunları. Bu inanç modern çağın en tehlikeli ideolojisidir diyor. Oysa Bizler inanıyoruz ki bu dünya bir imtihan dünyasıdır. Geçmişte bu dünyada mutluluk aramak inancımıza saygısızlık olarak kabul edilirdi. Atalarımız bu dünyayı gözyaşı diyarı olarak görür ve burada çektiği acılara sabretmenin karşılığını öbür dünyada beklerdi. Bugün insanlar adeta bir din gibi aşkların ve maddi bolluğun peşine takılıyor. Ruh eşini bulduğunu sanıp ayakları yerden kesilen insanlar her şeylerini bağladıkları ruh eşlerinin bir süre sonra kendileri gibi bir insan olduğunu anlıyorlar. Unutmayın ayaklarınız yerden kesildiyse yere çakılmanız yakındır.

Mesnevinin ilk sayfalarında Mevlana hazretleri padişah ve cariyesi hikayesinde bu tür aşkların sonunun ne olduğunu ne kadar güzel anlatır. Oysa aşk sadece bir başkasına duyulan aşk değildir. Hayata ve bizi bu hayata yaratana duyulan aşktır. Kişi önce yaratanı ile yalnız kalabilmeyi öğrenmeli, gönlünü dolduran Allah aşkıyla diğer yaratılmışları sevebilmeyi öğrenmeli. Kişiyi ıstıraba  sürükleyen şeylerin başında yalnızlık korkusu gelir. Bir de karşısındaki kişiyi ilahlaştırmak. Oysa kelimeyi tevhitte Allah'tan başka tapılmaya layık hiçbir ilah yoktur demiyor muyuz? Tüm yaratılmışlar noksandır, eksiktir ve tamamlanmaya ihtiyaç duyar. Allah sevgisi kalplerinde birinci sırada olan eşler birbirlerinin eksikliklerini hoş görür. Bu hayat yolculuğunu ve kendi benliklerini birlikte tamamlarlar. Peygamberimiz kişi 4 şey için evlenir: malı soyu (Ailesi) güzelliği ve dindarlığı; sen dindar olanı seç. Aksi halde sıkıntıya düşersin buyuruyor. Ümmetinin hayrını düşünen, insanı çok iyi tanıyan Peygamberimiz bu hadisi ile bize çok güzel bir yol göstermemiş mi değerli okuyucularım.

Sizi önce ilahlaştırıp sonra yerlere savuran değil, tüm yaralarını tedavi etmenizi bekleyen değil, hata ve kusurlarınızla sizi kabul eden, birlikte serpilip büyüyebileceğiniz eşleriniz olması dileğimle.