Halime Özdemir

Hayatınız Allah'ın Hangi İsminin Tecellisi

Halime Özdemir

Her insan, hayat serüveninde kendisine bir rehber edinir. Kimi iyi kimi kötü ama herkes yolunu aydınlatacak bir şeyin peşinden giderek ömrünü tüketir. Bu bazen bir aile büyüğü, bazen ailenin en kurnazı, bazen en iyi kimse o ve bazen de farkında dahi olmadığı en kötüye yolunu açar. Sonuçta herkes fıtratının ve yetiştiği ortamın gereği olarak kendisine o rehberin çizdiği yolun bir benzeri hayat çizer ve dünyadan ayrılır. Buna da ömür denir.

Ve insan kalbiyle var olan bir varlıktır. Bu rehber edindiği kişiler veya şeyler, onun kalbini ya hasta eder ya da kalbini huzura kavuşturur. Aslında başkalarıyla oynadığını zanneden herkes, kendi kalbiyle oynar hayatta. Herkese ve her şeye karşı farklı farklı olsa da kalbinde olanlar onun yansımasıdır. Hal böyleyken kalpleri sakinleştirmek de insanın kendi elinde olan bir şeydir. Yöntemi mi? Çok kolay ama sadece ve sadece kalbi olanlar için. “… Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” (Ra’d 13/28) O zaman kalbin huzuru, senin dilinde ve gönlünde ey insan! Sen, kalbini hasta ettiğinin de farkına varmalısın iyi ettiğinin de. Kalbin huzursuzsa hayatında Allah’ın olmadığı bir yaşam hikayen mi var acaba?

Allah’ı anmak deyince sadece dil ile “Allah” demenin kafi geldiğini mi düşünelim, ne dersiniz? Ben bilemedim. Allah’ı anmak deyince kişinin yaptığı her şeyde kendisine “bu, Allah’ın razı olacağı bir iş mi” diye sorması mı gerekir yoksa? Allah’ı hayatında yaşarken ve yaptıklarınla anmak değil midir Allah’ı hatırda tutmak? Kalbi mutmain edecek olan da budur hiç şüphesiz.

Allah’ın 99 ismi vardır ve bunu herkes bilir. Ve herkes, kendince kendi için bu isimlerle yalvarır her an ve her saniye. Yaptıkları ve yapmadıklarıyla, söyledikleri ve söylemedikleriyle. Belki kendisi dahi bunun farkında değildir. Kim Allah’tan ne isterse o yolunu aydınlatır kul farkında olsa da olmasa da. Mesela hasta olan “Ya Şâfi’ derken, rızık isteyen “Ya Rezzak” diye yalvarır. Dünyada kendisinin eğitilmesini, yönlendirilmesini, terbiye edilmesini isteyen “Ya Rab” derken, korunmak ve gözetilmek isteyen “Ya Müheymin” diye zikrederken, eksiklerden ve kusurlardan uzaklaşıp tertemiz olmak isteyen “Ya Kuddûs” diye yalvarır. Bu isimlere ilaveten diğer isimlerini de göz ardı edemeyiz. Çünkü hayat göz ardı etmiyor her an o isimler de tecelli ediyor. İnsanı ama genelde dünyayı karartmak için çabalayanlar için de isimler vardır. Mesela herkesin yaptığının hesabının görülmesini isteyenlerin söyleyeceği “Ya Hasîb” gibi, mesela gizlide yapıldığını ve söylendiğini düşünüp de her şeyi kimse bilmez diye düşünerek yaşayanların bilmesi gereken “Ya Habîr” gibi, mesela bir insanın ahını alıp da hayat enerjisini söndürmek isteyenlerin bilmesi gereken “Ya Müzill” gibi pek çok ismi de vardır Allah’ın. Kul ne için dua ediyorsa –yani ne şekilde yaşıyorsa- Rabbimiz de onun karşılığını vermektedir. O zaman acaba kul hangisi için ömrünün hangi ismin tecellisi olarak devam ettiriyor? Her kulun kendisine sorması gereken soru da bu değil mi?

Biz Allah’a nasıl dua ediyoruz? Ağzımızdan çıkan her bir kelime, bizim isteklerimiz ve arzularımızı dillendirirken ettiğimiz dualar da onların yansıması olacak hiç şüphesiz. Bu sebeple duaya nereden ve nasıl başlıyoruz/başlamalıyız? Şu ayet yolumuzu aydınlatsın mı? “En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin…” (A’râf 7/180)

Dua, Rabbimizin isimleriyle anlam kazanırken dualarımız hangi ismin tecellisi olarak hayat buluyor? Hiç düşündük mü her bir kelime, aslında bizim rehberimiz oluyor ve hayat çizgimizde hayatımızın şeklini de belirliyor. Sürekli Rabbim diyen bir kul, Rabbinin terbiye edici sıfatıyla hayatının her saniyesini O’nun eğitici vasfının tecellisi olarak nihayete erdirecek.

“Nasıl dua edelim?” sorusu belki de herkesin hayatının belirli bir evresinde kendisine sorduğu bir sorudur. Dua, Allah’ın isimleriyle edildiğinde yol da yöntem de anlamlı hale gelir. Dua etmek için kallavi sözlere, janjanlı kelimelere de ihtiyaç yoktur. Dua, ederken her şeyin sahibinin isimleri bize rehber olduğunda yani o isimlerle hayatımızı şekillendirdiğimizde dünyamız ve nihayetinde ahiretimiz de mamur olacaktır. O zaman ne diyelim? “De ki: “İster Allah deyin, ister Rahman deyin, hangisini derseniz deyin, en güzel isimler O'nundur.” (İsrâ 17/110) Sahi, siz Allah’ın hangi isminin peşinden gidiyorsunuz veya hangi isim hayatınızı şekillendiriyor?

 

Yazarın Diğer Yazıları