Nefise Köylü

EGOMANYAK(İZM)

Nefise Köylü

Hemen yazımın başında kelime anlamalarını vermek istiyorum,

Ego: Anlam olarak 'benlik', 'bencillik' ve 'ben' gibi ifadeleri karşılar.

Egomanyak: Kendiyle aşırı ilgilenme rahatsızlığı olan, kendisine hastalık düzeyinde önem veren kimse gibi ifadeleri karşılar.

SABR EDERSİN, SABR EDERSİN,

KENDİNE OLAN SAYGINDAN SUSARSIN,

AMA BİR YERDE DAYANAMAZSIN ve

“SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN?”  dersin ya, işte sana bu soruyu sorduran kişidir: egomanyak…

Eskiden de vardı bolca, bu bencil, ukala, kendini bilmez kişilerden etrafımızda ama bu kadar göz batmıyorlardı sanıyorum.

Kendi bilmez dedim çünkü bunların en büyük özellikleri kendilerini bilmemeleri.

Kendini bilen, gerçek potansiyelinin farkında olan insanlar, zaten belli bir olgunluğa erişmiş ve kendilerini diğer insanlardan üstün görmemeleri gerçeğinin farkında olan insanlardır.

Kendini bilmez, ego’dan gözleri kör olmuş insanlarsa, ne kadar cahil olduklarının, bilgisiz olduklarının, genel kültür ve genel görgü kurallarından bir haber olduklarının farkında olmadan arsız salyalarını etrafa savurarak yaşamaya devam ederler.

Temelde insanların birbirleri üzerinde hiçbir üstünlüğü olmamakla birlikte, zaman içerisinde insanın aldığı eğitim, edindiği iş becerileri, öğrendiği tüm bilgiler onu diğer insanlardan üstün değil ama farklı kılacaktır.

Bilgi edindikçe, okudukça, öğrendikçe insanın mantığı gelişir.

Mantığının gelişmesi ile birlikte insan, nerede durması ve nerede harekete geçmesini bilen ve doğru zamanda, doğru yerde, yapılması gereken doğru hareketi yapan bir insan haline gelir.

Ne ağır, ne beyefendi ya da hanımefendi, ne özel, ne bilgili vb. şekillerde övdüğümüz güzel insanlar,  yukarıda saydığım özelliklere sahip doğru insanlardır...

Gelelim bu doğru insanlarda dahil, etrafında bulundukları herkese günlük yaşantıyı zehir eden egomanyak insanlara;

- Kendilerini her şeyi biliyormuş gibi lanse etmeyi çok severler, derinlemesine sorguladığınızda bildiklerinin yanıldıklarına yetmediğini görürsünüz.

- Kıyafet, araba, ev, hatta bir zamanlar sigara paketlerin renkli olduğu dönemde, içtikleri sigara ile bile fark yarattıklarını düşünüp boşa harcama yaparak, genellikle giyim, kuşam vb. materyal ile insani yanlarının açıklarını örtmeye ve yersiz ukalalıklarına kılıf bulmaya çalıştıklarını görürsünüz.

- Keyifli hoş sohbet bir ortamda, elit ve bilgi gerektiren samimi bir sohbet ediliyorsa bu sohbete şuursuzca dalıp sabote ettiklerine şahit olursunuz.

- “Kedi ulaşamadığı ciğere mundar der” Sözü tam olarak bunlar için söylenmiştir. Bu egomanyak, şımarıklar iyide gözlemcilerdir aynı zamanda. Var oldukları ortama farklı, kendinden emin, özgüvenli biri geldiğinde ona da mundar (işe yaramaz) dediklerini görürsünüz.

- Gözlerine kestirdikleri, sakin, sessiz, gösterişsiz, mütevazı insanları küçümseyerek kendilerini üstün insan olarak göstermeye çalışmak genel uğraşlarıdır bu insanların.

Liste uzar gider tabi.

Bu dışarıdan zengin gösteren imajlarının altında kocaman boş ruhlar taşıyan bencil, ukala, kendini beğenmiş insanların iç karartıcı özellikleri say say bitmez.

Peki neden bu yazıyı yazıyoruz?

Yaşadığımız dünya düzeni artık herkesin sosyal ağlar üzerinden neredeyse sanal yaşadığı, lüks markaların ürünlerine sınırsız ulaşabildiği, finansal anlamda bankalardan kredi koşullarına kolay ulaşabildiği bir düzen.

Dolayısı ile eskiden mütevazı ve sakin olan toplum gün geçtikçe daha egomanyak, daha bilgisiz ve şuursuz hale geliyor.

Okumaktan uzaklaşan, yeterli eğitimi almayan, görgü kurallarını ve vicdani değerleri hiçe sayan cahil, dolayısıyla egosu yüksek insanlar etrafımızda mantar gibi türüyorlar.

Tabi ki yaşam kalitemizi düşürüyorlar.

Düşünsenize, size hiçbir katkı sağlamayan, bilgi paylaşımında bulunamayacağınız, dedikodu yapmayı, insan küçümsemeyi, boş konuşmayı huy haline getirmiş bu sözde gösterişli şımarıklarla işyerinde her gün birlikte çalışıyorsunuz, ya da ailenizin içindeler ve onlarla vakit geçirmek zorundasınız…

Her geçen gün bu egomanyak insanlar yüzünden yaşam kalitenizin biraz daha düştüğünü göreceksiniz.

Bu noktada, zamanla bunlara benzemek yerin,  bu bozuk insanları düzeltmeye çalışmak daha doğru olacaktır.

Düzeltmek, hatalı davranışlarına karşı çıkmak ve çanak tutmamakla başlar.

Toplumda meydana gelen genel dejenerasyonunda ancak bu şekilde önüne geçebiliriz diye düşünüyorum.

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları